Türkiye’nin en bilinen giyim markalarından biri olan Sevenhill, iflasıyla tüm sektörü şaşkına uğrattı. 1997 yılında hızla büyüyen ve geniş bir müşteri kitlesine hitap eden bu markanın arkasındaki isim, Bektaş Özbek’ti.
1979’da Adana’dan İstanbul’a gelen Özbek seyyar satıcı olarak iş dünyasına atıldı. Ardından kumaş ticaretiyle başladığı bu yolculukta Özbek, zamanla bir tekstil şirketi kurarak işini büyütmeye başladı. Bu şirketin temelleri, sonradan ünlenecek olan Sevenhill markasının başlangıcıydı.
Sevenhill, ilk olarak “Seven” adıyla kurulmuştu. Ancak zamanla bu isim, Türk tüketicilerin “yedi” yerine “seven” kelimesini, Türkçede “seven” anlamıyla ilişkilendirmeleri nedeniyle değiştirildi.
Yeni adıyla “Sevenhill” olarak anılmaya başlanan marka, hızla büyüyerek sektörde önemli bir yer edinmişti. Markanın, 7’den 70’e herkese hitap eden geniş ürün yelpazesi, özellikle Türkiye’nin dört bir yanında büyük ilgi görüyordu.
Markanın başarısında Bektaş Özbek’in oğlunun işlere dahil olması da önemli bir faktördü. Bu dönemde Beş Yıldız Tekstil çatısı altında Sevenhill, daha geniş bir kitleye ulaşarak pazarını artırmaya devam etti. Ancak zamanla, sektördeki rekabetin artması ve yönetimsel sıkıntılar nedeniyle bazı şubeler kapanmaya başladı.
Bu kapanmalar, markanın ekonomik yapısının zayıfladığına dair söylentilere yol açtı. Piyasada Sevenhill’in mali sıkıntılar yaşadığına dair spekülasyonlar yayıldı ve bu durum, bankalar ve yatırımcılar tarafından olumsuz karşılandı.
2013 yılında Özbek ailesi, Sevenhill’in iflasını erteleme talebiyle mahkemeye başvurdu. Ancak 2015 yılında mahkeme, iflas erteleme kararını bozarak markanın iflas sürecini başlattı.
Sonuç olarak, Sevenhill yaklaşık 80 milyon TL (35 milyon dolar) borçla iflas etti ve Türkiye’nin en büyük giyim markalarından biri olarak sona erdi. Bu durum, sadece markanın çalışanları için değil, tüm sektördeki oyuncular için de büyük bir şok etkisi yarattı.
Yeniçağ
