Merkez Bankası, bu yılın ilk 6 ayında olduğu gibi temmuz ayında da faizi yüzde 14'te sabit bıraktı

Merkez bankası, 2022 yılı yedinci faiz kararını açıklarken, piyasa beklentileri doğrultusunda faiz oranını yüzde 14'te sabit tuttu. Bu nedenle Merkez Bankası yılın ilk 6 ayında olduğu gibi faiz oranını değiştirmedi.

Merkez bankası her ay belirli tarihlerde toplanır ve para politikası komitesinin toplantılarını yapar. Bu toplantılardan sonra faiz kararı aylık olarak açıklanır. Geçen yılın son 4 toplantısında faiz oranlarını 500 baz puan indiren TCMB, bu yılın ilk 6 toplantısında herhangi bir değişiklik yapmadı.

TCMB Para Politikası Kurulu (PPK) bugün açıkladığı Temmuz ayı kararıyla baz oranı yüzde 14'te sabit tuttu. Kurul'un karara ilişkin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi;

"Etkisi artmaya devam eden jeopolitik riskler ülkemizi de olumsuz etkilenmeye devam ederek dünyada ekonomik aktivitenin daha da yavaşlamasına neden oldu. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü revize edilmeye devam ediyor ve resesyon olasılığı artıyor. Küresel gıda güvenliğinde ticaret yasakları ve emtia fiyatlarında artan belirsizlikler yüksek ve değişken döviz kuru ve başta temel gıda olmak üzere bazı sektörlerde devam eden arz sıkıntıları uluslararası düzeyde üretici ve tüketici fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Ülkeler enerji fiyatlarını artırdı ve taleparz dengesizlikleri ve işgücü piyasası katılığı nedeniyle enflasyonun artması beklenenden daha uzun sürdü. Para politikası adımlarında ve kalkınma noktasındaki işbirliği ile bankalarının iletişiminde ayrışma devam ediyor. Çeşitlendirmenin, finansal piyasalarda artan belirsizliğe yönelik merkez bankalarının geliştirdiği yeni destekleyici uygulamalar ve araçlarla çözüm bulma çabalarını artırdığı görülmektedir." denildi.

TCMB kaleme aldığı raporda "Fiyat istikrarı temel hedefi doğrultusunda, güçlü göstergeler enflasyonda kalıcı bir düşüşe işaret edene ve %5'lik orta vadeli hedefe ulaşılana kadar, lirayı koruma stratejisi kapsamında elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Sağlanacak genel fiyat düzeyindeki istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin devam etmesi ve döviz rezervlerindeki artış eğilimi ile makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu yönde etkileyecektir. finansman maliyetlerinde kalıcı azalma. Bu, sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde sürekli yatırım, çıktı ve istihdam büyümesi için uygun bir temel sağlayacaktır." denildi.