Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile TBMM'deki tartışması gündem olan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel yaşadıklarını, siyaseti ve özel hayatını SÖZCÜ'ye anlattı. Anneannesi Selanik, babaannesi de Pirçovalı olan göçmen çocuğu Özgür Özel kendisini “Bahçıvan Abdullah ağanın torunuyum” diye tanıtıyor. “Açılan yüksek tazminat davaları nedeniyle artık muhalefet de parayla yapılabilir hale geldi. Paran kadar konuş dönemi başladı” diyen Özel, Hulusi Akar ile yaşadığı tartışma sonrası hakkında linç kampanyası başlatıldığını söyledi. Özel, “Bana kimler sahip çıktı biliyor musunuz? ‘Ergenekoncu, Balyozcu' diye suçlanan komutanlar” ifadelerini kullandı. Özel şu mesajları verdi:
‘AYNI GEMİDEYİZ AMA…'
– Uçakta, Meclis kulisinde, yemekte, ziyaretlerde yan yana geldiğimiz AKP milletvekilleri, yeni sistemden ve durumdan çok hoşnut değil. Çok çaresiz kaldıkları konular var. Bakanlara ulaşamıyorlar.
– Arada bir Meclis'e atanmış bir bakan geldiğinde otobandaki gişe gibi kuyruk oluyorlar. Aynı gemideyiz edebiyatı yapıyorlar ama gemiyi yürütemiyorlar. Başkanlık sistemi oturmadı. Bunu onlar da görüyor.
‘ARTIK MAZERET YOK'
– AKP'nin hep bir mazereti vardı. Anayasa değişikliğinden sonra artık mazeretleri kalmadı. Yeni yönetim biçiminin her soruna çare olacağını söylediler. ‘Verin yetkiyi dolar, faiz, enflasyon nasıl düşecek görün' dediler. ‘Bürokratik oligarşi aşılacak, hızlı karar verilecek, sorunlar çözülecek' dediler. Vatandaş şimdi ‘Aldın yetkiyi faiz, dolar niye yükseldi' diyor.
– Yeni sistemin kurgusu yanlış olduğu için oturmadı ve hatta yol aldıkça cıvatalardan ses gelmeye başladı. Binlerce yıllık demokrasi tarihinde deneyim var. Bir kişinin her şeyi belirlemesi hep devletleri çökertmiş. Demokrasiye inanan biri olarak ciddi endişelerim var.
– Bakanlar artık müsteşar yardımcısı kadar bile etkili değil. Milli Savunma Bakanı Akar ile tartışmamız sonrası bana karşı linç kampanyası başlatıldı. Ama bana kim sahip çıktı? 15 Temmuz gecesi demokrasiye sahip çıkan Balyozcu, Ergenekoncu denilen kahramanlar beni korudu, ‘Az bile söylediniz' dediler.
– Cumhurbaşkanı beni direk hedef gösterdi ve ‘Dikkat et' diyenler oldu. Hulusi Akar Meclis'te karşısında bir tabur asker var gibi bağırdı. O üniformayı çıkarıp o ceketi giydiysen, atanmış biri olarak milletvekillerine bağırttırmadık. Silah arkadaşlarının hislerine de tercüman olduk.
‘PARAN KADAR KONUŞ'
– Geçmişte koro halinde ‘Askeri vesayeti yıkmalıyız' diyenler şimdi bana ‘Sen Milli Savunma Bakanı'na nasıl laf edersin?' diyorlar. Görünen o ki en büyük askeri vesayetçi AKP'liler olmuş.
– Açılan yüksek tazminat davaları nedeniyle muhalefet etmek de artık parayla yapılabilir hale geldi. ‘Paran kadar konuş' dönemi başladı. Asgari ücretle çalışan ya da emekli vatandaşlar arayıp, ‘Aylık 200 lira veririm konuşmaya devam edin' diyor. Bizi mutlu eden bu ve mücadeleye devam edeceğiz.
CHP'li Özgür Özel, son dönemde yaşananları şu sözlerle değerlendirdi: “Erdoğan'ın bir sosyal patlamadan endişe duyduğunu görüyorum. ‘Birileri sokağa çıkarsa bunun arkası gelir bizim de sonumuz olur' fobisi ile yaşıyor. Bu yüzden kutuplaşmayı artırıyor. İnsanlar sokağa dökülürse ekonomik sıkıntılardan dökülecek. Bunun sağcısı solcusu yok. Buna karşı iki tedbir alıyorlar. Barışçıl şiddet içermeyen en demokratik eylemleri şeytanlaştırıyor, protestocuları terörist ilan ediyorlar.”
‘BAKAN GÜL'LE KONUŞTUM'
Özel, CHP'li Eren Erdem hakkında yargı kararı için ise şöyle dedi: “Eren Erdem hakkındaki mahkeme kararının ardından hemen serbest bırakılması gerekirdi. 7 saat boyunca bırakmadılar. Bu süre zarfında Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile telefonda görüştüm. Tahliye kararının gecikmeksizin uygulanması gerekiyordu. Eren'i tutan iradenin mahkeme olmadığı ortaya çıkıyor. Gül ise ‘Hiç haberim yok, konuyla ilgileneceğim' dedi ve ilk kez benden duyuyormuş gibi yaptı. Telefon görüşmesinden bir saat sonra yeni tutuklama talebi geldi.”
https://www.sozcu.com.tr/2019/gundem/yenisistemdenherkesrahatsiz3110636/?fbclid=IwAR1hW1WJo00AS1yS4aMIiWD_bPEYfTml28N9yuOZePWP7knqjzSBZhiTkT4