İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şile’de Kömürcüoda Çöp Sızıntı Suyu Arıtma Tesisi Açılışı’nda konuştu. İmamoğlu şunları söyledi:
“Burada çözüme kavuşmasında bizim dönemde atılan adımlarla çözüme kavuşması düşünmeye değer bir konudur. Bu kadar önemli bir çevre etkisi olan çöp sızıntı suyu meselesini düşünmeyen, ya da hızlı bir adım atmayan yönetim anlayışı aslında görevini ihmal anlayışıdır. Gerçekten hem ideali hem insani hem de haki anlamda irelenmesi ve bu anlamda da 180 dereceyi 360 derece çepeçevresi kim varsa içinde sorgulanması gerekir Biz özellikle bu görev sürecimize başladığımızda buradaki eksiklikle ilgili arkadaşlarım hemen süreci anlamaya ve toparlamayı nasıl başarabiliriz sürecini başlatırken benim ilk farkındalığım Tuzla’daki şikayetleri dinlemekle başlamış idi. Tabi Tuzla’daki şikayet süreci olgunlaşında maddeler halinde koku sorunun Tuzla’daki giderilmesine dönük atılacak acil adımlarla ilgili maddeler sıralanmış idi ve bu sıralanan maddelerdeki bizimle ilgili olanlar, valilikle ilgili olanlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ilgili olanlar, aynı zamanda çok komşusu olan ilçemiz olduğu için Tuzla, Kocaeli sınırlarını da ilgilendiren bir hassasiyeti vardı. Bütün bunlar üzerinden valilik ve kurum kuruluşlarla irtibatlara başladık. Bunların başlangıcından sonuna kadar ben de içerisinde oldum ve o esnada baktık ki burada da bir çöp sızıntı suyu sorunumuz var bu konuda zaten arkadaşlarımızın yol aldıklarını gördüm. Proje çalışmalarının sürdüğünü ve birtakım raporların, izinlerin olgunlaşma süreçlerinin halledildiği seviyeye görünce de hızlıca bundan yaklaşık bir buçuk sene önce buranın imalatıyla ilgili adımı atmaya başladık ve ihalesi vesairesi derken inşaata başlandığı andan itibaren bir yılı doldurmadan buranın bitirilmesiyle beraber hizmete alınması sürecine geldik.”
Bunun bir çevre projesi açılışı olduğunu söyleyen İmamoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Her yönüyle yaşamın sağlıklı ve güvenli devam edebilmesi adına çevre projelerine yatırım yaptığımızı belirtmek isterim. İhmal edilen bu işlerin kaybettirdiği çok şey ver. Çevre duyarlılığını yitirmiş yönetimler ne yazık ki etkileri nesiller boyu sürecek çok acı kayıplara yol açıyor. Bu vesileyle bunu ülkemizin dört bir yanında gördüğümüzü ve çevre facialarından sonra ne yazık ki mercekle arasak sorumlu yönetici bulamadığımızı da görüyoruz. Özellikle insana, doğaya değer vermeyen, uzmanların uyarılarını dikkate almayan yönetici anlayışı ölüm getiriyor, felaket getiriyor.
Doğayı sadece kendilerine ait bir kazanç kapısı gibi görenler, sadece gösterişli projelerle özellikle de rant getiren projelerle ilgileniyorlar. Sadece seçim sonrası süreçleri hesaba katıyorlar. Seçimi kazanalım, seçimi kazandıktan sonra biz işimize bakalım diyenler aslında geleceğimizi yok ediyorlar.
İfade etmek isterim ki ben son günlerde sahada gözü yaşlı insanların Erzincan İliç’teki meseleyi benimle paylaşmalarının duygusallığı içerisindeyim. Bizim insanımız o kadar değerli ki bazen tahmin edemeyeceğiniz noktada, tahmin edemeyeceğiniz duyarlılıkta insanlarla karşılaşıyorsunuz. Örneğin dün Eseneler’de dörtbeş teyzemizin gözü nemli nemli İliç’i sormasından bunu anlıyorum. Ya da birkaç gün önce Bağcılar’da, Beykoz’da… Farklı coğrafyaların insanları ama o acının insanlara vereceği zararı gören o annelere özellikle kadınlara gelceğin sıkıntısını, korkusunu ilk hissedenler… Onların o gözü yaşlı halleriyle bunu dile getirmeleri benim içimi derinden burkmuştur. Hiçbir şey olmamış gibi davrananlar ve bunun sorumluluğunu üstlenmeyenler, bu sürece dair açık ve net konuşmayıp ortadan kaybolanlar, sadece seçim sürecine dair seçmeni tehdit edenler gözü yaşlı annelerimizin hakkı hukuk adına bu sandıkta milletimizden hak ettiği cevabı alacaktır diye düşünüyorum.
Şunu ifade etmek isterim; biz asla onlardan olmadık, onlardan değiliz ve olmayacağız. İstanbul 2019’dan bu yana çok yüksek bir çevreci hassasiyetle yönetiliyor. Çevre yatırımlarına tam 945 milyon dolar bütçe ayırarak İstanbul’u çevre felaketlerine karşı güçlendirdik, güçlendirmeye devam ediyoruz. Avrupa’nın en büyük atık yakma ve enerji üretim tesisini açtık. ”
Çöpten enerji üretmeye yönelik tesisin yatırım planına alınmadığını söyleyen İmamoğlu şöyle devam etti:
Avrupa yakasında açmış olduğumuz atık yakma tesisinin aynı kapasitede olan tesisin her aşamasını bitirdik ama 2024 yatırım planına alınmadı. İstanbul’da çöp yığını oluşmasını değiş, çöpten enerji üretme tesisini hızlıca başlayıp bitirme hedefinde olduğumuz, kredisini hazırladığımız tesisin yatırım planına alınmaması yine görüyorsunuz ki çevre felaketi oluştuğunda ortadan kayboldukları gibi, Ekrem İmamoğlu’ndan ya da İBB yönetiminden faydalı bir iş geldiğinde yine ortadan kayboluyorlar. Az önce söylediğim sandık dersi onları öyle bir silkeleyip kendine getirecek ki milleti için takır tukur bunları imzalamak zorunda kalacaklar. Hem tehditin cevabını alacaklar hem de kalan sürelerinde millet ve memleket lehine hükümet olarak yapması gerekenleri yapmak zorunda kalacaklar. Onun için herkesin oyu çok değerli.
Çevre projelerini anlatan İmamoğlu, “Bazıları soruyor; ‘İmamoğlu ne yaptı ki?’ diye tabi yaptıklarımızı yok saymaya kalkıyorlar. Onlara tavsiyem sadece çevre projelerimizi bile oturup saysalar göreceksiniz kendileri bile eğer vicdanları var ise bu tarz iddiaları varsa ortaya koyanlar kendileri bile üzülecekler. Bunlara baksınlar, öyle çıksınlar karşımıza. Biz İstanbul’un tarihinde hiç görülmediği kadar, bu kadar kısa zamanda çok büyük işler yaptık. Bizim bu beş yıla yakın zaman diliminde yaptıklarımızı geçtiğimiz 2025 yıl ile kıyaslamalarını da önemli bir veri olarak kabul ediyorum. Tabi bizim yaptıklarımız kadar yapmadıklarımızın da önemli olduğunu ifade etmek isterim. Çünkü biz bu sürede çevreye zarar verecek hiçbir yatırımı yapmadık.
Bizim icraat hızımızla yarışamayacaklarını anlayanlar; yaptıklarımızı küçültmek için ‘İmamoğlu bizim başlattığımız projeleri tamamlıyor’ diyerek sözüm ona projelerimizi küçük görmeye gayret ediyorlar. Tabii ki tamamladığımız projeler vardır, tamamlayacağız da, bunda bir tuhaflık yok ama acaba başlattıkları projeleri biz ne safhada aldık, nasıl bitirdik, hangi aşamada projeler niçin durdu işin bu boyutuyla ilgili sesleri çıkmıyor. ”
Silivri’deki çöp sızıntı artıma tesisinin göreve geldiklerinde sadece yüzde birinin bitmiş olduğunu bu konuya örnek veren İmamoğlu şöyle devam etti:
“Yüzde 1’i yapıldı demek… Yüzde 1’i, 3’ü ben yaptım demek oraya konteyner kurmak ya da şantiyeyi kurmak anlamına geliyor. Evet şunu yaptılar; hızlı hızlı, sorgusuz sualsiz, bazen usulsüz, bazen eksiklikleriyle bolca ihale yaptılar. Ama biz öyle yapmadık. O bakımdan sadece yüzde biri yapılmış bir işin devraldığımız dönemden bize bırakılan projelerde tamamıyla gördüğümüz bir durum oldu. Metroda da böyle, alt yapı yatırımlarında da böyle. Birkaç hafta sonra ÇekmeköySultanbeyli hattımızın SancaktepeSamandıra bölümünü açarken de buna değineceğim. Az önce anlattığım gibi aslında şantiyesini kurdukları ama 1 lira dahi kaynak üretemedikleri bir metroyu alıp nasıl büyük oranda bitirdiğimizi anlatacağız. Aklınıza gelecek her alanda böyle işleri. Niye biliyor musunuz? Çünkü onlar için projenin uzaması iyidir. Uzadıkça birilerine yeni ve tatlı kazançlar sağlanır. Ve ne yazık ki her işe bu şekilde baktıkları için biraz daha ranta, paraya duyarlı halleri var. Bizim ise insanımıza ve çevreye duyarlı halimiz var. Aramızdaki fark bu.
Onlar sadece bir kişiye saygı duymakta her şeyi yeterli görüyorlar biz ise kocaman milletimize saygı duyma konusunda duyarlı davranıyoruz.”
ERDOĞAN’A ‘BUYRUK’ GÖNDERMESİ
“2019 seçimlerinde, 23 Haziran seçimlerine giderken ay sonu gelmesi gereken parayı 15 gün önce hesaba yatırıp ‘seçimi kaybedeceğiz’ korkusundan parayı istediklerimize bir an önce dağıtalım endişesine düşen yönetimden süreci devraldık. Biz kamu kurumuyuz, kamucuyuz, halkçı belediyeyiz” diyen İmamoğlu şunları ekledi:
“Her günümüz seçim heyecanıyla geçmeli, bizi seven her insanımızdan sürece en doğruyu, en iyiyi, en dürüstü, en şeffafı, en çalışkanı ekibiyle birlikte seçmelerini tavsiye ediyorum. Milletine had bildiren değil, milletine talimat veren değil, ekip arkadaşlarına ‘buyruğumu yerine getirin’ diyen değil; ekip arkadaşlarıyla ortak akılla bir arada çalışmayı bilen kişileri seçin. Bir kişiye değil, milletine sorumlu olduğunu bilen insanları seçmenizi çok önemli bulduğumu belirtmek isterim.”
Tele1