Dün gece 13,80 civarında hareket eden dolar/TL’de bu sabah 14 seviyesi aşıldı ve 14,64 seviyesi görüldü. Kurda günlük yükseliş yüzde 5’i aştı.
Dolar/TL’de Aralık 2021 sonrasında ilk kez 14 seviyesi görülmüş oldu.
Dün gece 15,65 seviyelerinde olan euro/TL’de de bu sabah 16,53 seviyesi görüldü.
Dünü 848 TL’den kapatan gram altın da 917 TL’yi aştı. Hem ons altının hem de dolar/TL’nin yükseliş, TL cinsi altın fiyatlarının sıçramasını beraberinde getirdi.
Rusya’nın işgal hareketine karşılık NATO ülkelerinin Rusya’ya dönük ekonomik yaptırımları genişleteceklerini açıklaması, TL üzerindeki baskıyı da artırıyor.
Güne yüzde 7,6’lık düşüşle başlayan Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, saat 15.20 itibarıyla yüzde 9’a yakın ekside.
Türk Hava Yolları ve Pegasus hisseleri yüzde 10’luk düşüşle taban oldu.
Sabah borsada devre kesiciler çalışmış ve işlemler 10.30’da başlayabilmişti.
TL’deki değer kaybına paralel olarak tahvil faizlerinde de bugün sert yükselişler var.
Dün yüzde 21,45 seviyesinde olan Hazine’nin 2 yıllık gösterge tahvili faizi, bugün yüzde 23,34’e yükseldi. Hazine’nin 5 yıllık tahvil faizi 23,79’dan yüzde 25,43’e, 10 yılık tahvil faizi de yüzde 22,42’dem yüzde 24,10 seviyesine yükseldi.
Bloomberg, sabah saatlerinde geçtiği haberde, Merkez Bankası’nın bu hafta rezerv satışlarıyla döviz kurlarına müdahalesinin toplamda 2 milyar doları bulduğu öne sürüldü.
Rusya’nın Ukrayna’ya dönük işgal girişimiyle petrol ve doğalgaz fiyatlarının sert yükselişi, Türkiye’nin ithalat faturasını artırıp turizm gelirlerini azaltma potansiyeli taşırken, cari dengeye ilişkin hesapları da bozuyor. Bu durum TL ve TL cinsi varlıklarda sert kayıpları beraberinde getiriyor.
Uzmanlar, Türkiye ekonomisinin, Ukrayna’daki savaştan en fazla etkilenebilecek ülkeler arasında olduğuna işaret ediyordu.
Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan, “Mevcut jeopolitik risk ekseninde Türkiye’nin enflasyonist dengeleri ve buna bağlı olarak borçlanma profili olumsuz etkilenebilir” dedi.
“Rusya’nın enerji akışı ve turizm açısından Türkiye için önemli bir ekonomik ortak olması ülkenin durumunu doğrudan ilgilendirmektedir” diyen Erkan, enflasyon cephesinde ise döviz korumalı mevduatlarla döviz kurlarındaki hareket yavaşlamış olsa da, enerji fiyatları kaynaklı ek etkilerin risk oluşturabileceğini ve cari dengeyi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.
Turizm gelirlerinin olumsuz etkilenmesinin Türkiye’nin döviz ihtiyacını daha da zorlayabileceğine işaret eden Erkan, “Yükselen jeopolitik riskle birlikte turizm sektöründen beklenen para girişi beklentilerin altına düşebilir ve kısa vadede lira üzerindeki olumsuz baskı artabilir. Küresel piyasalarda emtia talebinin artması, kısaorta vadede maliyet enflasyonu beklentilerinin de hızlı bir şekilde artacağına işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Merkez Bankası’nın kısaorta vadeli fiyatlama davranışına ilişkin varsayım ve tahminlerini yukarı yönlü revize etmesinin gerekeceğini belirten Erkan, “Enflasyon denge noktasının önceki varsayımlardan daha yukarıda oluşabileceğini değerlendiriyoruz” dedi.