CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat ve Mersin Milletvekili Alpay Antmen, yaptıkları ortak yazılı basın açıklamasında Mersin Limanı'nda bir süre önce art arda ele geçirilen toplam 1 ton 763 kg kokainin Türkiye'ye girişi hakkında çalışma yaptıklarını ve edindikleri bilgileri şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaştıklarını ifade etti.
Limanda yaptıkları incelemelere göre, muz yüklü konteynerlerin limanda kameraların görmediği kör noktalara çekilerek yeniden mühürleme işleminin gerçekleştiği duyumunu aldıklarını yineleyen CHP'li vekiller, “Biz beklerdik ki, savcılar bilgilere nasıl ulaştığımızla değil iddialarımızla ilgili harekete geçsin. Ancak yapılan karşı açıklamaların hiçbiri samimi değil” dedi.
“KOKAİN SEVKİYATININ PERDE ARKASI ORTAYA ÇIKARTILMALI”
Mersin’de ele geçirilen kokainin bulunduğu muz kolileri arasında 3 adet GPRS (Takip cihazı) ele geçirildiğini hatırlatan Polat ve Antmen, söyle konuştu:
* GPRS cihazları muz konteynerleri içinde ortam ısısını kaydeder ve bu bilgiye uzaktan erişime olanak tanır. Esas mesele, Mersin’de konteynerlerin içinden çıkan kopya güvenlik mühürleri.
* Uluslararası sevkiyatlarda konteynerlerin kapısına seri numaralı bir güvenlik mührü vurulur. Bu numara konteynerin ‘konşimento’ adı verilen belgesinde de yer alır. Kontrol sırasında evraktaki ve mühürdeki numara tutuyorsa, mühre bir zarar verilmemişse konteynerin güvenli olduğu düşünülür.
* Kopya mühürler bize şunu anlatıyor; kokain alındıktan sonra hiç açılmamış gibi konteyner yeniden mühürleniyor ve XRay cihazına sevk ediliyor.
* Limanda yaptığımız incelemelere göre, muz yüklü konteynerler limanda kameraların görmediği kör noktalara çekilerek yeniden mühürleme işleminin gerçekleştiği duyumunu aldık. Bu iddiayı kamuoyu ile paylaştık.
* Açıklamamızdan yaklaşık bir ay sonra Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği Genel Müdürü, tüm iddialarımıza karşı sadece “limanda kör nokta yok” açıklaması yapmıştır. Oysa bütün bu bulgular bize kokain sevkiyatının perde arkasında çok büyük ve kirli ilişkilerin ‘profesyonel' biçimde kurgulandığı izlenimini veriyor. Bu perde kalkarsa gerçekler mutlaka açığa çıkar.
“KÖR NOKTA YOK DEMEK SAMİMİ DEĞİL”
Beklentilerin savcıların bilgilere nasıl ulaştığımızla değil, iddialarıyla ilgili harekete geçmek olduğunun altını çizen CHP'li vekiller, şöyle devam etti:
* Ayrıca Sayın Genel Müdür tüm iddialarımızı belgeleriyle çürütsün isterdik. Bağımsız denetçilerden ve bilirkişilerden kamera kontrol merkezi için alınmış raporlarla yani delillerle açıklama yapsın.
* Limanda bulunan kameraların faturalarını ve görüş açılarını gösterir krokilerle kamuoyunu aydınlatmasını beklerdik. Belgeli iddialarımıza cevap vermek yerine belgesiz, delilsiz, sadece sözlü olarak yeni bir iddiada bulunan Sayın Genel Müdür'ün yaptığı ‘kör nokta yok' açıklaması samimi gelememektedir.
“TÜRKİYE UYUŞTURUCU SEVKİYATININ MERKEZİ OLDU”
Normalde Türkiye'de bir yılda yakalanan toplam kokain miktarının 1,5 ton olduğunu şimdi neredeyse her ay bu oranda bir sevkiyatla gündeme gelindiğine vurgu yapan CHP'li vekiller şu görüşlere yer verdi:
* Bu da bize gösteriyor ki Türkiye çok önemli bir uyuşturucu rotası haline getirilmiş. Panama'dan Mersin'e gönderilen 616 paket kokainin Mersin'de gönderildiği şirkete ve Kolombiya Buenaventura Limanı'nda yakalanan 5 ton kokainin teslim adresi olan İzmir'deki kimya firmasına aradan bir yıl geçmesine rağmen herhangi bir operasyon düzenlenmemesi de bizlerin iddialarının ne derece kuvvetli olduğunun kanıtıdır.
* Sadece İzmir ve Mersin'e gönderilen tek partideki kokain miktarı, Türkiye'nin 3 yılda yakaladığı kokain miktarına eşit. Bütün bu düğümlerin çözüleceği en önemli yerlerden birisi de limanlar. Konunun takipçisi olmaya tüm kararlılığımızla devam edeceğiz.
SEDAT PEKER NE DEMİŞTİ?
Suç örgütü lideri Sedat Peker, sosyal medya hesabından 'kokain' ile ilgili yeni iddialarda bulunmuştu.
Peker, paylaşımında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu hedef alarak, "Devamlı şu kadar kokain yakaladık, bu kadar kokain yakaladık diyor ya; ben size bu kokainlerin yerine diş sağlığıyla ilgili maddelerin nasıl imha edildiğini bu kokainlerin ise Avcılar bölgesindeki rezidanslar başta olmak üzere şehrin içindeki bazı lüks rezidanslardaki dairelerde, orta ölçekli torbacılara nasıl satıldığını önümüzdeki günlerde ispatlarıyla, keyifle anlatacağım" demişti.
"Bunları yapanlar kim mi?" diye soran Peker, "Tabii ki süslü sülüye yakın grupların elemanları" iddiasında bulundu.
ERKAM YILDIRIM'I İŞARET ETMİŞTİ
Mayıs ayında Orta Amerika ülkesi Panama’da, varış noktası Mersin Limanı olan bir konteynerde muz kutuları içine saklanmış 616 paket kokain ele geçirilmişti.
Sedat Peker, 7. videosunda, kokain ticaretiyle ilgili Binali Yıldırım'ın oğlu Erkam Yıldırım'a işaret etmişti.
Peker ortaya attığı bu iddiayla ilgili "Bu kokainle ilgili hikayenin gerçeğini anlatayım. Önceden Kolombiya üzerinden geliyordu, en son 4 ton 900 kilo geçen sene 9 Haziran’da yakalandı. Bu mal yakalandıktan sonra yeni bir güzergah kurmak için Venezuela’ya kim gitti? Eski Başbakanımız sayın Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım Bey. Evet... Bu senenin başında ocak ayında gitti, 4 gün kaldı, şubat ayında gitti, 4 gün kaldı. Karakas Limanı var Venezuela’nın en büyük limanı. Oradan kuru yük gemileri direkt Türkiye'ye gelebiliyor ancak konteyner gemileri Dominik Cumhuriyeti üzerinde durma yapıp o şekilde devam ediyor" açıklamasında bulunmuştu.
https://www.krttv.com.tr/gundem/sedatpekeriniddialarininardindanchplivekillerdensavcilarah88229.html