Yüksek enflasyon oranları karşısında sabit gelirli kişilerin maaşları giderek eriyor ve alım güçleri azalmaya devam ediyor.
AB İstatistik Ofisi'nin 2024 yılına ait Asgari Ücret Satın Alma Gücü verilerine göre, Türkiye, Karadağ, Slovakya, Sırbistan, Estonya, Letonya, Bulgaristan ve Arnavutluk gibi bazı ülkeleri geride bırakırken, Almanya, Lüksemburg, Hollanda, Belçika, Fransa, İrlanda, Polonya, Slovenya, İspanya, Litvanya, Hırvatistan, Romanya, Kıbrıs, Portekiz, Yunanistan, Malta, Macaristan ve Çekya gibi ülkelerin gerisinde kalıyor.
Dünya Gazetesi'nde yazmış olduğu köşe yazısında Özgür Erdursun, 'Şu anda 17 bin 2 lira olan asgari ücretin yeni yılda ne kadar olacağı ise merak ediliyor. 4/A SSK kapsamında 19 milyon 192 bin kişi çalışmakta iken, zorunlu sigortalılık kapsamında çalışan sayısı 16 milyon 947 bin kişi. Bu sigortalıların ortalama yüzde 70’i olan 13 milyon 434 bini açlık sınırının altında çalışıyor' diyerek açıklamalarına başladı.
Erdursun, emeklilerin yüzde 70'inden fazlasının açlık sınırının altında çalıştığını belirterek, 'Gıda ile birlikte diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir olan ‘Yoksulluk Sınırı’ ise 66 bin 976 TL’dir' dedi.
2025 yılında maaşlara yapılacak zamlardan da bahseden Erdursun, göre memur ve memur emeklilerine yüzde 12, SSK ve BağKur emeklilerine ise yüzde 17 enflasyon farkının verilebileceğini aktararak asgari ücretin 22 bin lira civarında olabileceğini belirtti.
Erdursun, maaş düzenlemesi için şu sözleri vurguladı:
'Bu durumda 2025’te açlık ve yoksulluk sınırının altında kalan milyonlarca sabit ücretli, sabit gelirliler bireysel ekonomik krizi daha da derinlemesine hissedecek ve yaşayacak.
Tüm bu veriler göz önüne alındığında çıkan sonuç sabit gelirlere oransal artış dışında ayrıca intibak ya da seyyanen zam yapılması gerekliliğini ortaya koymaktadır' dedi.
Sözcü