CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in dün gece tutuklanıp yerine kayyım atanmasına karşı CHP, vatandaşlara çağrı yaparak Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya geldi. Mahkeme kararı olmadan gerçekleşen kayyımla ilgili konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bunun siyasi bir operasyon olduğunu vurguladı. İBB Başkanı, kendisine "ahmak davası" açıldığını hatırlatarak, iktidarın yerel seçimlerde kazanamadığı makamları bu yolla elde etmeye çalıştığını savundu.
İmamoğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Bu bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada Esenyurt'un güzel insanları var. Memleketimizin dört bir yanından insan var. Türkü Kürdü, Alevisi Sünnisi herkes burada. Esenyurt koca bir yürek. Esenyurt'a kirli bir oyun kuruyorlar. Çok değerli Ahmet Özer'i terörist ilan edip tutuklayıp kayyum ilan ettiler. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici şeyin altında kalacaklar. Bunlar yalanı iftirayı yemek gibi yiyorlar.
Bakın Ahmet Özer başkanımızı tutuklama gerekçelerini biraz anlatayım; neymiş Ahmet başkanımız ile terör örgütü arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı diye ortaya konan okusanız gülersiniz iddiaları okudum. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım. Bakın savcılık diyor ki, terör örgütü ile bağını gösteren en önemli telefon görüşmesi dedikleri bir şey var. Ahmet Özer başkanımız bir vatandaşın annesi için taziyede bulunuyor, bu lafı bağlamından koparıp terör bağlantısı uydurmak nasıl bir aklın ürünüdür? Siz çalışma arkadaşınız ailesinden birini kaybettiğinde, onun kardeşi terör örgütü üyesi diye başsağlığı dilemeyecek misiniz?
Çözüm süreci heyeti arasında gerçekleşen konuşmada İmralı'da yapılan toplantıda Ahmet başkanımızın adı geçiyormuş, demek ki teröristmiş. Çözüm sürecine katkı sağlamak için çabalayan teröristse, o süreci başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız? Neymiş; o gün başka bugün başkaymış. Kendi işlerine geldiği gibi evirip çevirip kıvırıp her gününü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Aklını vicdanını başkasına kiraya vermemiş hiç kimse bunun bir siyasi operasyon olduğunu bilir.
Hak kiminse o hakkı savunmak Ekrem İmamoğlu'nun boynunun borcudur. Bu kardeşiniz 6 yıldır bunların iftiralarıyla, uydurma teftişlerle uğraşmıyor mu? Allah aşkına ahmak davası nedir? Böyle hukuk olmaz. Siz önce milletin sandıktan çıkan iradesine saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. Dünyada sevgiden büyük bir şey var mı? 'Biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü' demiyor muyuz? Bu topraklardaki öğretilere bunlar uzaklar.
Buradan söylüyorum, ben sizinle uğraşacağım. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyetin ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız. Atamızın mirası cumhuriyeti 100 yıl daha yaşatacağız. Cumhuriyeti bu otoriter oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Ülkemizi yoran bu zikzakları devirip bugün ve yarın başaracağız. Bunları hep birlikte evine göndereceğiz. Bizi ne yasaklar ne mahkemeler ne tehditler ne de kumpaslar durduramaz. Milletin sözünün başladığı yerde muktedir olduğunu düşünenlerin zulmü biter. Zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasiler de milletin sözüdür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
Bu bileği görüyor musunuz? Seçimlerde bükemediğiniz bu bileği yasaklarla ve kayyumlarla bir milim bile bükemeyeceksiniz. Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplarla aramıyoruz, ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Esenyurt'ta biz iki elimizi de saklamadan açtık kardeşlerimize. Sadece Kürt vatandaşlarımızla değil bütün kardeşlerimizle biz bir elimizde gizli bir sözleşmeyi diğerinde de tehdidin şantajın sopasını saklamadık.
Esenyurt kararını verdi, Ahmet başkanı seçti. Siz Esenyurt'un barışına huzuruna hep birlikte teslim olmadınız mı? Peki bugün yargının sopasıyla sizin inşa ettiğiniz huzur ortamı bertaraf edilmek istenmiyor mu? Barışı huzuru paramparça ettiler. Elinizi açın, arkanızda sakladığınız diğer elinizi de açın. İktidara sesleniyorum, tehdidi şantajı bir kenara bırakın. Milletle sözleşme mi yapmak istiyorsunuz? Önce milletin seçtiğine saygı gösterin, sizi seçmediler diye millete ceza vermeyeceğinizi garanti edin. Rakiplerinizi korktuklarınız, korkmadıklarınız diye ayırmayın. Millet kiminle yarışmak isterse onunla yarışır. Korkunun ecele faydası yok. Bu millet tüm bunları yaptığınız yerde huzurunu barışını ve kardeşliğini yine inşa eder. Millete güvenin, millet iradesine teslim olun.
Biz çözümlere köstek olmayız, destek oluruz. Yeter ki bunu samimiyetle yapın. Söyleyin, siz neyin sözleşmesini yapmak istiyorsunuz? Mesele Kürt vatandaşlarımıza ne teklif ediyorsunuz? Seçtikleriyle yönetilme mi var? Elinizde ne var onlar için? Gençlerine iş mi var, yaşlılarına umutlu bir emeklilik mi var? Yoksa şantaj mı var? Ben kimi seçersem o olur dayatması mı var? Diğer elinizde sopa mı var? Cesaretiniz varsa sakladığınız sopayı gösterin. Sizi evsiz yurtsuz, evlatlarınız işsiz bırakırım diyen tehdidiniz mi var? Sizin bu sözleşmede millete vaadiniz nedir? Gelin bir millet olalım mı diyorsunuz yoksa benden başkasına gönül düşürürseniz burayı size dar ederim mi diyorsunuz?
Siyasi güdümlü yargı kararlarının arkasına saklanmayın. Bu milletin yüreği her yerde. Hep birlikte bu zorlukları aşmaya var mıyız? Demokratik ve hukuki yollarla mücadeleye var mıyız? Sadece Ahmet Özer için değil hakkı yenen herkes için mücadeleye devam edeceğiz. Bu kardeşiniz yola çıkmıştır, asla durmayacak. İlk günden beri olduğu gibi mücadeleye devam! Güzel günlerde buluşmayı diliyorum. Bu meydanları umarım demokrasiyi kutlamak için doldururuz."
Kaynak: Gerçek Gündem