İktidar, başta muhalif medya organları olmak üzere kendine karşı ses çıkartan her kesimi foncu, ajan diye ilan ederken arka bahçesi haline getirdiği tarikat ve cemaatlere bağlı gerici vakıfların Avrupa Birliği’nden milyarlarca liralık fon aldığı ortaya çıktı.
Daha önce başta AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere iktidar çevreleri tarafından ‘fon alıyor’ söylemleriyle çeşitli kesimler defalarca ajanlık suçlamalarına maruz bırakılarak çeşitli medya organları, gazeteciler, belediye başkanları ve demokratik kitle örgütleri bu suçlamalarla kamuoyunun önünde hedef alınmıştı.
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hak ihlali kararlarını hiçe sayan iktidar, Osman Kavala’yı ‘Gezi Direnişi’ni fonladı’ suçlamasıyla cezaevine mahkûm ederken Erdoğan o dönem yaptığı bir konuşmada ‘Gezi Direnişi’ni fonladığını iddia ettiği Kavala’nın arkasında da Macar Yahudi Soros lobisini olduğunu ileri sürmüştü.
Fon tartışmalarını kendisine yönelik itirazlara ve muhalefeti sıkıştırmaya yönelik kullanan iktidarın kamu kaynaklarından sağlanan ayrıcalıklarla sıkça gündeme gelen vakıf ve derneklere yönelik sonsuz kredisi ise gerçekleri bir kez daha açığa çıkardı.
TÜGVA ve TÜRGEV’in de aralarında olduğu vakıf ve derneklere fon yağdıran Türkiye Ulusal Ajansı, cemaat ve tarikat bağlantılı kuruluşların da dâhil olduğu çok sayıda tartışmalı derneğe kapılarını açtı.
Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Türkiye Ulusal Ajansı aracılığıyla dağıtılan AB fonları, 1 milyon avroyu aştı. İktidara yakın vakıf ve derneklerin, Erasmus projeleri ve “Gençlik Hareketliliği” projeleri ile fon pastasından aldıkları payın kamuoyuna yansıyandan çok daha büyük boyutta olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de faaliyet uluslararası medya kuruluşlarını, “Foncu” olarak yaftalayan bir rapora imza atan SETA’nın da Türkiye Ulusal Ajansı aracılığıyla fon alması, yaşananların en çarpıcı örneğini oluşturdu.
BirGün, Türkiye Ulusal Ajansı’nın, 20212024 döneminde Erasmus ve Gençlik Programları kapsamında hibe desteği verdiği vakıf ve derneklere mercek tuttu. Ajansın verileri, iktidara yakınlıkları ile bilinen vakıfların aldığı hibe desteğinin büyüklüğünü bir kez daha gözler önüne serdi.
Bilal Erdoğan’ın Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olduğu TÜGVA, 20212024 döneminde ajanstan dokuz kere hibe aldı. İktidara yakınlığıyla bilinen ve “Kamuda torpil listesi” iddiasıyla gündeme gelen TÜGVA’ya sağlanan hibenin toplam tutarı, 711 bin 212 avro olarak kayıtlara geçti.
Yönetiminde Fatmanur Altun, Esra Albayrak ve Mevlüt Uysal gibi isimlerin yer aldığı TÜRGEV de hibe desteği alan kurumlar arasında yer aldı. TÜRGEV’in beş projesine toplam 420 bin 237 avro hibe sağlandığı belirtildi.
Başkanlığını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın yaptığı Dünya Etnospor Konfederasyonu da avroya boğuldu. Vakfın, gençlik projeleri kapsamında ajanstan 272 bin 616 avro hibe aldığı öğrenildi.
Hemen her yıl milyarlarca lira gelir elde etmesine karşın denetlenmeyen ve “Diyanet’in kara kutusu” olarak nitelendirilen Diyanet Vakfı’nın da hibe desteği aldığı görüldü. Vakfın 2021 yılında gerçekleştirdiği bir proje kapsamında 45 bin 870 avro hibe desteği aldığı belirlendi.
Gaziantep merkezli faaliyet yürüten, 2013 yılında gerçekleştirilen ve kamuoyuna, “Cihat çağrısı yapılan toplantılar” olarak yansıyan toplantılara ev sahipliği yapan Bülbülzade Derneği’ne de hibe verildiği öğrenildi.
Dışişleri Bakanlığı’na bağlı çalışan ve “Avrupa Birliği programlarını en etkin şekilde yürütmek” ile görevlendirilen Türkiye Ulusal Ajansı (UA), gençlik alanında Erasmus akreditasyonuna sahip kurum ve kuruluşlar için hibe tahsis sürecini 18 Ağustos’ta tamamladı. Listedeki Bülbülzade Eğitim Sosyal Sağlık Kültür Spor Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ayrıntısı dikkati çekti.
24 Haziran 2018 Genel Seçimleri’nden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’ye destek açıklaması yapan 281 vakıf ve dernekten biri olan Bülbülzade Derneği’ne de 161 bin 850 bin avroluk hibe verildiği tespit edildi. 2013 yılında, Suriye'den gelen ve “Muhalif din adamları” olarak nitelendirilen kişiler ile Gaziantep'te toplantılar düzenleyen, sonuç bildirgesinde ise “Cihat çağrısı” yapan vakfa verilen hibenin gençlik hareketliliği alanında kullanılacağı aktarıldı.
İktidara yakınlığıyla bilinen ve kamuoyunda, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşünce kuruluşu” olarak nitelendirilen SETA da, Türkiye Ulusal Ajansı’ndan yüz milyonlarca avroluk hibe alan kuruluşlar listesine adını yazdırdı. Gazetecileri fişleyen çalışmalarıyla tartışılan kuruma, “Göçmenlerin Adaptasyonları” projesi için 41 bin 20 avro, “Bilgi ve Veri Güvenliği” projesi için ise 250 bin avro hibe verildiği belgelendi.
İktidara yakınlığıyla bilinen ve yüz binlerce avroluk hibe verilen vakıfların, “Hibeye hak kazanan” bazı projeleri şöyle sıralandı:
• Diyanet Vakfı: Gençliğe Yönelik Çalışmalar için Kurumsal Kapasite Geliştirme
• TÜGVA: Gençlik STK’larında Dijital Dönüşüm Yoluyla Kapasite Geliştirme
• TÜGVA: STK Operasyonel Yönetim Sistemi ve Uygulamaları Geliştirilmesi
• TÜRGEV: STK Operasyonel Yönetim Sistemi ve Uygulamaları Geliştirilmesi
İktidara yakın vakıf ve derneklerin aldığı AB fonları, TBMM gündemine de taşındı. İktidarın AB fonlarını, “Yandaşa peşkeş çektiğini” savunan CHP Milletvekilli Yunus Emre, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın yanıtlaması istemiyle şunları sordu:
• Ulusal Ajans’ın son beş yılda AB’den sağladığı fon ve hibe tutarları yıllar itibariyle nedir?
• Ulusal Ajans tarafından kullandırılan fon ve hibeler hangi dernek ve vakıflara hangi tutarlarla kullandırılmıştır?
BirGün