İstanbul, Eyüpsultan'da meydana gelen bir trafik kazasında, yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğlu Timur Cihantimur, kullandığı lüks araçla Oğuz Murat Aci'ye çarpması sonucu Aci'nin hayatını kaybetmesine ve 4 kişinin yaralanmasına sebep oldu. 2 Şubat'taki bu olayın ardından, Tok'un oğlunu önce Mısır'a, ardından da ABD'ye kaçırdığı ortaya çıktı.
Yakın zamanda ABD'de yakalanan anne ve oğul, tutuklanarak yargı önüne çıkarıldı. Olay, TV100 kanalında Kübra Par'ın sunduğu "Farklı Açılar" programında ele alındı ve avukatların savunma rolleri tartışma konusu oldu. Bu arada, ceza hukuku profesörü Dr. Ersan Şen, Tok ve Cihantimur ailesinin davasını üstlenip üstlenmeyeceği sorulduğunda, "Şartlarda anlaşırsak olur" diyerek görevi kabul edebileceğini belirtti.
Gazeteci Nezvat Çiçek'in "Bir davayı alırken, onu savunup savunamayacağınıza mı bakıyorsunuz?" sorusunu yönelttiği Şen, "Yok, ben her işi almak isterim de, bazı işleri toplumsal baskı nedeniyle alamıyorum, bazılarını alıyorum. Herkesin bir gün avukata ihtiyacı var" dedi.
Kübra Par'ın "Eylem Tok gelse davasını alır mısınız?" sorusu üzerine Şen "Şartlarda anlaşırsak olur" diye konuştu.
'İNSANLAR AVUKATLARI, TEMSİL ETTİĞİ KİŞİLERLE ÖZDEŞLEŞTİRMEMELİ'
Par'ın "Teklif geldi mi?" sorusuna ise Şen "Yok, hayır. Başta bir dolaylı olarak... 81 ildeki birçok dosya benim önümden geçer. Beni imam gibi düşünün, ölüye kimliğini sormam anlamında. Herkesin savunmaya ve savunulmaya hakkı vardır. Aksi halde mahkeme kurmanın bir alemi yok. Kırmızı çizgilerim var. Keşke onlar olmasaydı da her davayı alabilseydim. Çünkü bazı dosyaları alamadım geçmişte. Bu ülkede Abdullah Öcalan'ın da avukatı oldu, ne yapabilirsiniz ki yani, olacak. Ne yapacaksınız avukatlığı mı yargılayacaksınız? İnsanlar avukatları, temsil ettiği kişilerle özdeşleştirmemeli" ifadelerini kullandı.
Yeniçağ