Ankara’da C.Ö.K., 2007 doğumlu kızı Z.H.K'ya 2011 yılından itibaren 3 yıl boyunca cinsel istismarda bulundu. Z.H.K'nin durumu anlatması üzerine annesi A.Ş, boşandığı eşi C.Ö.K hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak cinsel istismara ilişkin delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Pes etmeyen anne A.Ş, eski eşi C.Ö.K hakkında 3 kez daha suç duyurusunda bulundu fakat dosyalar yine takipsizlik kararıyla kapatıldı. Annenin tekrar başvurması üzerine İstanbul Başsavcılığı bu defa C.Ö.K. hakkında soruşturma başlattı. Gözaltına alınan C.Ö.K, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturma sonunda C.Ö.K. hakkında 2016 yılında ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı.
Boşandıktan sonra İstanbul’a yerleştiği ve son eylemini kızını yanına aldığında bir otelde gerçekleştirdiği için İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuksuz yargılanan C.Ö.K. hakkındaki davanın karar duruşması geçen Temmuz ayında yapıldı. Mahkeme, sanık C.Ö.K.'yi kızına yönelik eylemini tehditle ve zincirleme olarak gerçekleştirdiği gerekçesiyle önce 60 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırdı, daha sonra bu cezayı 50 yıla indirdi. Ancak TCK uyarınca süreli hapis cezasının 30 yıldan fazla olamayacağı gerekçesiyle sanığa verilen ceza 30 yıla düşürüldü. Sanık C.Ö.K, hükümle birlikte tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Yargılama süresince sanık C.Ö.K'nin avukatlığını, Deniz Feneri Derneği'nin Başkanı Mehmet Cengiz üstlendi. Sanık avukatı Cengiz, mahkumiyet kararına itiraz edince dosya İstinaf Mahkemesine geldi. 10 Temmuz’da hüküm kurulan davada, dosyayı jet hızıyla 31 Ekim tarihinde incelemeye alan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi usul yönünden bozma kararı verdi.
İstinaf Mahkemesinin kararında, konuyla ilgili daha önce verilmiş 3 ayrı takipsizlik kararı olduğu ve bu kararlara karşı yapılan itirazların reddedilip kesinleştiği belirtilerek, sanık hakkında yeni delil edilmeden soruşturma yürütülüp dava açıldığı kaydedildi. Yargılama aşamasında yerel mahkemenin bu eksikliği giderip takipsizlik kararının kaldırılmasını sağlamayarak usul hatası yaptığı ifade edilen kararda, yargılamanın yenilenerek eksikliğin tamamlanması ve buna göre yeni bir hüküm kurulması ya da düşme kararı verilmesi istendi.
Sanık C.Ö.K'yı 30 yıla mahkum edip tutuklayan İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi de, bozma kararı nedeniyle dosyada durma kararı vererek, sanığın tahliye etmek zorunda kaldı. Böylece, mahkeme tarafından 30 yıl hapse mahkum olup hükümle birlikte tutuklanan C.Ö.K, 4 ay cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilmiş oldu.
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/istismarcibabaya4aysonratahliye5483274/