Mansur Yavaş ise bugün yaptığı basın toplantısında kendisiyle ilgili AKP tarafından yapılan iddilara yanıt verdi. Yavaş, "Gerek haberi yapan gazete, gerekse kasıtlı olarak yargıyı etkilemeye çalışan rakibim Mehmet Özhaseki ve Ömer Çelik ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Çeşitli yalanlarla gerçeğin önüne geçilmeye çalışıldı. Seçmen karşısında itibarımın düşürülmesi hedeflendi. Ankaralı kimliğimden rahatsız olunca Makedon olduğum iddia edildi. PKK ile ittifak yaptığımız gibi alçakça bir iftira atıldı. Bu kadar yalan ve iftiraya rağmen anketlerde fark kapatılamayınca bu yalana başvurdular. Bir suçun mağdurunu suçlu ilan etmek hangi çirkef zihniyetin ürünüdür?" dedi. Yavaş'ın açıklamasndan sonra Ömer Çelik ve Mehmet Özhaseki'nin ne diyeceği merak konusu oldu.
* Mansur Yavaş'la ilgili iftiraları kim çıkarıyor?
(Mansur Yavaş konuşmasında şunları söyledi: Anketlere yansıyan fark, rakibimiz tarafından olgunlukla karşılanmamıştır. Aday olmamla birlikte asılsız iddialarla seçmen karşısında itibarım zedelenmeye çalışılmıştır. Sanki suçmuş gibi Makedon olduğum söylenerek itibarım azaltılmaya çalışılmıştır. Ardından 'Taksicileri Kızılay'a sokmayacak' denildi. Demokratik ve hilesiz bir yarışta sandıktan çıkamayacağını anlayanlar, duvarlara 'Yavaş Yavaş devrim' sloganları yazdırdılar. Şikayetçi olduk.Bir belediye çalışanının yazdığı ortaya çıktı. Bizim PKK ile ittifak yaptığımız yönünde iftira atmaya çalıştılar. Bunlar çare olmayınca, belediye çalışanlarının işten çıkarılacağı yerine 20 bin PKK'lının işe alınacağı duyuruldu.
* Mehmet Özhaseki niye ısrarla mal beyanı vermiyor?
(Mansur Yavaş konuşmasında şunları söyledi: FETÖ'ye yardım ve yataklıktan çoktan yargı önünde olması gereken, teröristi "gerilla" diyerek öven, "Niye öldükleri belli değil" diyerek şehitlerimizin şehadetlerini küçümseyen ve ısrarla mal beyanı vermeyen birisi için Ankara'nın feda edilemeyeceğini en iyi Ankaralılar bilir. Anket sonuçlarından ve sahada bize gösterilen ilgiden rahatsız olanlar, bütün kutsallarını unutup her türlü ayak oyunu yapacak kadar gözlerini karartmış olabilirler. Bana seçimi kaybettirmek için bir suçlunun sokakta gezmesi hiç vicdanınızı sızlatmayacak mı? Bu çukur siyasetine Ankaralı seçmen gereken cevabı verecektir.)
* Çocuk istismarından yargılanan, şizofren raporu olan kişi nasıl saygıdeğer bir iş insanı oldu?
(Mansur Yavaş konuşmasında şunları söyledi: Sayın Ömer Çelik bu şahıs için saygın bir iş adamı diyor ya, bu şahıs kendisi hukuk fakültesinden ayrılmış zamanında ve afla da geri dönüyor. Staj yaparken okul ÖSYM’den gelen belgesi sahte bir şekilde 100 puan artırarak Gazi Üniversitesi’nde geçiş yaptığını ortaya çıkarıyor. Bunun da mahkeme kararı hepinizin önünüzdedir. Dosyaya intikal eden belgelerden anlaşılıyor ki bu ‘saygın’ iş adamı çocuk istismarından yargılanıyor. Aynı zamanda şizofren raporu var. Hiçbir ilişkim olmadığı demesine rağmen ıslak imzalı ikrarı da orada. Bu sahteci şahıs ne amaçlıyor?"
* Dava dosyası incelendiyse tekzip kararları neden görülmedi?
(Mansur Yavaş konuşmasında şunları söyledi: "Hapse girmekten kurtulmak için rakiplerimizin adalet gücünü kullanmak için harekete geçiyor. Ona bu imkanı verenlerin yüzlerine silemeyeceği bir kara leke olarak kazınmıştır. Siyasileri avuçlarına alanı da, bundan medet uman siyasileri de ilk defa gördüm. Siyasi rant uğruna sığınılan bu şahsın ağzıma almaktan utanacağım suçları vardır. Dün parti sözcüsü dedi ki inceledik dedi. Avukatım burada, maden incelediniz tekzip kararlarının içerisinde bu bilgilerin hepsi var. Eğer bunları bilerek yapıyorsanız durum çok daha fecahat. Mansur Yavaş’ı lekelemek için ne yapacaksınız? Devam eden davalar var, yaptığınız suç. Onu çocuk istismarı davasından beraat ettirmek için mi kolluyorsunuz? Siyaset için bu kadar küçülmeye değer mi? Bu şahsa sahip çıkıyorsunuz. Bir koltuk uğruna böyle sabıkalı, konusuz suç oluşturan birinin arkasına sığınması, onu televizyonlara çıkarması, beni karalaması acizliktir.)
* Soruşturma savcısı niye değişti? Savcının KPSS soruşturmasındaki sıkıntısı ne?
Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş hakkında, avukatlık yaptığı döneme ilişkin bir senetle mükerrer tahsilat yapmaya çalıştığı iddiasıyla "görevi kötüye kullanmak", senedi veren kişiye ise tahsilat amacıyla çok sayıda mesaj göndererek "kişilerin huzur ve sükununu bozmak" suçlarından son soruşturma açılması için iddianame düzenledi. Yavaş savcılığın bir yıl önce kendisi hakkında söz konusu iddialar nedeniyle soruşturma izni verilmesine yer olmadığı kararını verdiğini belirterek, “Bu şahsın şikayeti üzerine hakkımda savcılık tarafından daha önce kovuşturmaya yer yok denmişken soruşturma savcısı değiştirilmiş ve yeni savcı suç tipini de değiştirerek jet hızıyla bir iddianame düzenlemiştir. Bu iddianameyi düzenleyen savcının da KPSS soruşturmasından dolayı sıkıntılı olması, bu yöntemin nereden miras kaldığı hakkında fazlasıyla düşündürücüdür” diye sordu.
Oda Tv'nin haberine göre Yavaş'ın işaret ettiği isim, iddianamenin altında imzası olan savcı Serkan Ucuzcu. Savcı Ucuzcu, Ankara'da birçok FETÖ soruşturmasını yürüten isimdi. İddiaya göre Savcı Uzuccu FETÖ ve darbe soruşturmalarına bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli bir cumhuriyet savcısı, FETÖ'nün desteğiyle KPSS sınavından geçen isimler arasında "kuvvetli şüpheliydi." Ve yine iddiaya göre KPSS soruşturmasını yürüten savcı, şüpheli savcının ismini dosyadan çıkarmadığı için görevden alındı. Bu iddiaya dayanak olarak 16 Mart 2017 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan bir haber gösterildi.
Türker Karapınar imzalı haber şöyleydi: "2010 KPSS soruşturmasıyla ilgili hazırlanan raporlarda ‘kuvvetli şüpheli’ tespiti yapılanlar arasında FETÖ ve darbe soruşturmalarına bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli bir cumhuriyet savcısının da olduğu anlaşıldı.
FETÖ sorularını sızdırdığı 2010 KPSS soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman’a dosyadan el çektirilmesinin perde arkasında ilginç gelişmeler yaşandığı ortaya çıktı. Alınan bilgiye göre, Erkman’ın yürüttüğü KPSS soruşturmasında, Genel Yetenek ve Genel Kültür testleriyle ilgili iki profesörün de aralarında bulunduğu 5 kişiden oluşan bilirkişi heyeti raporlar hazırladı.
Raporlar sonucu, sınavda kopya çektiği yönünde kuvvetli bulgular bulunan şüpheliler ‘çok kuvvetli şüpheli’, ‘kuvvetli şüpheli’ ve ‘şüpheli’ olarak sıralandı. ‘Kuvvetli şüpheli’ tespiti yapılanlar arasında ise FETÖ ve darbe soruşturmalarına da bakan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli bir cumhuriyet savcısı ile bir bakanın özel kalem müdürünün de olduğu anlaşıldı.
Alınan bilgiye göre, bilirkişi raporunda Ankara Adliyesi’nde görevli şüpheli savcının 2010 KPSS Genel Yetenek testinde 60 soruda 50 doğru, Genel Kültür testinde 60 soruda 54 doğru yaptığı, bir soruya yanlış yanıt verdiği, diğer şüphelilerin de aynı soruya benzer şekilde yanlış yanıt verdiği açığa çıktı. Görevdeki bir bakanın özel kalem müdürü olan şüphelinin ise bilirkişi raporuna göre 2010 KPSS Genel Yetenek testinde 60 soruda 51 doğru, Genel Kültür testinde 60 soruda 47 doğru yaptığı, her iki testte de yanlış yaptığı soru sayısının bir olduğu, bu yanlış soruyu diğer şüphelilerin de yanlış yanıtladığı tespit edildi. Bilirkişi raporlarında ‘şüpheli’ tespiti yapılanlar hakkındaki soruşturma sürecinin seyrine, dosyaya bakmak için görevlendirilecek yeni savcı karar verecek."
http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/yerel_yonetimler/1290056/Omer_Celik_ve_Mehmet_Ozhaseki_ye_zor_soru__Savci_niye_degisti_.html