14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimlerine günler kala, iktidarın müdahale girişimleri devam ediyor. Son olarak, Yüksek Seçim Kurulu’ndan (YSK) polis ekiplerinin sandık sonuç tutanaklarını kaydedeceği GAMER uygulaması için yetki isteyen Bakanlık, bu talep reddedilmesine rağmen geri adım atmıyor. Jandarma ve polisin sandık sonuçlarını toplaması için sözlü olarak görevlendirildiği öne sürüldü.
Birgün'den Hüseyin Şimşek'in haberine göre, seçim sonuçlarına ilişkin her türlü işlemlerden sorumlu YSK’ye paralel bir sistem kuran İçişleri Bakanlığı, seçim sonuçlarını kaydetme izni alamamasına karşın vazgeçmedi. Kurulun “ret” kararına rağmen polis ve jandarmaların çoğunlukla sözlü talimatlarla seçim günü için görevlendirildikleri, kolluk kuvvetlerinin sandıklar kapandıktan sonra sonuçları GAMER’e aktarmak üzere kaydedecekleri öne sürüldü. Bu durumun çeşitli güvenlik sorunlarının ve oy kullanma merkezlerinde gerginlikler yaşanmasına, çelişkili seçim sonuçlarının ortaya çıkmasına yol açabileceği uyarıları da yapıldı.
FONKSİYON GASPI
Seçimlere ilişkin tüm işlemlerin seçim kurulları tarafından hayata geçirildiğini, polis ekiplerinin, sandık kurulu başkanının talebi olmadan sandıklara yaklaşamayacağını kaydeden YSK Temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, “Jandarma ve polisin sınıflara girmesi, siyasi partilerin aldıkları oy oranlarını yasada olmayan bir forma kaydetmesi ve daha sonra bu formdaki bilgilerin İçişleri Bakanlığınca geliştirilen bir sisteme kaydedilmesi fonksiyon gaspıdır. Seçim kurullarının görevlerinin İçişleri Bakanlığı tarafından gasp edilmesidir” dedi.
“BAKANLIK DERHAL VAZGEÇMELİ”
Sandıkların kapanması ve sonuçların sınıfların kapılarına asılmasının ardından binalara girmesi yasak olan kolluk kuvvetlerinin sonuçları elde edebileceğini dile getiren Tiryaki, şunları söyledi:
“Kim olursa olsun yetki aşımı yaptığı an cezalandırılmayı hak eder. Böyle bir girişim olursa buna karşı çıkar, gerekli tutanakları tutar itirazlarımızı yaparız. Ayrıca bu aynı zamanda İçişleri Bakanlığının seçim kurullarının verilerine güvenmediği anlamına da gelmektedir. Eğer bakanlık YSK verilerine güvenmiyor ve alternatif olarak kendisi veri giriyorsa Türkiye’de hiçbir yurttaş seçim sonuçlarına güvenemez. İçişleri Bakanlığı bu işlerden derhal vazgeçmeli, herkes gibi YSK verilerini takip etmelidir.”
CHP Milletvekili Murat Bakan, İçişleri Bakanlığı’nın sandık sonuçlarını toplama yetkisi olmadığını, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “Her zaman yaptığı gibi suç işlemeye devam ettiğini” söyledi.
Bakanlığın, hukuka aykırı şekilde polisten ve jandarmadan bilgi istediğini kaydeden CHP’li Emir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Polis ve jandarma kardeşlerimin, kanunsuz olarak verilen emre uymamaları gerekir. Herhangi bir veriyi sisteme iletmeleri suç olacaktır. Kanunsuz emre itaat etmemeleri gerektiğini, yetkilerinin kanunla belirlenmiş olduğunu belirtmek istiyorum. Komiser yardımcısı adaylarını hızlı bir şekilde mezun ettiklerini öğrendik. Bu genç polisler de aynı şekilde diğer polislerin olduğu gibi, kanunsuz emri uygulamamaları gerekir. 15 Mayıs’tan sonra bu işlemlerle ilgili hukuki bir değerlendirme yapılacaktır. Yeni gelecek yönetim, hukuk çerçevesinde bunu değerlendirecektir.
“SEÇİMİN HER DURUMDA KAYBEDENİ SOYLU’DUR”
Hem yurtiçi, yurtdışı sandıklarda asil ve yedek görevlilerimiz var. Fiziki olarak sandıklarımızın başında olacağız. Polis ve jandarmaya kanunsuz emri uygulamayacakları konusunda güveniyorum. Süleyman Soylu’nun kendi teşkilatında da inandırıcılığı ve güvenirliği kalmadı. Bu seçimin her durumda kaybedeni Süleyman Soylu’dur. İşledikleri suçlardan dolayı yargılanacağının bilincinde olduğu için saldırgan davranıyor. Halkımız oyunu kullansın, sandığının başında beklesin. Seçim sonuçlarını öğrendikten sonra da evlerimizde kalalım, herhangi bir provokatif eyleme meydan vermeyelim.”
KRT