CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun, Rahim Doruk’un evine sığındığını hatırlatan muhtar Kökmen, “Sonra vatandaşlar oraya toplandı. Ben olaylar sırasında mezarlıktaydım, telefon ettiler, mezarlıktan geldim. Vatandaşları dağıtmaya çalıştık; ama daha çok toplandılar. O arada Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar geldi. Evde normal sandalyede oturuyordu. Bir sıkıntısı yoktu. Öyle yara beresi yoktu, gayet sağlığı yerindeydi. Köyüm adına Kemal Beyden özür diledim ve bunun bir provokasyon olduğunu söyledim. Kemal bey de herkesin acılı olduğunu söyleyerek, ‘Olur, acıyla olabilir; ama beni yıldıramazlar. Şehit cenazelerine de katılacağım, vatandaşlarımla da konuşacağım, buluşacağım’ diye konuştuk. Kemal bey evden çıkmadan önce onu kamufle etmek için ‘mont ve şapka verelim’ dedik; ama kabul etmedi. ‘Ben böyle çıkacağım’ dedi. Bu şekilde de evden çıktı” dedi.
Cenazede neredeyse 10 bin kişi olduğunu söyleyen muhtar Halil Kökmen, “Şehit köyümüzün; ama bu olay köyümüzün değil. Aile için bu ikinci şehit oldu. Annesinin ağabeyi de 1993 yılında şehit olmuştu. Bu da ikinci şehit acısı oldu. Ailesi benim akrabam aynı zamanda. İlk haberi de ben vermiştim. Şu anda hiçbir şey düşünemiyorlar, çok üzgünler. 2 çocukları vardı, biri şehit oldu” diye konuştu.
Şehit Yener Kırıkcı’nın amcası Ziya Kırıkcı ise ayakta durmakta güçlük çekerken, aile olarak çok üzgün olduklarını söyledi. Amca Kırıkcı “Şehidin anne ve babasının durumu iyi değil. Köyde olan olay için ne diyeceğimi bilmiyorum. Cenazeden çok zor geldik zaten. Neyin ne olacağını bilmiyorum” dedi.
Köylülerden Kaya Küçük, Kemal Kılıçdaroğlu´na yapılan saldırının ve köyün adının bu şekilde çıkmış olmasının üzüntü verici olduğunu söyledi. Olayın bir provokasyon olduğunu ifade eden Küçük, “Kılıçdaroğlu´na yapılan doğru değil; ama içinden birkaç provokasyoncu çıkıp, köyümüzün de adını kötüleyerek, bizleri de kötüleyerek bu hale getirdiler. Olmaması gerekiyordu. Bizim acımız büyük, şehidimiz var. Biz onunla ilgileniyoruz şu anda. Muhakkak bu köyden değiller, zaten bizim köyümüzde kimse yapmaz bunları. Bu köyde emeğiyle çalışan, gariban insanlar. Köyde azılı insan yok. Olmaması gerekiyordu; ama oldu. Şehidimizin ailesini, evlerini görüyorsunuz, hepsi perişan durumdalar. Bu memleketin polisi, savcısı, hakimi var. Provokasyonsa onu da bulur” dedi.
Köylülerden Hilmi Çakırgöz ise olayın anlık geliştiğini belirterek, “Olay tamamen o anda oluşan, milletin galeyana gelmesi. Bence önceden organize edilmiş bir durum yoktur. Bir kıvılcım yani, bizim köyümüzün bu olayda ufak bir hatası bile yoktur. Katılım çok fazlaydı, kimin nereden geldiğini bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ankara Valisi Vasip Şahin, şehit Yener Kırıkcı’nın baba evini ziyaret ederek, aileye başsağlığı diledi. Evde şehidin annesi Ayşe, babası Mustafa Kırıkcı ile görüşen Vali Şahin, daha sonra taziye çadırına geçerek şehit yakınlarıyla birlikte dua etti. Gazetecilerin olaya ilişkin sorularını yanıtsız bırakan Şahin, ziyaretinin ardından köyden ayrıldı.