Anasayfa1
13 Eylül 2024 ( 7 izlenme )
Reklamlar

Narin cinayetinde 8 tutuklama daha! Anne ve ağabey de aralarında... Toplam tutuklu sayısı 10'a yükseldi


8 yaşındaki Narin Güran’ın annesi, ağabeyi ve amcasının da aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklandı. 4’ü adli konrol ile olmak üzere 14 kişi ise serbest bırakıldı. Katilsiz cinayet soruşturmasında Narin’in halen kim veya kimler tarafından öldürüldüğüne dair sis perdesi 24. günde de halen aralanamadı. Toplam tutuklu sayısı 10'a yükseldi.


Diyarbakır'ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde kaybolduktan 19 gün sonra çuval içerisinde dere kenarında ölü olarak bulunan Narin Güran soruşturmasında annesi ve ağabeyi dahil 9 kişi için tutuklama talep edildi. Narin'in annesi ve ağabeyi için tutuklama talep gerekçesinin 'Kasten öldürme suçuna iştirak etmek' olduğu öğrenildi. Soruşturma kapsamında Narin'in babası, halası ve kuzenleri dahil 13 kişi serbest bırakıldı. 14 saat boyunca üç savcı tarafından çapraz sorguya alınan şüpheliler suçlamaları reddetti, aile olarak mağdur olduklarını ve bir anda şüpheli olduklarını belirtti. 

Son gelen bilgilere göre tutuklama talep edilen 9 kişiden 8'i tutuklandı. Toplam tutuklu sayısı 10'a yükseldi.

8 KİŞİ TUTUKLANDI 14 KİŞİ SERBEST

Çapraz sorgu ile ifade alma işleminin tamamlanmasının ardından savcılık Narin’in babası Arif Güran’ın da aralarında bulunduğu 10 kişiyi serbest bıraktı.

14 kişi de nöbetçi Sulh Ceza Sorgu Hakimliğine sevk edildi. Burada ifadeleri alınan şüphelilerden aralarında Narin Güran'ın annesi Yüksel (44), ağabeyi Enes (18), amcası Fuat Güran (41), kuzenleri Muhammet Kaya (23) ve Birsen Güran (19), yengesi Maşallah Güran (46), halasının eşi Mehmet Şevket Kaya ve tutuklu amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen Mehmet Selim Atasoy (40) olmak üzere 8 kişi tutuklandı. Sıkı güvenlik önlemleri altında T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildi. 6 kişi de adli kontrol ve yurtdışı yasağı konularak serbest bırakıldı. Böylece soruşturmanın başından beri daha önce amca Salim Güran ile Narin’in cesedini dere yatağına gömen itirafçı Nevzat Bahtiyar’ın da tutuklanmış olması nedeniyle soruşturma kapsamında tutuklu sayısı 10’a yükseldi. Anne ve ağabeyi “İştirak halinde kasten öldürme, suç delillerini gizleme veya yok etmek, suçluyu kayırmak” suçlarından, diğer şüpheliler ise; “Suçluyu kayırma, suç delillerini gizleme veya yok etmek” suçundan tutuklandı. Şüphelilerden, Narin'in amcası Kurtuluş ve Ömer Faruk Güran ile kuzeni Melike Güran ve Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen R.A. (15), adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.

NARİN'İN ANNESİNİN İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

Gazeteci Altan Sancar, SÖZCÜ TV'de Serap Belovacıklı ile Aklın Yolu programında, Narin Güran'ın annesinin ifadesini paylaştı. "Annesinin ifadesinden bir bölümü paylaşayım" diyen Sancar'ın aktardığına göre, Narin'in annesi ifadesinde şunları söyledi:

* "Narin'in ölü olarak bulunduğunu biliyorum. Kocama Narin'in kaybolduğunu söylemedim. Ancak köyden biri kocamı arayıp Narin'in kaybolduğunu söylemiş. O da beni aradı ve 'Narin nerede?' diye sordu. Ben de 'bilmiyorum' dedim ve kocam telefonu kapattı. Saat kaçta aradı, bilmiyorum. Gün içerisinde telefonda kız kardeşlerimle konuştum. Kendileriyle sabah konuşmuştum.

* Narin'in kaybolmadan önce komşum S. ile konuşmuştum. Ona misafirlerinin gelip gelmediklerini ve elbiseleri yıkamak için makinesinin müsait olup olmadığını sormuştum. S. ile uzun süreli konuşmamıştım. S. ile sadece bir kere konuştum. Ona da sadece kendilerine geleceğimi söyleme hususunda konuşmuştum. 

* Sabah S.'yi bir kez aradım. S.'nin sabah beni aradığını hatırlamıyorum. Sadece benim onu bir kere arayıp elbiseleri yıkamayı söylediğimi hatırlıyorum. Y.G. ismini başka bir şekilde değiştiren kardeşim olur. Kendisiyle her gün konuşurum. Kendisini ben aramıştım. O sırada R. ile beraber bana geleceklerini söylemişti."

İfadesinde saat 09.39, 19.31 ve 19.34 sıralarında bir numaralı hattın kullanıcısı H. ile yaptığı görüşmelerde neler konuşulduğunun sorulması üzerine, Narin'in annesi "09.39'da H.'yi elbiseleri yıkamak için aramıştım. O da bana 'Elbiselerini getir' demişti. Kendisini bu yüzden aramıştım. 19.31 ve 19.34'de Narin için iki defa üst üste aramıştım" dedi. 

"SONUNDA İLGİNÇ BİR NOKTA VAR"

Saat 12.30'da S.'nin kendisini aradığı sorulan Narin'in annesi "Bu sırada S.'nin evinde bulunduğum sırada çocuklarım bana ulaşmak için S.'nin telefonunu aramıştır. Oraya gitsem telefonumu evde bırakırım" dedi. 

Narin'in annesi, S.Ç. ile 13.30 sıralarında yaptığı görüşmenin sorulması üzerine "S.Ç. kız kardeşim olur. Kendisinin kimlikte adı... Kendisine R. deriz. Kendisiyle konuştuğumda o Bismil'deydi, ben kendi evimdeydim. R. o sırada Yasemin'in evinde bulunmaktaydı. Yasemin'in evi de Bismil'de bulunmaktadır" dedi.

Narin'in annesine telefon görüşmelerinin tamamının sorulduğunu aktaran Altan Sancar, "Sonunda ilginç bir nokta var. Orayı aktarayım. Az önce dedi ki 'Narin'in kaybolduğunu eşime söylemedim' diyor. Düşünüyorum, çocuğunuz kaybolsa ilk arayacağınız kişi kimdir? Uzaktaki eşiniz değil midir? Ararsınız ve dersiniz ki 'Yetiş, Narin yok'. Ama aramıyor, köyden bir başkası arıyor. Saat 17.42, 19.25 ve 19.28'de eşi Arif Güran ile yaptığı konuşmaların içerikleri soruluyor kendisine. 

* Anne şöyle bir cevap veriyor: '17.42'deki konuşmayı hatırlamıyorum. Görüşmeyi çocuklarım yapmış olabilir. 19.25'te kendisiyle yemeği sormak için çocuklarım aradı. Batman'da köyde olduğunu söyledi. 19.28'te ise kendisi beni arayarak Narin'in kaybolduğunu duyduğunu, nerede olduğunu sordu ve kapattı'.

* Anlaşılmayan nokta şu: Narin 15.15'ten sonra yok. Çocuk kuran kursundan çıkıyor, 4 saat neredeyse ortada yok. 4 saat boyunca çocuğunuzu merak etmiyorsunuz. Bu sırada onlarca telefon görüşmesi yapıyorsunuz. 'Narin eve gelmedi, sizde mi?' diye merak edip sormuyorsunuz. Hiçbir şekilde sormuyorsunuz. Eşiniz sizi arayıp diyor ki 'Narin'in kaybolduğunu duydum, doğru mu?'"

AĞABEYİN DE İFADESİ ORTAYA ÇIKTI

SÖZCÜ editörü Bedri Can Özbey, SÖZCÜ TV canlı yayınında Narin'in ağabeyi Enes Güran'ın ifadesini aktardı. Özbey, şunları söyledi:

* "Ağabeyin savcılık ifadesi elimize ulaştı. Özellikle olay günü soruldu ağabeye. Olay günü çok yorgun olduğunu ve saat 16.00'ya kadar uyuduğunu söyledi. Uyandığında ise kardeşi Narin'in kayıp haberini aldıklarını ve 16.30 sırasında aramaya başladığını söylüyor. Ancak bir kere daha ifade etmekte fayda var. Abi jandarmada verdiği ifadeyi değiştiriyor savcılık ifadesinde. 'O tarihte vermiş olduğum ifadeyi tam olarak hatırlamıyorum.' O gün olanları tam olarak hatırlamasa da 16.30 sırasında Narin'i aramaya başladığını ifade ediyor.

* Kendi cep telefonunda annesi ile babası arasındaki görüşmenin detayları soruluyor. Ağabey 'Telefonum yukarıda. Beyan ettiğim gibi annem babamı aramak için benden telefonumu istemişti ancak o sırada kapandı. Kayıtlarda neden bu şekilde göründüğünü bilmiyorum' ifadesini kullandı.

* Ağabeye WhatsApp görüşmeleri soruldu. 'Sormuş olduğunuz WhatsApp görüşmelerini hatırlamıyorum. WhatsApp üzerinden olay günü kimseyle görüştüğümü hatırlamıyorum. Zaten şarjım azalmaya başladığı için eve doğru gitmiştim. O esnada da kimseyle konuşup konuşmadığımı hatırlamıyorum. Babası, ağabeyi ya da kardeşiyle WhatsApp üzerinden konuşup konuşmadığı konusunda ise 'Bilmiyorum, hatırlamıyorum' ifadelerini kullandı.

AĞABEYE GÖZÜNDEKİ MORLUK SORULDU

* Olay sonrasında ağabeyin gözünde bir morluk oluşmuştu. Savcılık ifadesinde o morluk soruldu. 'Aramaların ikinci günü akşam karanlık saatlerde Narin'i mısır tarlasında arıyordum. O esnada mısır koçanları vücudumuzun her yerine çarpıyordu. Daha sonra bir hastanede kimliği belirsiz, Narin olduğu değerlendirilen bir çocuk ihbarı olduğunu söylediler. Hemen amcam Barış Güran'ın aracıyla hastaneye gittik. Gittiğimizde kimliği belirlenmiş ve ambulansa konulan birisi vardı. O yüzden Narin olmadığını anladım ve köye geri döndük. Döndüğümüzde üzüntüden kendime birkaç defa yumruk attım. Morluk mısır çöplerinden mi yoksa kendimi yüzüme doğru attığım yumruklarından mı kaynaklandığını tam olarak bilmiyorum. Ancak sinirden her iki elimde, yüzümde yüzüme doğru vurduğum için ve diğer gözümde de bir morarma olmadığı için büyük ihtimalle mısır tarlasında bir elimde telefon ışığını tutarken arama yaptığım için mısır koçanlarının ve çöplerinin gözüme değmesiyle oluşmuş olabilir ancak emin değilim' ifadelerini kullandı.

* Bir görüşme tutanağında gözündeki morluk için bulunduğu bunalımda kendisine zarar vermesiyle olduğuna ilişkin kolluk birimlerine olan beyan soruluyor. Yani jandarmadaki ifadesi soruluyor. İlk ifadesinde morluğun kendine zarar vererek yaptığını söylüyor. O soruya savcılık ifadesindeki yanıtı ise 'O dönem tam olarak farkında değildim ancak Adli Tıp'a götürüldüğümde küçük küçük kesikler de olduğu söylenince mısır tarlasında oluşabileceği o şekilde aklıma geldi ve sonrasındaki ifadede de o şekilde belirttiği' şeklinde.

İŞTE AĞABEYİN KOLUNDAKİ ISIRIK İZİ VE SIRTINDAKİ İZLE İLGİLİ SORULARA YANITI

* Kolunda bulunan ısırık izi sorusuna da 'Hatırladığım kadarıyla Narin'in kaybolduğu üçüncü gün evimize gelenler oluyordu ve evde herkes ağlamaya başladı. O an çok üzülmüştüm. Ağlarken babamın beni görerek üzülmesini istemediğim için kolumun üzerine kapanarak ağlamıştım. O esnada sinirden kolumu ısırdım. Isırık izi bu sebeple oluştu. Kesinlikle kolumu kardeşlerim ya da başka biri herhangi bir sebeple ısırmadı' yanıtını verdi.

* Tırnak izi sorusuna da 'Sırtımı kesinlikle kimse tırnakla çizmedi. Kimseyle kavgam ya da tartışmam olmadı. Tahminimce kardeşimi arama esnasında yorgunluktan sırtımızı duvarlara yaslamamız, yıkık evlere sürtünerek girmemiz gibi durumlarda kaynaklanmış olabilir. Söz konusu izlerin üç kişi tarafından yapılmış olabileceği şeklindeki durumu kesinlikle kabul etmiyorum' cevabını verdi."

BARO BAŞKANI EREN: TELEFONLARDA İNCELEME SÜRÜYOR

Cinayetle ilgili açıklamalarda bulunan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, şüphelilerin tamamının cep telefonlarındaki incelemenin sürdüğünü belirterek, şunları söyledi:

* "Savcılıkta, hiçbir şekilde herhangi bir adli kontrol ve koruma tedbiri olmaksızın 10’u serbest bırakıldı, 3’üne adli kontrol istendi,  9’u da tutuklamaya sevk edildi. Dediğim gibi sevk edilen anne ve ağabeyi ‘Öldürmeye iştirak’, diğer sevk edilenler ise ‘Suç ve suç delillerini gizleme’ suçuyla sevk edildi. Şu aşamada neden öldürüldüğü ile ilgili yapabileceğim bir açıklama yok. Öldüren kişi tespit edilmiş olsaydı, öldürme sebebi de açığa çıkmış olurdu. Daha önceki 2 tutuklama, bugünkü 2 tutuklama, toplamda 4 kişi ‘Öldürmeye iştirak’ suçuyla, diğerleri de öldürme fiilinden kaynaklı, ‘Suç ve suç delillerini gizlemek’ suçuyla sevk edildi. 

* Şu anda tam anlamıyla ‘Şu sebepten dolayı öldürüldü veya katledildi’ diye dosya içeriklerine göre bir sebep belirtemeyiz. Gözaltında olan ve daha önce tutuklananların tamamının telefonlarında inceleme sürüyor. Bazı telefonların silinen bilgilerine erişme konusunda kriminal üzerine çalışmalar yapıyor. Elde edilen bazı veriler var, elde edilemeyen bazı veriler var. Bazıları söz konusu programların merkezlerinde, kamuoyunda da daha önce yansımıştı, kolluğa daha önceki yazışmalarında WhatsApp’ın veremeyeceği, daha önce paylaşılmıştı."

"AMCA SALİM, ŞÜPHELİLERE İFADELERİNDE SAATİ YANLIŞ SÖYLEMELERİNİ TELKİN ETMİŞ"

Eren, tutuklanan Narin’in amcası Salim’in şüphelilere ifadelerine farklı saat dilimini söylediğini belirterek, “Bugün ifadelere de yansıyan, saatin yanlış verilmesi ile ilgili Salim Güran’ın bu süreyi kendilerine bu şekilde verilmesi konusunda telkinlerinin olduğunu söylediler. Bu da bir şekilde yeniden, geriye dönük kamera kayıtları incelendi. Kamera kayıtlarından Narin’in oraya gömülmesine ilişkin araç ve şahıs o şekilde bulundu. Ve o gece hakkında gözaltı kararı verilip, evinden alındı. Bu anlamda gizli tanık ya da itirafçı değil, suç isnadıyla alınan ve suçunu ikrar eden biri var” diye konuştu. 


SERBEST BIRAKILANLAR ZIRHLI MİNİBÜSLE ADLİYEDEN AYRILDI

Narin Güran soruşturmasında gözaltına alınan ve sevk edildikleri savcılıkta sorgularının ardından serbest bırakılanlardan 10 kişi zırhlı minibüsle adliyeden ayrıldı.

SERBEST BIRAKILAN BABADAN AÇIKLAMA: EŞİM VE KARDEŞİM DAHİL SUÇLU KİMSE CEZALANDIRILSIN

Sevk edildiği savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılan baba Arif Güran, eşi ve kardeşi de dahil suçlu kim ise cezalandırılmasını istedi.

Baba Arif Güran savcılık sorgusunda, kızının kaybolduğu haberini aldığı sırada Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde düğün davetiyesi dağıtmakta olduğunu anlattı. Komşuları C.K’nın kendisini aramasıyla Narin’in kaybolduğunu öğrendiği söyleyen Arif Güran bunun üzerine köyden aradığı herkesin telefonunun meşgul olduğunu ifade etti. Eşinin telefonu çaldığında eşinin kardeşiyle görüştüğünü sonra da oğluyla konuştuğunu anlatan Arif Güran hızlıca köye döndüğünü aktardı. Arif Güran köye geldiğinde köylülerin yüzde 70'e yakınının caminin önünde olduğunu, bu nedenle onlara neden Narin'i aramadıkları için kızdığını ve gençlerle birlikte aramaya başladıklarını ifade etti.

Soruşturma kapsamında tutuklanan kardeşi Salim Güran ile aralarında husumet olmadığını söyleyen Arif Güran, Salim Güran'ın aracının sol ön koltuğunda Narin'e ait DNA örnekleri bulunması konusunda, çocuklarının ve kendisinin kesinlikle bu araca binmediğini, Narin ve kardeşi E'nin bir kez bindiğini, bunda da arka koltuğa oturduklarını annesinin kendisine söylediğini anlattı. Bu nedenle ön koltuktan çıkan DNA'ya ilişkin birşey diyemeyeceğini belirten Arif Güran bu konunun araştırılarak, suçlu kardeşiyle cezalandırılmasını istediğini dile getirdi.

Arif Güran Salim Güran ile cesedi dere kenarına gizleyen Nevzat Bahtiyar'ın arasının çok iyi olduğunu, aralarından su sızmadığını anlattı.

"Eşinizin sizi aldattığınıza ilişkin bir şüpheniz var mı? Salim ile aralarında bir şey olabilir mi?" sorusu üzerine Arif Güran "kesinlikle aralarında bir şey olamayacağını, Salim'e güvendiğinden değil eşine güvendiği için bunu söylediğini" ifade etti. 

 Arif Güran, "ister kardeşi isterse eşi olsun kızına bunu yapan kim ise her türlü cezalandırılmasını istediğini" söyledi.

Sözcü

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Fed üyesi Türkiye'yi örnek gösterdi: "Üzerimize düşeni yapmazsak Türkiye gibi oluruz" AKP için anket yapan şirketten bomba tespitler Geçim Kaygısı Yaşayanlar Çıkış Arıyor! 12 Bine Yakın Akademisyen Yurt Dışına Gitti Atatürk’ün, Yolsuzluğu İhbar Edenlere Ödül Verdiği 1933 Tarihli Belge Ortaya Çıktı! Peki Hangi Kurumda Yolsuzluk Yaşandı