TBMM Genel Kurulunda, 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin görüşmeleri devam edilirken İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, Suriyeli sığınmacılar için ne kadar para harcandığı konusunda iktidar milletvekillerinden net bir cevap alamadıklarını ileri sürdü.
Kendi hesaplamalarına göre, sığınmacılar için 58 milyar 200 milyon dolar para harcandığını, uluslararası kuruluşların yardımlarının bu rakamdan çıkarıldığında 47.8 milyar dolar gibi bir rakam ile karşılaştıklarını belirten Özdağ şu ifadeleri kullandı:
"Bütçenin içinde yapılan harcamaların kalem kalem gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca 3 milyon Suriyeliye de Suriye'de bakıldığı yönünde açıklamalar var ve bu maliyetler açıkladığım 47.8 milyar doların dışında yer almaktadır. Türkiye bugün çok ağır bir ekonomik kriz yaşıyor ve bu kriz Türk halkının üzerine çökmüşken yeni göçleri tetikleyen hareketlerden kaçınılması gerekmektedir." diye konuştu.
Özdağ ayrıca kalem kalem yapılan harcamaları da açıkladı. İYİ Partili Özdağ'ın bundan 2 yıl önce 5 Aralık 2017 tarihinde dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın açıklamalarına dayandırdığı harcamalar şöyle:
Özdağ bu açıklamalarının ardından "yaklaşık olarak her bir Suriyeli için Türkiye'nin ayda 301 dolar harcadığı gözüküyor, ortalama yılda 3 bin 600 dolar para harcıyoruz." dedi.
Özdağ yıllara göre Türkiye'deki Suriyeli sayısını ve bu Suriyelilere yapılan harcamaları da açıkladı.
İşte Özdağ'ın açıkladığı o rakamlar:
"SURİYE'DEKİ MEMURUN PARASINI DA TÜRKİYE ÖDÜYOR"
Suriyeliler için harcanan 47,8 milyar doların çok büyük bir para olduğunu belirterek, "Bununla Türkiye birçok yatırımını yapabilirdi veya bu para harcanmasaydı Türkiye bu kadar ağır bir ekonomik krizde olmayabilirdi" diyen Özdağ, "Türkiye'nin kontrol ettiği bölgede devlet memurlarının maaşlarının ödendiğini biliyoruz." ifadesini kullandı.
İşte Özdağ'ın o açıklamaları:
Özetle, gelen yardımları çıkardığımız zaman ortaya çıkan para inanılmaz büyük bir para; 47,8 milyar dolar bütçeden çıkmış. Fakat bütçe sanki örtülü ödenek mantığıyla düzenlendiği için biz bu parayı hangi bakanlık, nasıl harcamış, bütçe izahlarında bir türlü öğrenemiyoruz. Örtülü ödeneğin ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Tamam, örtülü ödenekten harcıyorsunuz ama bütçenin içinde yapılan harcamaların kalem kalem gösterilmesi lazım. Mesela, Cumhurbaşkanlığından İbrahim Kalın bir açıklama yaptı bu rakamların içinde İbrahim Kalın’ın söylediği yok dedi ki: “3 milyon Suriyeliye de Suriye’de destek oluyoruz.” Evet, Türkiye'nin kontrol ettiği bölgede devlet memurlarının maaşlarının ödendiğini biliyoruz.
"BU KADAR AĞIR BİR KRİZ OLMAYABİLİRDİ"
Peki, bu para nereden gidiyor? Bu sosyal yardımlar nereden yapılıyor? Bunları bütçede görmemiz mümkün değil. Peki, harcanan para 47,8 milyar dolar, çok büyük bir para. Bununla Türkiye birçok yatırımını yapabilirdi veya bu para harcanmasaydı Türkiye bu kadar ağır bir ekonomik krizde olmayabilirdi ancak sadece bu mu Türk ekonomisi üzerindeki yük? Hayır. Kayıt dışı istihdamdan dolayı doğan vergi kaybını hesapladığımız zaman, ortalama 8,5 milyar dolarlık bir vergi kaybına uğruyoruz. Bunun da Türk ekonomisi üzerinde büyük bir yük oluşturduğu gayet açık. Tabii hesaplanamayan maliyetler var. Enflasyon üzerindeki etkiyi ne yazık ki bazı rakamlar gizlendiği için tespit etmemiz çok zor ama bu da eğer üzerinde çalışılırsa yapılabilecek, hesaplanabilecek bir faaliyet. Kayıtsız şekilde faaliyet gösteren işletmelerin ortaya koyduğu değer ve zarar, bunu da henüz net rakamlarla tespit etmemiz mümkün değil ama o da ekonominin geneli içerisinde bir yekûn tutuyor.
Özetle, Türkiye, bugün çok ağır bir ekonomik kriz yaşıyor ve şimdi, bu ekonomik kriz, bütün yüküyle Türk halkının üzerine çökmüşken yeni göçleri tetikleyecek ve Türkiye’ye yönelik yeni tehditler oluşturacak süreçlerden iktidarın kaçınması gerektiği düşüncesindeyiz.
Son günlerde Libya’yla yapılan bir anlaşma var ve Libya’yla yapılan anlaşma çerçevesinde ortada bir şayia dolaşıyor: İdlib’den bazı unsurların Libya’ya nakledileceği. Bu şayia ortada dolaşmaya başlar başlamaz Ruslar ve Suriye Ordusu İdlib’de ilerlemeye başladı ve sınırımıza Cumhurbaşkanının da açıkladığı gibi yeni göç dalgaları ulaşıyor. Bu yanlış politika Türkiye'nin millî güvenliğini, Türkiye'nin ekonomik gelişmesini her geçen gün birazcık daha ağır bir tehdit altında bıraktığı gibi, Türk halkının kaynaklarının da sorumsuzca harcanması sonucunu doğuruyor.