ABD’de görülen ve tüm dünyanın dikkatle takip ettiği eski adıyla ‘Reza Zarrab’ yeni adıyla ‘Hakan Atilla’ davasının ikinci duruşması Türkiye saati ile 17:30’da başladı ve 00:30’a kadar sürdü. Duruşmanın bugünkü bölümünde soruşturmanın baş aktörü Reza Zarrab tanık sıfatıyla ifade verdi. Zarrab, eski AB Bakanı Egemen Bağış’la olan ilişkisinden, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a verdiğini iddia ettiği rüşvete kadar birçok konuda açıklamalarda bulundu. Ayakları kelepçeli ve hapishane kıyafetiyle salona getirilen Zarrab ifadesini Türkçe olarak verdi. Zarrab kendisine gösterilen hed ‘delil belgesi’ ve ‘tapeyi’ kabul etti. İşte Türkiye’yi de çok yakından ilgilendiren duruşmadan notlar…
Mahkeme salonunda savcının üzerinde çalıştığı bir ‘duruşma tahtası’ bulunuyor. Davadaki ifadelerde adı geçen şahısların isimleri de şemaya kaydediliyor. Tahtada en tepede İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ve İran’ın ruhani lideri Ali Hamaney’in ismi yer alıyor. Onların altında da İran Merkez Bankası Başkanı, İran Petrol Bakanı gibi dönemin İranlı yetkililerinin isimleri bulunuyor. Daha altta, savcının bazı kutuları soru işaretiyle boş bıraktığı kısımda ise Hakan Atilla, Süleyman Aslan, Zafer Çağlayan yazıyor. Savcının boş kutular hazırlaması da dikkat çekti.
Reza Zarrab sözlerinin başında ‘neden itirafçı’ olduğunu “ABD ile işbirliği yapmak sorumluluğu kabul etmek ve cezaevinden çıkmak için en hızlı yoldu” sözleriyle açıkladı. Zarrab “ABD’ye neden geldiniz?” sorusuna ise “ABD’ye tatil ve kızımı Disneyland’a götürmek için geldim. Gelince FBI beni tutukladı” yanıtını verdi.
Zarrab,
2016 yılında tutuklanmasıyla sonuçlanan Miami ziyaretine ilişkin ise
“Neyle karşılacağımı bilmiyordum. Uzun bir seyahatin ardından şoke
olmuştum. Doğru yanıtları veremedim. Endişeliydim” dedi.
Reza Zarrab,
İran’ın gaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri kullanamadığını
savundu ve “Yaptırım kuralları konusunda en iyi bilgiye sahip kişinin
Hakan Atilla olması nedeniyle onu aradığını” söyledi.
Zarrab ayrıca
2010 ve 2011 yıllarında Irak Merkez Bankası’nın eski lideri Mahmud
Bahmani ile iki kez doğrudan toplantı yaptığını da söyledi.
Reza Zarrab, İran merkez bankasına doğrudan nakit teslimatı yapmak için anlaşma yaptığını da açıkladı.
Reza Zarrab dünkü duruşmada Hakan Atilla'nın avukatlarının cezaevinde infaz koruma memuruna rüşvet vererek alkol ve cep telefonu temin ettiği iddialarını da doğruladı. Zarrab rüşvet karşılığı infaz koruma memurunun cep telefonunu kullandığını söyledi.
Zarrab, eşi Ebru Gündeş ile ilgili de açıklamalarda bulundu. Duruşmanın başında ‘Reza Zarrab’ ismiyle yemin eden Zarrab, “Evliyim, çocuğum var” dedi. Eşi Ebru Gündeş’in ismini telaffuz etmeyen Zarrab “Eşim Türkiye’de ünlü bir sanatçı. Her zaman kamuoyu önünde olan bir insandım.” dedi. Zarrab, hakimin “Reza Zarrab’tan başta isminiz var mı?” sorusuna ise “Türkiye’de kullandığım ‘Rıza Sarraf’ var” diye yanıt verdi.
Zarrab ayrıca otel odasında olduğu iddialarını reddederken, FBI gözetiminde olduğunu açıkladı.
Mahkeme salonunda savcı, Zarrab’a eski AB bakanı Egemen Bağış’ın fotoğrafını gösterdi. Zarrab da Aktif Bank’ta hesap açmak için ilk girişiminin başarısız olmasının ardından Egemen Bağış’ın aracı olarak Aktif Bank CEO’su ile Zarrab arasında görüşme ayarladığını bildirdi.
Reza Zarrab, İran eski Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejat ile olan bağlantısını da kabul etti.
Reza Zarrab ifadesinde dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’la nasıl tanıştığını ve Halkbank’la olan ilişkisini de anlattı. Halkbank’la çalışmak için 2012 yılında; bankanın o zamanki genel müdürü Süleyman Aslan’dan randevu almaya çalıştığını ancak bunu Aslan’ın reddettiğini anlatan Zarrab, daha sonra Zafer Çağlayan ile irtibata geçtiğini ve Aslan’dan randeu alabildiğini anlattı. Zarrab, Zafer Çağlayan’ın kendisine “Yüzde elli yüzde elli kârla” çalışmayı teklif ettiğini ve bunu kabul ettiğini anlattı. Reza Zarrab toplamda Zafer Çağlayan’a 4550 milyon euro para rüşvet verdiğini iddia etti.
Rezza Zarrab, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde bir şema çizerek İran’a yönelik altın ticaretinin nasıl işlediğini anlattı. Oldukça rahat olduğu gözlenen Reza Zarrab, iddiaların hepsini kabul etti ve ‘işleyişi’ ders anlatır gibi anlattı.
“Altınları hiçbir zaman İran’a göndermedik” diyen Zarrab, kendisine gösterilen telefon dinleme kayıtları ‘tapeleri’ de kabul etti. Zarrab, Halkbank eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ve sağkolu olarak bilinen Abdullah Happani ile yaptığı telefon görüşmelerinin tapeleri için savcının sorduğu “Bunları hatırlıyor musun?” soruna “Hatırlıyorum” diye yanıt verdi.
Zarrab tapelerde yer alan “çikinova” ifadesi için de “Bu; benim ve personelim arasında olmayan işlemleri isimlendirmek için kullandığımız ifadelerdi” dedi. Duruşma Zarrab’ın ‘sunumunun ardından’ sona erdi.
New York Güney Bölge Federal Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşması Türkiye saati ile 17:15’de başladı. Zarrab, 3 gün boyunca tanık sandalyesinde oturacak. Hakkındaki suçlamaları kabul edip savcılıkla işbirliği yapmayı kabul eden Zarrab önce savcılar sonra da eski Halkbank yöneticisi Hakan Atilla'nın avukatları tarafından sorgulanacak. Zarrab’ın cezasını mahkeme hakimi belirleyecek.
Davanın dünkü ilk duruşmasında ilk sözü, açılış konuşmalarını yapan ‘savcılık ve savunma’ almıştı. Savcılık ve savunmanın yaptığı açılış konuşmalarında şok suçlamalar gündeme gelmişti.