Yurtta kalan sağlık çalışanları ise düzenledikleri eylemlerle sesini duyurmaya çalışıyor. Bu gelişmeler yaşanırken Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, hekimler için, “Giderlese gitsinler” dedi.
Bu sözler Türkiye’de büyük yankı uyandırdı, her kesimden tepki yükseldi.
Tartışmalar hala devam ederken Erdoğan önceki gün yaptığı bir başka açıklamada, sayıları milyonları bulan ve özellikle bazı illerde, semtlerde nüfusun neredeyse çoğunluğunu oluşturmaya başlayan mülteciler için “Göndermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLDU, TEPKİ YAĞDI
Erdoğan’ın Türk doktorlar için “Gitsinler”, Suriyeli ve Afgan göçmenler için “Göndermeyeceğiz” sözleri sosyal medyada gündem oldu, tepki yağdı.
SÖZCÜ muhabiri İstanbul’da Beşiktaş Meydanı’nda vatandaşa mikrofon uzattı, “Doktorlar için ‘Giderlerse gitsinler’ derken, Suriyeli, Afgan mültecilerin geri gönderilmemesi gerektiğini savunmak ne derece doğru sizce?” diye sordu. Verilen yanıtlar şöyle oldu:
“DÜZENİMİZİ BOZDULAR”
Meryem Keskin: “Ben AK Partiliyim ama doktorlara söylenen söz yanlış. Doktorlara ihtiyacımız var. Başkalarına nasıl tolerans tanınıyorsa doktorlara daha fazla tanınması lazım bence. Şimdi onlara ihtiyacımız var. (Suriyeli, Afgan mültecilerin geri gönderilmemesini savunmak doğru mu sizce? Cumhurbaşkanı öyle söylüyor…) Cumhurbaşkanımızın bir bildiği vardır ama bence doğru değil. Herkes memleketine gitsin. Onlar buraya gelip düzenimizi bozdular. Allah o duruma düşürmesin kimseyi ama bence çok fazla oldular.”
“HİÇBİR DEĞER KALMADI ÜLKEDE”
Necla Özkan: “Külliyen hata. Böyle bir hata yapılamaz. Atatürk’ün, ‘Beni Türk hekimlerine emanet ediniz’ demesi ne anlama geliyor? İzan yok, izan yok… Ülkeyi A’dan Z’ye bitirdiler. Benim oğlum da göz doktoru. Ağladım ben ağladım… Ülkenin bu durumuna ağladım, doktorlarımızın bu kadar perişan edilişine ağladım. Hangi hakları veriliyor söyler misiniz, yukarıdakiler 56 maaş alıyorken? Bütün doktorlar hop oturup hop kalkıyor. Hiçbir değer kalmadı ülkede. Onlar gidecekler… (Hükümeti) Onları (oylarımızla) göndereceğiz, yeter artık (eliyle alnını göstererek) buraya geldi! Yeter!
“HATAY ELDEN GİDİYOR, ATATÜRK’ÜN KEMİKLERİ SIZLIYOR”
Bakın Hatay elden gidiyor. Atatürk’ün kemikleri sızlıyor. Ben üzülüyorum. Ata’mızın kemikleri sızlıyor. Ne zorluklarla kurtardı bu ülkeyi… Yazık değil mi bu güzelim ülkeye? O kadar çok ağlıyorum ki ülkeme, Ata’ma, ülkenin değerlerinin kaybolmasına, gözyaşlarım durmuyor artık. (Göz doktoru) Çocuğum dahi çare bulamıyor. Ben zevkimden ağlamıyorum. Ülkeme ağlıyorum. Hatay gidiyor!”
“MİSAFİRLİK DE BİR YERE KADAR ÇÜNKÜ ARTIK BİZ DE GEÇİNEMİYORUZ”
Ahmet Duman: “Buna doğru demek zaten akıl karı değil. Galiba niyetleri ülkeyi tamamen Araplaştırıp; Suriyelileri, Afganları doldurmak… Biz de mecburen Arapça öğrenmek zorunda kalacağız, öyle görünüyor. Doktorlar başımızın tacı. Birkaç sene önce (pandemideki mücadelelerinden dolayı) balkondan alkışladığımız doktorlara şimdi, ‘giderlerse gitsinler’ dediklerini görüyoruz. Doktorlar olmazsa mahvoluruz. (Mültecilerin gönderilmesine ilişkin) Misafirlik de bir yere kadar. Zor durumdaki insanları burada yeteri kadar ağırladık. Ama artık misafirlik de bir yere kadar çünkü artık biz de geçinemiyoruz.”
“ONLAR YÜZÜNDEN İŞ BULAMIYORUZ”
Önder Bey: “Doğru değil, herkes kendi ülkesinde daha mutlu olur bence. Burada bizim insanlarımız iş bulamıyor, kahvelerde bomboş oturuyor. Onlar ucuz çalışıyor diye herkes onları tercih ediyor. Sigorta yok, bir şey yok… O yüzden onlar tercih ediliyor, bu sefer de biz iş bulamıyoruz. İş bulamayınca da evimizi geçindiremiyoruz.”
“TÜRK VATANDAŞI OLARAK BENİM GİREMEDİĞİM YERLERE GİRİYORLAR”
Erkan bey: “Sen çıkıp doktorlara, ‘Git’ dersen ülke bitmiş demektir. (Mülteciler) Bizden daha iyi şartlarda yaşıyorlar. Bizden daha çok olanakları var… İnanın Laleli’yi, Aksaray’ı bizden daha iyi biliyorlar. Ben Benim bir Türk vatandaşı olarak giremediğim yerlere giriyorlar. Devletin bütün imkanlarından yararlanıyorlar ama benim vatandaşım yararlanamıyor.”