Erdoğan’ın 'Saray’ını, ‘hayalim’ dediği şehir hastanelerini yapan Rönesans, salgın döneminde iki ayrı inşaat haberiyle gündeme geldi. Biri inşaat şantiyesini işçi hapishanesine çevirme, diğeri ‘sahra hastanesi’ yapımı.
İkisi de tartışma konusu olan bu inşaatların sahibi olan şirketi biraz daha yakından tanıyalım...
Dünyanın en büyük müteahhitlik şirketlerinin sıralandığı listede 33’üncü, Avrupa’nın ise 9’uncu en büyük müteahhitlik şirketi konumunda olan bir şirketten söz ediyoruz. 2018 yıl sonu itibarıyla 4,9 milyar dolar ciro ve 8,4 milyar dolar aktif büyüklüğe sahip olan Rönesans Holding, AKP dönemin büyük zenginlerinden olan Erman Ilıcak’ın şirketi.
Şirket Rusya’da çözülüşün ardından inşaat işlerine girip büyümeye başlarken, Türkiye’de ise AKP iktidarıyla birlikte faaliyet göstermeye başladı.
Türkiye’de yaptığı ilk inşaat 2004 yılında Ankara’daki Optimum AVM oldu.
Enerji alanına da giren ve Türkiye’deki HES yağmasına katılan Rönesans, AKP’nin şehir hastanelerinin de en büyük “müşterisi” oldu.
Şehir hastanesi inşaatları, dev AVM’ler, Erdoğan’ın Sarayı gibi işleri de yapan Rönesans, 2004 yılından bu yana ihale üstüne ihale kazandı ve servetine servet kattı.
Son olarak Bursa ve İkitelli Şehir Hastanesi inşaatını da üstlenen şirket, salgın günlerinde yeniden “inşaatlarla” gündemde.
4,9 milyar dolar ciroya ulaşan Rönesans, Erdoğan’ın “milli dayanışma” kampanyasına 8 milyon TL’lik bir destek verirken, aynı günlerde Ankara’da yapımına devam ettiği bir inşaatı işçi hapishanesine çevirmekle meşguldü.
Ankara’da Yargıtay Hizmet Binası inşaatını yapan Rönesans, önce 55 yaş üzerindeki işçileri zorla ücretsiz izne ve istifaya zorladı, ardından da diğer işçilerin ücretli izin talebini karşılamayıp, şantiyeyi tam anlamıyla cezaevine çevirdi.
İşçilerin şantiyeden çıkışını yasaklayan firma, şantiye alanından çıkan işçiyi istifa etmiş sayacağını, yeniden gelmek isteyenleri ise yeniden işe giriş yaptırıp “karantina” koğuşlarında tutacağını açıklamıştı. Patronların Ensesindeyiz Ağı’na bilgi veren işçiler, söz konusun karantina koğuşlarının sıcak su ve ısınma problemleri olduğunu aktarmış, duruma tepki göstermişti.
AKP’nin salgın günlerinde bir an önce yapılması gereken sahra hastaneleri için de aklına gelen ilk firma Rönesans olurken, geçtiğimiz günlerde bu işle ilgili malzeme alım ihalesine çıktıkları ortaya çıkmıştı.
Şirketin söz konusu inşaat için AKP’den bir bedel alıp almayacağı merak konusuyken, inşaat için verilen 45 günlük süre de tepki çekti.
Şirketin AKP’nin tüm büyük işlerinde akla gelen ilk firmalardan biri olması dikkat çekerken, geçtiğimiz yıllarda şirketin Ankara'daki genel merkezinde çalışan bir emekçi, Rönesans'ta neler yaşandığını soL'a anlatmış, şirketin denetimsizliklerden nasıl yararlandığını aktarmıştı:
"Belediye ve bakanlıklarla halledilmesi gereken işler oldukça kolay çözülüyor. Şirketin yapması gereken bir proje var ve bunun maliyeti örnek veriyorum 70 milyon olarak gösterilmiş. Ancak tam da bu süreçte malzemeler değiştirilerek bu iş 15 milyona mal ediliyor. Bunun bir onaydan geçmesi gerekiyor, belli ki birileri bu işi onaylamış. Yani daha az kaliteli bir malzemeyle kârını katlıyor Rönesans. Kontrol mekanizmasına ihtiyaç duymadıkları için daha az uzmanla iş yapabileceklerini de düşünüyorlar. Tüm mimari mühendislik disipliner başlıkların bir şekilde yolda halledilebilecek şeyler olduğu düşünülüyor. Bunun faturası da halka ödetiliyor "
https://sol.org.tr/haber/sahrahastanesiveiscihapishanesironesansiyakindantaniyalim1097