AKP iktidarı, seçimlerden yaklaşık bir buçuk yıl önce “seçim ekonomisi” olarak adlandırılan uygulamalara başladı. Bu uygulamalara Eylül 2021’deki faiz indirimleri ile start verildi. Bu dönemde düşük faiz politikasına ek olarak kamu bankaları üzerinden düşük faizli kredi olanakları yaratılmaya devam etti. Diğer taraftan sosyal harcama ve transferlerin bonkör kullanıldığı, vergi afları, borç ertelemeleri gibi paketler de hayata geçirildi. Atılan adımlarla iç talep canlı tutuldu. Kısa vadede kısmi rahatlama yaratan bu uygulamalar, uzun vadede ekonominin gidişatına ilişkin riskleri büyüttü.
•GÖREV ZARARLARI: İktidarın kamu kurumlarını görevlendirerek zarar etmeleri pahasına oy desteğini çoğaltmak için yaptığı harcamalar seçim döneminde arttı. Destekleme alımları, ucuz satışlar, kömür dağıtımı gibi uygulamalardan dolayı görevlendirme gideri olarak yazılan bu zararlar OcakMayıs döneminde 252,9 milyar liraya ulaştı. Bu rakam yılsonu bütçe tahmininin yüzde 51’ine denk geliyor. Kamu teşebbüslerine yapılan görevlendirme giderlerine bakıldığında Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ), Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİK) ve Et ve Süt Kurumu’na (ESK) yapılan transferler dikkat çekti. Bu dört kuruma görevlendirmeden dolayı ortaya çıkan zararlarının karşılanması için bütçeden toplamda 52,2 milyar lira aktarıldı. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumlarına 147,6 milyar TL, bankalara 10,9 milyar TL, fonlara 10,2 milyar TL aktarıldı.
•SOSYAL YARDIMLAR: Seçim döneminde sosyal yardımlarda da artış yaşandı. Hane halkı ve işletmelere yapılan transferleri gösteren kalemden 155,7 milyar liralık bir çıkış meydana geldi. Bu da yılsonu bütçe tahminin yüzde 58’inin yılın ilk 5 ayında harcandığını gözler önüne serdi. Bu kalemdeki en büyük transfer seçim atmosferinin ısındığı Nisan ayında gerçekleşti. Bu transferlerden biri olan “Aile Destek Programı”nın kapsamı seçime kısa süre kala genişletildi. Aile Destek Programı başvuruları kapsamında ödenecek miktar hane halkında kişi başına düşen gelire göre belirleniyor. Programdan yararlanma şartı ise hanede kişi başına düşen aylık gelirin, net asgari ücretin 1/3’ünün altında kalması gerekiyor. Erdoğan, programın kapsamını genişlettiklerini bütçesini 25 milyar lira ilave ederek 40 milyar liraya çıkardıklarını açıklamıştı. Ayrıca her 10 haneden birini bu projenin kapsayacağını söylemişti. Sadaka anlayışına dayalı bu tercih uzun vadede halkın kendi geçimini sağlayacağı yatırımların yapılmasını engelledi.
•TOKİ KONUT PROJESİ: Seçime doğru giderken yapılan ekonomik hamlelerden biri de sosyal konut projesi oldu. “Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi” olarak duyurulan bu proje tam bir seçim yatırımı oldu. İlk temel atma töreninde konuşan Erdoğan "İki yıl içinde 250 bin konutluk ilk etabı, 2028’e kadar da 500 bin konutun tamamını bitirip hak sahiplerine teslim edeceğiz" diye konuştu. Konuşmasında projenin seçim yatırımı olduğunu gizlemeyen Erdoğan, "Sandıkları patlatmaya hazır mıyız?" ifadesini kullandı. Çoğu pahalı olması nedeniyle halkın ulaşamadığı ve yanlış projelendirme iddialarına konu olan bu yatırımlar sonucu kazanan iktidara yakın müteahhitler oldu.
•ELEKTRİK İNDİRİM VE ÜCRETSİZ DOĞALGAZ: 31 Mart yerel yönetim seçimleri ve 23 Haziran İstanbul seçimlerinde olduğu gibi seçime kısa süre kala elektrik ve doğalgaz fiyatlarında indirim yapıldı. Elektrikte yüzde 15 doğalgazda da yüzde 20 indirim geldi. Son koz ise seçimlere üç hafta kala ücretsiz doğalgaz açıklamasıyla geldi. Doğalgazın konutlarda kullanılacak doğalgazın 1 ay boyunca bedava olacağını belirtildi, 1 yıl boyunca aylık ortalama 25 metreküpe denk doğalgaz ücretsiz verilmeye başladı. Enflasyonun daha da düşük gösterilmesini sağlayan bu uygulama ile Temmuz maaş zamlarının olması gerekenden daha az belirlenmesinin yolunu açtı.
•VERGİ AFFI: Vergi affı kararları da seçime kısa süre kala hayata geçirildi. 13 Mart’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınırken, vergiler, vergi cezaları, idari ve adli para cezaları, gümrük vergileri, sigorta primleri, topluluk sigortası primleri, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gecikme cezası gibi feri alacaklar kapsama dahil edildi. Böylelikle adaletsiz olan vergi düzeni daha da adaletsiz hale geldi, maaşından vergisi ödeyen çoğunluk bir kazanç elde edemezken büyük sermaye çevreleri ödemedikleri vergilerden dolayı bir kez daha ödüllendirildi.
•EYT: Emeklilikte yaşa takılanlar iktidarın en büyük tehdidini oluşturuyordu. Sigortalı çalışırken 8 Eylül 1999’daki yasal değişiklikten sonra emekli olma koşullarının değişmesiyle EYT uzun bir dönemdir siyasetin gündeminde yer almasına karşın seçim tartışmalarının artmasıyla hayata geçirildi.
FATURA HALKA KESİLECEK
Tüm bu dönemde dolar kurundaki artış müdahalelerle Merkez Bankası’nın rezervleri yok edilme pahasına durduruldu. Frenlenen döviz kurlarındaki artış, enflasyon ve hayat pahalılığına ise çözüm olmadı. Seçimlerin hemen ardından vitrin değişikliği ile uçuruma sürüklenen ülke ekonomisine ilişkin yeni hamleler yapılmaya başlandı. Seçim ekonomisinin faturasının ek bütçe çıkarılarak, halkın sırtına yüklenecek yeni vergilerle ödenmesi bekleniyor.
Yeniçağ