Gazeteci Atilla Karaarslan, Bartın Üniversitesi'nin rektörünün eşinin Karabük Üniversitesi rektörü tarafından işe alınmasını ortaya çıkardı.
Kendi internet sitesinde konuya ilişkin detayları paylaşan Karaarslan, "Rektör eşi diye bir yerde çalışamayacak mı? Hak etmiş ki o göreve layık görülmüş diyenler olabilir" diyerek yazısına şöyle devam etti:
"Gazeteciliği anlatmak için kullanılan temel ilke vardır.
“Köpek adamı ısırırsa haber olmaz, adam köpeği ısırırsa bu haberdir.”
Yani az rastlanan türde olayların haber olma olasılığı daha yüksektir.
Günümüzde yaşanan bir durumda, bir olayda, olağandışı bir durum varsa, haber değeri taşıyan bir olay olarak kabul edilir.
Bartın Üniversitesi Rektörü’nün eşinin Karabük Üniversitesi’nde işe başladığı haberinden önce Bartın’da yaşanan üzücü bir intihar olayını AJANSLARDAN alıntılayıp hatırlatmak istiyorum.
Bartın Üniversitesi’nde Akademisyen Öğretim Görevlisi 35 yaşındaki Güneş Günay Sezer Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu binasındaki çalışma odasının 5. katından atlayarak yaşamına son verdi.
Akademik kariyeri başarılarla dolu olan 35 yaşındaki öğretim görevlisi Güneş Günay Sezer’in hakkında öğrenci forumlarında yapılan yorumlarda ise hiçbir olumsuz yorum olmaması dikkat çekti.
KARİYERİ ÖDÜLLERLE DOLU
Güneş Günay Sezer’in 2012’de Yayın Teşvik Ödülü, 2014’te Poster ikincilik ödülü, 2016’da öğretim elemanları arasında Akademik Teşvik Ödülü, geçen yıl ise uluslararası yayınlarda Akademik Performans üçüncüsü olduğu öğrenildi.
AİLESİ REKTÖRÜ SUÇLADI
35 yaşındaki Akademisyen Güneş Günay Sezer’in ablaları Reyhan Nur Gülelçin ve Beyhan Yanık, ağabeyi Mehmet Günay ile diğer yakınları intihara ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulunmuştu.
Gerçeklerin örtbas edilmemesini isteyen aile, Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun’u suçladı.
Uzun’un Sezer’e sistematik bir şekilde mobbing uyguladığını öne süren Güneş Günay Sezer’in ailesi, basın açıklamasıyla duyurdukları iddiaların ardından avukatları eşliğinde Bartın Cumhuriyet Savcılığına giderek, Üniversite Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun, Tıbbi Hizmetler ve Teknikleri Bölüm Müdürü ve Bölüm Başkanı ile bazı öğretim üyeleri hakkında şikayetçi oldular.
“SANA DOÇENTLİK VEREYİM DE KENDİME Mİ GÜLDÜREYİM?”
Akademisyen Güneş Günay Sezer’in ablası Reyhan Nur Gülelçin, “Dört saat rektörün odasında bekletiliyor. Dört saatin sonunda kadro beklerken, Rektör Bey kardeşime, alay ederek, dalga geçer gibi, ‘Sana doçentlik vereyim de kendime mi güldüreyim?’ diyor. Psikolojik baskının nedeni rektördür. Bunu kardeşim defalarca dile getirdi. Kardeşimin rektör gelmeden önce hiçbir sıkıntısı yoktu. Suç duyurusunda bulunacağız. Kardeşimin telefonu poliste, incelemenin bitmesinin ardından birçok şeyin çıkacağını biliyorum” demişti.
REKTÖR 3 BUÇUK 4 YILDAN BU YANA MOBBİNG BASKISI UYGULUYORDU
Merhume Güneş Günay Sezer’in ablası Reyhan Nur Gülelçin’in açıklaması şöyle:
“Rektör Orhan Uzun kardeşime 3 buçuk 4 yıldan bu yana mobbing baskısı uygulayarak intihar etmesine sebep olmuştur.”
‘BİTİRECEK, BU ADAM; BU REKTÖR BENİ BİTİRECEK’ DİYE ABLASINA DERT YANMIŞ
Abla Gülelçin, “Kardeşim Güneş intihar etmeden bir hafta önce yanıma gelerek ‘Bitirecek, bu adam bu rektör beni bitirecek abla’ diyerek bana dert yandı.” dedi
Basın açıklamasında gözyaşlarını da tutamayan acılı aile Akademisyen Güneş Günay Sezer’e mobbing uygulandığını iddia ederek bu konuda ellerinde çok sayıda deliller olduğunu belirttiler.
İntihar ederek canına kıyan akademisyen Güneş Günay Sezer’in geride 16 sayfa not bıraktığını belirterek yaşadığı her şeyi orada yazdığını kaydettiler.
Akademisyen Güneş Günay Sezer’in yakınları hep birlikte ayrı, ayrı Rektör Orhan Uzun hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacaklarını belirttiler.
MOBBİNG NEDİR?
Latince kökenli “mobbing” sözcüğü; psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamlarına geliyor. “Yıldırma” veya “iş yerinde psikolojik terör” de diyebiliriz. Özellikle hiyerarşik yapılanmış gruplarda ve kontrolün zayıf olduğu örgütlerde, gücü elinde bulunduran kişinin ya da grubun, diğerlerine psikolojik yollardan, uzun süreli sistematik baskı uygulamasına “mobbing” denir.
Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra yazımın başında; “Olabilir ne var bunda?” diyenler çıkabilir demiştim.
Türk Dil Kurumu’na göre;
Liyakat: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu
Etik: Çeşitli meslek kolları arasında tarafların uyması veya kaçınması gereken davranışlar bütünü.
Gelelim Bartın Üniversitesi Rektörün eşinin Karabük Üniversitesi’nde işe başlamasına…
Önce Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Orhan Uzun’un eşi Sayın Hatice Uzun’un LİYAKAT durumuna bakalım.
Yaptığım araştırmada;
Doktora Tezi: Liderlik tarzları ve örgütsel kültürün örgütsel bağlılık üzerindeki etkisi
Yüksek Lisans Tezi: Bilgi yönetimi ve Türk Telekom A.Ş’de yöneticilerin algılarına yönelik uygulama
Peki Karabük Üniversitesinde nerede işe başlamış?
Karabük Üniversitesi Safranbolu Şefik Yılmaz Dizdar Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümünde işe başlamış…
Şimdi soruyorum;
LİYAKAT açısından baktığımızda kendisine verilen işte uygunluk, yaraşırlık durumu var mı?
ETİK açısından doğru mu?
Hala “Rektör eşi diye bir yerde çalışamayacak mı? Hak etmiş ki o göreve layık görülmüş” diyebilecek olan varsa çıksın karşıma…
Ayrıca çok önemli bir konuyu da vurgulamak istiyorum. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refik Polat, işe alım ilanını daha önce de yaptığı uygunsuzca, haksızca tepkiler almasına rağmen yine “adrese teslim ilan” olarak çıkarıyor.
Polat yine usulsüzlük yapıyor ve hiçbir şekilde lisans mezuniyetini yazmadan adrese teslim ilan çıkartıp Bartın Üniversitesi Rektörünün eşini işe alıyor.
Kararı vicdanınıza bırakıyorum.
Karabük Üniversitesi Safranbolu Şefik Yılmaz Dizdar Meslek Yüksekokulu Otel, Lokanta ve İkram Hizmetleri Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümünde işe başlayan Hatice Uzun’un
Karabük Üniversitesinin resmi internet sitesinde kamuya açık bilgilerinde;
https://unis.karabuk.edu.tr/akademisyen/haticeuzun
Akademisyen Eğitim Bilgileri bölümünü inceledim;
Mesleki Deneyim,
Araştırma Alanları,
Yayınlar,
Bilimsel Faaliyetler,
Başarılar Tanınırlık,
Proje ve Fikri Mülkiyetler bölümlerinde hiçbir bilgi yok…
Oysa üniversite sitesindeki akademisyenlerin her birinde bu bilgiler ayrıntılarıyla yer alıyor.
Dünyanın hangi ülkesinde bir rektör, emekli olduğu söylenen (!) eşini arkadaşı rektörden rica ederek öğretim görevlisi yapar?
İşsizlikten intihar edenlerin olduğu ülkede…
Ah alıyorsunuz Ah!..
REFİK POLAT DAHA ÖNCE SOSYAL MEDYADA GÜNDEM OLMUŞTU
Karabük Üniversitesi Rektörü Refik Polat hakkındaki iddialar ile sosyal medyanın gündemi olmuştu. Güvenlik görevlisini kadroya geçirdiği, evindeki hizmetlinin maaşını üniversiteye ödettiği ve yanındaki kadın sekreterini de öğretim görevlisi yaptığı iddia edildi.
Twitter’da Ankara Kuşu adlı hesabın ortaya attığı iddialara göre kadın sekreterlerini öğretim görevlisi yapan rektör, güvenlik görevlisini de akademik kadroya geçirdi. Rektörün, evinde yardımcı olarak çalışan kadının maaşını da yıllardır üniversiteye ödettiği öne sürüldü.
2015 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Karabük Üniversitesi’ne atanan ve bugüne kadar rektörlük görevini sürdüren Prof. Dr. Refik Polat ile ilgili usulsüzlük ve torpil iddiaları ortaya atıldı.
Polat, hakkındaki iddialarla ilgili sessiz kalmayı tercih ederken Twitter hesabının profil fotoğrafına Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilmiş bir fotoğrafını koydu."