Çölaşan, "ABD'de yaşayan bir okurumdan dün aldığım mesaj ilginçti… Ülkemizde önemli bir bölümü kaçak yaşayan çok sayıda yabancı uyruklunun acaba bu salgın açısından bakıldığında durumu ne idi?" diye yazdı.
Sevgili okurlarım, bütün dünya insanlık aleminin başına bela olan bir salgınla boğuşuyor.
Biz de aynı durumdayız.
ABD'de yaşayan bir okurumdan dün aldığım mesaj ilginçti…
Ülkemizde önemli bir bölümü kaçak yaşayan çok sayıda yabancı uyruklunun acaba bu salgın açısından bakıldığında durumu ne idi?
Artık onların sayısını bilemiyoruz…
Çeşitli kamplarda on binlerce kişi yaşıyor.
81 ilimizde yaşayanların sayısı ise korkunç boyutlarda…
Ama bunlar hastalanmıyor, virüs kapmıyor, içlerinde ölen yok!..
Varsa bile rakamlar bizden gizleniyor.
Okurum da bunu soruyor.
★★★
Zaten bu iktidarın işi gücü gerçekleri halktan gizlemek.
Salgının ürkütücü boyutları, vaka sayısı, hasta sayısı ve özellikle de ölüm rakamları kesinlikle gizleniyor…
Gizlemek zorundalar çünkü en baştan beri öyle büyük hatalar yaptılar ki…
İşte ABD'den yazan okurumun mektubu…
Bugüne kadar üzerinde düşünmeye pek fırsat bulamadığımız önemli bir konuyu gündeme getiriyor:
“Sevgili Emin Çölaşan Bey, Türkiye'de Suriye, İran, Irak, Afganistan, Pakistan, Kenya, Bengladeş ve Somali gibi Afrika ülkelerinden gelen yabancılar yaşıyor.
Ülkemizde bulunan bu yabancıların toplamı yaklaşık olarak 10 milyondan daha fazla. Basında veya devletin resmi açıklamalarında, bu yabancılardan hiç birinin koronadan yaşamını yitirdiği duyulmadı!
Ölen hep Türkler oluyor!
Oysa kiraladıkları derme çatma evlerde 30 40 kişi birlikte yaşam sürdüren bu yabancıların, sağlık ve hijyen kurallarından son derece uzak yaşadıkları bilinen bir gerçek.
Buna rağmen, içlerinde bir tane bile korodan ölen haberi yok!
Ölenler hep Türk halkı…
Çok merak ediyorum, neden bu yabancılar koronadan ölmüyor! Ölen varsa neden gizli tutuluyor?
Suriye, Kenya, Somali, Bengladeş, Afganistan, Pakistan gibi nice İslam ülkelerinden gelip Türkiye'de yaşayan bu milyonlarca yabancıya korona virüsünün bulaşmadığını söylemek imkânsızdır.
Başkanlık sisteminin bu konunun vahametini hiç düşünmediği çok açıktır.
Hükümetin, Sağlık Bakanlığının bu konuda söyleyeceği bilimsel hiçbir şey yok mu?
Saygılarımla. İbrahim Tüzün.”
★★★
Bu salgın tam zirveye ulaşmamıştı…
Türkiye'nin sınırlarını yabancı turistlere hiçbir önlem almadan açtılar.
Özellikle Rusya ve Ukrayna'ya.
Geçtiğimiz yaz aylarında deniz ve güneşten yararlanmak için bu iki ülkeden yaklaşık iki milyon turist Türkiye'ye geldi.
Hiçbir sağlık denetimi uygulanmadan ellerini kollarını sallayarak geldiler ve gittiler.
Kendi virüslerini de beraberlerinde getirdiler.
Bizi yöneten aymazlara “Yapmayın etmeyin, yanlış yapıyorsunuz” diye defalarca seslendik ama kim takar!
Onların derdi para gelsin de nasıl gelirse gelsin, ülkeye maliyeti ne olursa olsun idi!
Bu iki ülke şu andan salgının yaygınlığı ve baş edilmezliği açısından bakıldığında dünyada ABD, Hindistan, Brezilya gibi birkaç ülkenin hemen ardından geliyor.
★★★
Türkiye gibi bir ülkede vaka, hasta ve özellikle de ölüm rakamlarının gizleniyor olması akıl alacak şey değildir.
Ekrem İmamoğlu gerçekten değerli bir belediye başkanı olduğunu her geçen gün biraz daha kanıtlıyor…
Şimdi İstanbul'daki gerçek ölüm rakamlarını açıklamaya başladı.
Saray ve hükümet işler çığırından çıkmaya başlayana kadar durumu gizlemeye çalışarak idare ettiler.
İnsanların canının söz konusu olduğu şu ortamda bile gerçekleri gizlediler.
Ağızlarında hep aynı lâf!..
Maske takın, mesafeye dikkat edin, ellerinizi yıkayın, yoksa daha sert önlemler alırız haaa!..
★★★
Öbür yanda ise bu salgınla baş etmeye çalışan sağlık personeli mahvoldu, bitti tükendi.
Hastaneler ve özellikle yoğun bakımlar tıklım tıklım dolu.
Bu iş biraz daha bu tempoyla sürdüğü takdirde, korkarım ki hastanelere de paydos dedirtecekler!
Bu salgınla mücadele öyle göstermelik önlemler alarak yürümüyor.
Bunu inşallah öğrenmiş olmalarını dilerim de bundan sonra ne yapacaklarını kendileri de bilmiyor.