“Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme”, “suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama” ve “Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a muhalefet” gibi suçlarla hakkında 40 yıl hapis cezası istenen Dilan Polat 19 Ağustos’ta tahliye edildi.
Dilan Polat’ın avukatı Sevinç Horoz, Radyo Sputnik’te yayınlanan Gün Ortası programına konuk oldu. Okan Aslan’ın sorularını yanıtlayan Horoz, Polat’ın tahliyesinin herhangi bir sağlık sorunundan kaynaklanmadığını belirtti. Horoz, Polat’ın tahliye kararı hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Somut delillerin müvekkil Dilan Polat lehine değişmiş olma ihtimali dikkate alınarak tahliye kararı verildi. Dolayısıyla mevcut deliller dosya içeriği göz önünde bulundurularak tahliye kararı verildi. Yurt dışı çıkış yasağı dışında da herhangi bir adli tedbir kararı verilmedi.”
Engin Polat ve Dilan Polat cezaevine girdikten sonra lüks araçlarının polis arabası olduğuna dair tüm iddiaları da yalanlayan Horoz, “Dilan Polat’a ait hiçbir araç emniyet aracı yapılmadı” diyerek şunları söyledi:
“Bugüne kadar basına çıkan haberlere yönelik kısa kısa açıklamalar yapılmıştı ama gizlilik kararı kalktığı için burada açıklayayım: Dilan Polat şirket grubuna ait herhangi bir araç emniyet arabası yapılmadı. Sergilenen hiçbir araç onlara ait değil. Araçlara müsadere kararı verildi yani şu an sadece el koyma kararı var. TMSF’ye ait bir otoparkta tutuluyor. Bunların iadesi bizim önceliğimiz değil. Önceliğimiz müvekkillerin tahliyesi.”
Müvekkilinin sosyal medya paylaşımlarından dolayı pişman olduğunu belirten Sevinç Horoz, Dilan Polat’ın fenomenliğe devam edeceğini de duyurdu:
“Keşke paylaşmasaydım dediği muhakkak bir şeyler vardır ama Dilan Polat kendi takipçilerine yönelik içerik üreten bir fenomen ve maalesef basında bu kısmı çok yer almadı ama bu içerikler daha önce defalarca başka fenomenler tarafından yapılmış içeriklerdi. Bunlar göz ardı edildi.
Sanki Dilan Polat bu hayatı insanların gözüne sokan, enflasyon sıkıntısı karşısında halktan farklı bir hayat yaşayan bir kimlikmiş gibi lanse edildi ama sosyal medya aslında böyle bir alan değil. Bunlar tamamen birbiriyle ilintili şeyler. Fenomen olmak bunu gerektiriyordu. Şu anda o paylaşımların bir kısmına ilişkin tabii pişmanlıkları vardır. Ama yine fenomenliğine devam edecektir.”
Kaynak: TELE1