Home
11 Eylül 2022 ( 14 izlenme )
Reklamlar

Gri pasaport davasında tutuklu olan Ersin Kilit’in avukatı: "AKP’yle bağlantılı olan herkes tahliye edildi"


Malatya’da AKP’li Yeşilyurt Belediyesi ile bir dernek arasındaki protokol kapsamında hizmet pasaportu düzenlenerek yurt dışına giden 45 kişiden 43’ünün geri dönmediği ortaya çıkmıştı. ‘Gri pasaportla insan kaçakçılığı” olayında tutuklu olan Ersin Kilit’in avukatı Emircan Eren, müvekkili Ersin Kilit’in, "Şimdi herkes çıktı cezaevinden, bu konuda da günah keçisi ben ilan edildim” dediğini söyledi.


Malatya'nın AKP’li Yeşilyurt Belediyesi, Eylül 2020'de ‘Çevreye Duyarlı Bireyler Yetiştirmek Projesi' için 45 kişiyi yurt dışına göndermiş, ancak gidenlerden sadece 2 kişi geri dönmüştü. Olayın ortaya çıkmasının ardından İçişleri Bakanlığı soruşturma başlatmıştı.

Sözcü'de yer alan habere göre, gri pasaport skandalı soruşturmasında eski Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş, Bingöl'ün Servi beldesinin eski Belediye Başkanı Ali Ayrancı ile Almanya'daki organizatör Ersin Kilit “Göçmen Kaçakçılığı” suçlamasıyla 22 Haziran'da tutuklanmıştı.

Yeşilyurt eski Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Karakuş yapılan itiraz üzerine, daha sonra adli kontrol şartıyla tahliye edilmişti. İki gün önce ise olayda adı geçen Ali Ayrancı’da tahliye edildi. “

KİLİT, ALMAN MAHKEMESİNDE BERAAT ETMİŞ

Türkiye'den Almanya'ya gri pasaportla insan kaçırılmasında önemli rol oynadığı ileri sürülen ve davada tek tutuklu olan  Ersin Kilit'in avukatı Emirhan Eren, Kilit'in tutuklanması süreciyle ilgili şunları söyledi:

* Şubat ayında, Ersin bey beni Almanya’dan aradı. ‘Konsolosluklarda, benim hakkımda bir arama kararı, yakalama kararım çıkmış. Bu yakalama kararı ile ilgili, ilgili savcılıklarla görüşün. Ben Türk adaletinden kaçmıyorum. Zaten Alman mahkemelerinde beraat ettim. Alman mahkemelerinde berat ettiysem, bu kararın Türk mahkemelerinde tanınmasını, ilgili yerlerde de gelip ifadem alınması gerekiyorsa da gelip Türkiye’de teslim olmak istiyorum’ dedi.

* İlgili savcılık ile görüştük. Anayasal Suçlar biriminden bir savcıyla görüştük.  Dedik ki, ‘Biz Türkiye adaletinden kaçmıyoruz. Bizi eğer çağıracaksanız hakkımızda bir yakalama kararı çıkarmanıza gerek yok. Biz Türkiye’ye gelelim, huzurunuzda ifade verelim' dedik. Savcılık da üzerimizdeki yakalama kararını kaldırarak ‘buyurun gelin’ dedi.  Bizim Türkiye’ye girişimiz Haziran ayı başındaydı. Biz savcılığa ‘Türkiye’ye geldik' dedik.

* Savcılık ise  ‘ne kadar Türkiye’de kalacaksınız’ diye sordu. Yaklaşık bir kalacağımızı söyledik. 21 Haziran da bizi arayarak ifadeye çağırdılar. Müvekkilimle ifadeye gittik. Öncesinde Alman mahkemesi kararının bir nüshasını vermiştik. Savcı, ‘emniyete gidin ifade verin' dedi.  Emniyete ifade vermeye gittik orada tutuklamayı gerçekleştirdiler.

“HERKES CEZAEVİNDEN ÇIKTI, GÜNAH KEÇİSİ BİR BEN İLAN EDİLDİM”

Gri pasaport soruşturmasında kimler hakkında soruşturma izni verilmediğini belirten Emir şu ifadeleri kullandı:

* Bu olaydan sonra müvekkilimin anlamlandırmadığı süreç şu, bu işlem ve eylemlerle bir bütünlük içerisinde olan, valilikteki tüm kimseler hakkında soruşturma izni verilmedi. Valilikten kimse soruşturulmuyor, kimse tutuklu değil. Belediye de kimse tutuklu değil. Bir eski belediye başkan yardımcısını tutukladılar.  O da bir hafta tutuklu kaldı ve serbest bırakıldı.

* Akabinde içeriden haber geldi. İşte ‘Ersin sen sessiz kal, biz bir şekilde seni çıkartacağız, kısa bir süreç hepimiz çıkacağız. Yeter ki birbirinizi ele vermeyin’ demişler.  Müvekkilim de, ‘ben zaten suçsuzum, Alman mahkemelerinde de berat ettim’ diyor.  ‘Şimdi herkes çıktı cezaevinden, bu konuda da günah keçisi ben ilan edildim. Türkiye’de bir gri pasaportla operasyon var. Ama gri pasaportu çıkartan, yapan, bunlar hakkında dernek kuran, derneklerle beraber belediyeye götüren hiç kimse tutuklu değil. Ama ben tutukluyum. Ben bunu kaldıramıyorum’ dedi.

“AKP'YLE BAĞLANTILI OLAN HERKES TAHLİYE EDİLDİ”

Müvekkili Ersin Kilit'in yurtdışına insan götürme işinde kilit bir rolde olmadığının belirten Emir, şu ifadeleri kullandı:

* Yeşilyurt Belediyesi bin yüz değil iki tur kaldırıyor. Bir hafta içerisinde. Birinci turdaki imza müvekkilime ait. Müvekkilimde bunu kabul ediyor zaten. Savcılık ifadesinde de kabul etti. Ama ikinci grup müvekkilime ait değil. İkinci 50 kişilik grup, Almanya'ya davet edilen kişilerin ne imza bizim ne de kaşe bizim. Demek ki Yeşilyurt Belediyesi sadece Ersin Kilit üzerinden değil, birçok kişinin üzerinden bu ticareti yapıyor.

* Biz bu konuda savcılığa da bir kaç defa yazı yazdık. Ama işin enteresan tarafı AKP'yle bağlantılı olan herkes tahliye edildi. Bir tek tarafı olmayan bir iş adamı tutuklu kaldı içeride. Müvekkilim 22 Haziran'dan beri tutuklu.  Yeşilyurt Belediyesinden iki tane belediye başkan yardımcısı ve üç tane meclis üyesi ilk davetli. İlk davetten bir hafta öncesinde, bunlar Ersin beyi ziyarete geliyor. Bunlar işin ne olduğunu nasıl geldiklerini diğer 48 kişilik kafileden, 48+5 53 kişilik kafile. Ama bu 5 kişilik meclis üyeleri ve başkan yardımcıları bu kafileden üç gün önce geliyorlar.

* Ersin bey tarafından gezdiriliyorlar. Ondan sonra bu 5 kişi geri gidiyor. Ve geri gelen bu 48 kişi ile hemen arkamızdan gelecek derken, bu 48 kişi Almanya’ya iner inmez çil yavrusu gibi dağılıyorlar. Müvekkilimin görme ihtimali bile kalmıyor. Müvekkilimin Almanya’da yargılanmaya tabi tutulmasındaki tek nokta şu oldu. ‘Sen bu 48 kişiyi indirdin ülkemize.

* Sen bunları niye gönderdin ve niye sahip çıkmadın' diye esas yargılama bundan başlıyor. Alman mahkemesi diyor ki, ‘Bu kişi Türkiye’de herhangi bir idari kadroya sahip olmadığından, pasaport tanzim etme ihtimali olmadığından, insan kaçakçılığı suçundan beratine’ ama getirdiği insanların hakim olmaması ve hayatını tehlikeye atması nedeniyle idari para cezası verilmesine hükmediliyor.

“DEVLET VE BELEDİYE DE HİÇ Mİ BİR SORUMLU YOK?“

Yeşilyurt Belediye Başkanı AKP'li Mehmet Çınar’ın iki gün öncesinde tanık olarak ifadesi alındığı bilgisini veren Emir şöyle devam etti:

* Şimdi tanık olması çok enteresan. Çünkü savcılıkta bu konumu tartışıyoruz. Ama bir yere de varamıyoruz. Dosyada bir gizlilik kararı var. Gizlilik kararından da öte şunu söylüyor savcı, ‘Göçmen kaçakçılığı soruşturması Bakanlığı’n soruşturma iznine tabi olan bir suç kavramı değil, bir anayasal suç. Ben bir anayasal suçta bana soruşturma izni verilip verilmemesine bakmaksızın ben soruşturmamı yaparım avukat beyler’ diyor. Yani bizim her türlü yetkimiz var gerekirse tutuklarım diyor.

* Anayasal suçtaki bir konuyu Danıştay'ın soruşturma iznine bağlı olmaksızın yargılarım diyor. Bizim anlamlandıramadığımız konu burada patlak veriyor.  Madem soruşturma iznini beklemeksizin ifadeye çağırdı sayın savcımız, bu kişilerle alakalı devlette ve belediye de hiç mi bir sorumlu yok?  Almanya’dan gelip belediye meclisinde meclis üyeleri yerine imzaları Ersin Bey mi attı?

* Nüfustan bu kişilerin herhangi bir şeyi yoktur diye Ersin Bey mi çıkarttı? Bu evrakları getirdi. Veya bir dernek kurulmuş dernekten para temin edildiği iddia ediliyor. Para toplanmış. Bu dernekteki paraları Ersin Bey mi topladı? Bizim anlamlandıramadığımız iş bu. Tamam, müvekkilimiz belki suçsuz belki suçlu. Buna da adalet karar verecek.

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Sedat Peker'in ifşa ettiği 'kirli ilişkiler ağı' üzerinden çarpıcı 'Burhan Kuzu' analizi Muharrem İnce'den adaylığın ardından yeni hamle Muharrem İnce: Atatürk’ün partisine küsülmez Sinan Meydan Şeyh Said ihanetini açıkladı, haini anan AKP MKYK üyesine tokat gibi yanıt verdi