CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine yönelik SADAT kumpasına, "Son uyarılarını yapıyorlar akıllarınca. Yeni bir şey değil uzun zamandır bu tehditler var. Be gafiller, be şerefsizler, be akılsızlar, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan gelin görüşelim" yanıtını verdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
Kılıçdaroğlu, SADAT kumpasına çok sert tepki göstererek, "Son uyarılarını yapıyorlar akıllarınca. Yeni bir şey değil uzun zamandır bu tehditler var. Şimdi bu kürsüden bu çetelere, mafyaya, bu paramiliter yapılara seslenmek istiyorum. Be gafiller, be şerefsizler, be akılsızlar, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan gelin görüşelim" diye konuştu.
Satırbaşları şöyle:
Hangi sorunun nasıl çözüleceğinin en iyi bilen partinin CHP olduğunu artık herkes biliyor. Türkiye'de yaşayan her vatandaşı dertten kurtaracağız. Yaşadıkları ızdıraptan kurtaracağız. Bu memlekete huzuru, adaleti getireceğiz, getireceğiz ve getireceğiz. Türkiye güçlü bir ülke, beraber çalıştığımız süre içinde sorunları bize aktardığınız zaman her sorununuzu not alıyoruz. İşin uzmanlarıyla beraber oturuyoruz, tartışıyoruz. Ürettiğimiz çözümler masa başı çözümler değil, sahadan elde ettiğimiz verilerden de yola çıkarak ürettiğimiz çözümler.
Halk ne bekliyor? Vatandaş önce ekonomide istikrar bekliyor. Gerçekten de istikrarsız bir ekonomi var. Yarın sabah hangi ürünün fiyatı kaç olacak kimse bilmiyor. Oysa ekonomide istikrar, fiyat istikrarı en azından kişinin rahat geçinebileceği bir gelire kavuştuğunda onunla yaşamını sürdürmeyi beklemesi vatandaşın en doğal hakkıdır. Maaşına zam yapıyorsun ama peynire, soğana, ete çok daha yüksek zamlar yapıyorsunuz.
Ev kiraları çok yüksek. Çocuklarımız, gencecik filiz gibi evlatlarımız işsiz. Yüzbinlerce ailenin suyu, elektriği, doğalgazı kesik. Bütün vatandaşlarıma söz veriyorum. Hiçbir hanenin elektriği, doğalgazı, suyu kesilmeyecek. Aile Destekleri Sigortasıyla hiç kimse kışın ortasında soğukta donmayacak, susuz kalmayacak. Bu sözü veriyoruz. İktidar sahipleri veremezler çünkü sarayda su, elektrik, doğalgaz kesilmez.
Vatandaş emeğinin karşılığını istiyor. Eşitlik, hak, adalet istiyor. Torpilin yoksa kamuda iş bulamazsın. Bu artık toplumun her kesimine yerleşmiş temel bir kural halinde.
SMA'lı çocuk sahibi olan annelere de sesleniyorum. Sizin içinde az kaldı diyorum. Hiç meraklanmayın. Çocuklarını SGK tarafından tedavi edilecek. Onların yaşaması için elimizden gelen her çabayı göstereceğiz.
Vatandaşlarımız sınırlarımızın korunmasını istiyorlar. Mafya geliyor, Türkiye'de hesaplaşıyorlar. Bütün bunların hepsini biliyoruz. Bize fotoroman Süleymanlar değil, Teoman memurlara ihtiyacımız var. Memur Teomanların sayısını arttıracağız. Bütün memurlar, memur Teoman gibi çalışacaklar.
Eğitim sisteminden her ailenin şikayeti var biliyorum. Denizli'de sordu bir atama bekleyen öğretmen. '100 bin öğretmen alabilecek misiniz?' diye sordu. Ona söz verdim. Cumhuriyetin 100. yılında 100 bin öğretmeni atayacağız. Sadece 100 bin değil, köy okullarını açtıktan sonra 100 bin öğretmen daha atayacağız. Okulda beslenme işini tamamen devlet yapacak.
Bir kanun teklifi görüşülüyor parlamentoda. Sözleşmelilere kadro verilmesiyle ilgili olarak. Eksiklikler var, o eksikliklerle ilgili talep geliyor.
TSK bünyesinde sözleşmeleri olarak çalışan uzman erbaşlar ve çavuşlar var. Onlara da kadro verilmesi lazım. Yıllardır çalışıp şeker hastası olduğu için uzmanlık görevinden çıkarılanlar var. Devletin ona başka görev vermesi lazım. Sosyal devlet kapının önüne koyamaz.
Bir televizyon programına katıldım. Sayın Uğur Dündar davet etti. Kendisi saygıdeğer, duayen bir gazetecidir ve onun programına katıldım. Sonra olanlar hepimizin malumu. Silahlı insanların olduğu reklamla güya beni tehdit ediyorlar. O resimdeki mesaj net, sizin için geleceğiz diyorlar. Benim için beyefendiler gelecekmiş. Şimdi halkım beni iyi dinlesin. Vatandaşımızın ne olup bittiğini anlamasını istiyorum. Bu paramiliter artıklar daha büyük bir resmin sadece bir parçası her şeyin temelinde aslında tek bir şey var. O da para, çok para. Halkımızdan çalınan bu para. Bu parayı çalan beşli çeteler var. Bu arada beşli çete dediğime bakmayın siz bunların kod ismi beşli aslında bunların sayısı binlerce. Kuruşu, kuruşu uzman arkadaşlarıma hesaplattım. Bu saray iktidarı sırasında devlet hazinesinden bunlar ne kadar para çaldılar hesapladık. 418 milyar dolar. Tahsil edeceğim rakam budur. Sizden 418 milyar doları iktidarımızda tahsil edeceğiz ve alacağız. Önce benimle konuşup, anlaşmak istediler kapıyı yüzlerine kapattım. Bir sonraki aşamaya geçtiler. Bu işin içine bazı medya organlarını da soktular. Bunların hapislerde çıkan mafya artıkları var. Satın alınan araştırmacıları var, medya ünlüleri, satın alınan gazetecileri var. Tüm bunları yöneten merkezleri var. Sureti muhalefetten görünüp bir sürü insan da var... Her operasyona başvurdular ama bilmedikleri, anlamadıkları bir şey var. Bay Kemal asla ve asla yolundan dönmez. Artık son aşamaya geldik. Silah ve suikast tehditleri. Son uyarılarını yapıyorlar akıllarınca. Yeni bir şey değil uzun zamandır bu tehditler var. Şimdi bu kürsüden bu çetelere, mafyaya, bu paramiliter yapılara seslenmek istiyorum. Be gafiller, be şerefsizler, be akılsızlar, be müptezeller, be çakallar siz mi beni korkutacaksınız? Sizin önünüzde diz çöküp yaşamaktansa ayakta ölmeyi tercih ederim. Hodri meydan gelin görüşelim. Allah nasip ederse de yaşarsak hayatınız boyunca görüp göreceğiniz en büyük kabus olmaya devam edeceğim. Trolleriniz beni yolumdan çeviremez ve durduramazsınız. Eğer bana bir şey olursa halkıma emanetimdir o 418 milyar doları siz tahsil edeceksiniz. Gençlerimizin geleceğidir bu para, bu ülkenin doğmamış bebeklerinin parasıdır o para, bu ülkenin parasıdır o para. Alacaksınız o paranın her kuruşunun tahsis edeceksiniz. Benim size vasiyetimdir bu. 418 milyar doları bunlardan alacaksınız.
halktv.com.tr