Ankara’da şehir hastanelerinin ele alındığı sempozyumda, “Hazine
garantisi ile kamuoyunu ciddi zarara uğratan şehir hastanelerinde tüm
risk yurttaşların sırtına yüklendi” denildi
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu’nun düzenlediği ‘Şehir Hastaneleri Sempozyumu’nda şehir hastaneleri tüm yönleri ile ele alındı. Şehir hastaneleri projesi ile kamu arazilerinin hastane yapımı için özel şirketlere devredilmesi, devletin inşaatı üstlenen işletmeci şirkete 25 yıl kira ödemesi, bu süre boyunca vergi muafiyeti sağlaması ve hastane için hasta garantisi vermesi eleştirildi.
İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Salonu’nda gerçekleşen
sempozyum “Sağlıkta Dönüşüm ve Sağlık Politikaları”, “Şehir
Hastanelerinin Ekonomi Politiği” ve “Kentsel Planlama ve Mühendislik”
başlıklı üç ayrı oturumdan oluştu.
Trafikten altyapıya sorunlar yumağı
Sempozyumun açılış konuşmasını yapan TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin
Koramaz, “Sermaye için hiçbir riski olmayan bir ticaret ve para kazanma
yöntemi yaratıldı. Sağlığın piyasalaşma süreci Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Yasası ile ivmelendi. Bu süreç şehir hastaneleri
ile yeni bir boyut kazanıyor. Şehir hastanelerinin tek problemi
finansman modeli değildir. Şehir planlamasından acil durum yönetimine,
trafik sorunundan altyapı hizmetlerine ve en önemlisi sağlık
hizmetlerine ulaşım meselesine kadar pek çok alanda büyük sorunlar
yaratacaktır” diye konuştu.
AKP’nin cevaplamadığı sorular
TMMOB İKK Sözcüsü Özgür Topçu ise, “Ankara’da Bilkent ve Etlik’te
yapılmakta olan şehir hastanelerinin hizmete girmesiyle birlikte on
yıllardır hizmet vermekte olan 13 kamu hastanesi kapatılacak. Şehir
hastanelerine halkın erişim probleminin nasıl çözüleceği, ortaya çıkacak
ulaşım yükünün kent trafiğine etkisinin nasıl çözümleneceği ve şehir
hastanelerinin halkımıza fatura edilecek olan ekonomik maliyetinin ne
olacağı soruları AKP tarafından cevaplanmamaktadır” dedi.
Kamusal sağlık hizmeti çökertildi
TMMOB eski Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı başkanlığında
gerçekleşen ilk oturumda TTB eski Merkez Konseyi Başkanları Eriş
Bilaloğlu ve Bayazıt İlhan söz aldı. 1980 sonrasında bilinçli olarak
kamusal sağlık hizmetinin çökertildiğine dikkat çeken Eriş Bilaloğlu,
“30 yıla yayılan bir çöküş sonrası vatandaş her türlü sistem
değişikliğinin iyi olacağı noktasına getirildi” dedi. 2013 sonrası
Sağlıkta Dönüşüm atağının başladığını ve sağlık alanının tamamen
piyasalaştığına vurgu yapan Bilaloğlu, bu sistemin sürdürülemez olduğunu
kaydetti.
Hazine garantili kamu zararı
Bayazıt İlhan da, hazine garantisi ile kamuoyunu ciddi zarara uğratan
şehir hastanelerinde bütün riskin Türkiye’de yaşayan yurttaşların
sırtına yüklendiğini aktardı. İlhan, tıbbi destek hizmetinden güvenlik
hizmetine, yemekten güvenliğe kadar birçok hizmetin şirkete devredildiği
şehir hastanelerinin açılmasıyla Ankara’da 13 kamu hastanesinin
kapanacağına değinen İlhan, “Ankara’daki sağlık kampüslerinin yapımı
tamamlanınca 4 bin 807 sözleşmeli işçinin işsiz kalması bekleniyor”
dedi.
Açılan hastanelerde durum rezalet
İlhan, Türkiye’de açılan dört şehir hastanesinde yaşanan sorunlara ilişkin de şunları anlattı:
“Mersin Şehir Hastanesi’nde hastalar elektrikli araç ile ulaşım
sağlıyor. Duvarlarda kaybolduğunuzda arayabileceğiniz numaralar kayıtlı,
kaybolduğunuzda arıyorsunuz sizi gitmek istediğiniz polikliniğe
götürüyorlar. Adana’da şehir hastanesi için beş yıl önce yapılan modern
bir hastaneye kapandı. Yerine yapılan Adana Şehir Hastanesi’nin
içerisinde açılan mağazalar hastaneden çok bir AVM’de olduğunuz hissi
uyandırıyor. Hekimler acil uyarısı aldıkları hastaya ulaşmak için ya
elektrikli araç bekliyor ya da 1015 dakika asansör... Yaşanan sorunlar
saymakla bitmeyecek kadar çok... Bizler torunlarımızın bile
borçlandırıldığı yollarla değil de kamu zararı oluşturulmadan açılacak
kamu hastanelerinin mücadelesini vermeye devam edeceğiz.”
https://www.birgun.net/haberdetay/sehirhastanelerinidehalkinsirtinayukluyorlar195871.html