Bölgede uzun yıllar görev yapmış emekli bir askeri pilotun sözleri kazaya ilişkin iki önemli ihmali gözler önüne seriyor: “Birincisi bölgede yeteri miktarda meteoroloji istasyonu yok. Çevredeki havalimanlarından aldığımız bilgilerle uçmaya çalışıyoruz. Ama bu coğrafyada hava çok değişken. Pilotlara ani değişimleri iletecek sistem bir türlü kurulmadı. İkincisi hâlâ helikopterlerin aletli uçuş yapmasına imkan sağlayacak seyrüsefer sistemleri yok."
Türk Silahlı Kuvvetleri'nde uzun yıllar bölgede helikopter pilotu olarak görev yapmış bir subay kazayla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. İki önemli eksikliğe dikkat çeken emekli subay bunları yeteri kadar meteoroloji istasyonu kurulmaması ve helikopterlerde aletli uçuşun yapılmasına imkan verecek donanımın sağlanmaması olarak sıralıyor.
Emekli subay şöyle dedi:
“Bölgede yeteri miktarda meteoroloji istasyonu yok. Çevredeki büyük illerde bulunan havalimanlarının meteoroloji birimlerinden aldığımız bilgilerle uçmaya çalışıyoruz. Ama bu sağlıklı değil. Zira bölgenin coğrafyası gereği hava durumu çok değişken olabiliyor. Açık raporu alıp havalandıktan kısa bir süre sonra sert bir havayla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Pilotlara havadaki ani değişimleri iletecek bir sistem yok.
Helikopterlerimiz hâlâ VFR şartlarda görerek uçuyor. Doğru dünyanın birçok ülkesinde de helikopterler VFR uçuyor ama o ülkeler bize göre dümdüz… Doğu Anadolu Bölgesi'nin coğrafyası buna uygun değil. 40 yıldır IFR yani aletli uçuş şartları için hiçbir seyrüsefer donanımı sağlanamadı. Yeteri miktarda meteoroloji istasyonu olmaması ve hala görerek şartlarda uçulmasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Sivil Havacılık Eski Genel Müdür Yardımcısı ve Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Oktay Erdağı, “Bu helikopterin düştüğü bölgede daha önce de kazalar oldu. Yazıktır, günahtır, ayıptır. 40 yıldır terörle mücadele ediyoruz. Hala bölgede bu imkanların sağlanamaması hakikaten büyük bir eksikliktir” diye konuştu.