Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi hakkında yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamenin detayları belli oldu. İddianamede, Sinan Ateş’i öldürdüğü belirtilen tetikçi Eray Özyağcı'nın, verdiği savunmada "Toplam 1011 el ateş ettim. Bu atışlardan 45 tanesi kaçarken, hedef gözetmeden yaptığım atışlardır. Onlar bana daha çok ateş etti. Ama vuramadılar. Bence onlar beni öldürmek için ateş etti" dediği ortaya çıktı.
“SİNAN ATEŞ'E ATEŞ EDİP NAMLUYU BANA ÇEVİRDİ”
İddianamede, söz konusu silahlı saldırıda Sinan Ateş'in yanında bulunan Selman Bozkurt'un ifadesi de yer aldı. Bozkurt, Sinan Ateş'in kendisinden 2 metre önde ilerlediği sırada şüphelinin park halindeki bir aracın önünden ateş açmaya başladığını ifade etti.
Bozkurt, Ateş’in vurularak yere düştüğünü aktardı ve "Ben Sinan'ın yanına gelip müdahale edecekken bana da 2 el ateş etmesiyle ben de yaralanarak hemen kendimi solda bulunan bir aracın arkasına atarak sipere geçtim.” ifadesini kullandı.
Ateş açan şahsın yaya olarak kaçmaya başladığını kaydeden Bozkurt, “Ben de belimde Sinan Ateş'in vermiş olduğu tabanca ile kaçan şahsın arkasından havaya doğru 45 el ateş ettim. Bize ateş eden şahıs kısa bir müddet sonra yaya olarak kaçıp gözden kayboldu. Bu şahıs Sinan Ateş'e 7 8 el ateş ettikten sonra silahın namlusunu bana çevirerek 23 el de bana ateş etti. Ben sırtımdan yaralandım. Bu şahıs bana hedef göstererek ateş etmiştir, beni de öldürebilirdi" açıklamasını yaptı.
“BİR HAYLAZ ARKADAŞIMIZ VAR”
Eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'a Sinan Ateş'in konumunu gönderen eski MİT mensubu Çağlar Zorlu ise verdiği ifadede, Demirbaş'ın kendisine hitaben "Bir haylaz arkadaşımız var, uyaracağız ama bulamıyoruz, adresine ihtiyacımız var" dediği ileri sürüldü. Zorlu ayrıca, olay sonrasında şüphelilerden Aytaç Ataç'ın kendisine, "Sinan Ateş öldürüldü, sana onunla ilgili bir şeyler sorulmuştu ya, onların hepsini sil" dediğini iddia etti.
Zorlu'nun 2015 yılında hakkında açılan soruşturma nedeniyle Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü'ne naklen atamasının yapıldığı da gün yüzüne çıktı.
Şüpheli şahıslardan Vedat Balkaya ise, uyuşturucu kullandığını itiraf etti ve Doğukan Cep ve Eray Özyağcı ile cezaevine girmeden yaklaşık 1 yıl kadar önce tanıştığını kaydetti. 'Birlikte uyuşturucu alıp kullanıyorduk, bu şekilde de samimiyetimiz oldu' ifadesini kullanan Balkaya,"Eray kendisinde bir konum olduğunu o konuma gideceğimizi söyledi. Ben bu konumda ne olduğunu sorduğumda 'husumetli' olduğu şahsın bu konum civarında ikamet ettiğini söyledi ve o konuma doğru yola çıktık. Konuma yaklaştığımızda Müslüm Kebap isimli lokantanın sokağına girdik, o sokakta bulanan büfenin önünde kendisini indirmemi, 'sen buralarda dolaş, işim bitince ben seni ararım, beni ana caddeden alırsın' dedi.” ifadelerini kaydetti.
Yaklaşık 2 saat oralarda dolaştığını aktaran Balkaya, Özyağcı’nın kendisini aradığını sonra da yanına geldiğini ifade etti ve “Sorduğumda bana hasmı ile karşılaşmadığını, dolayısıyla kafede oturup hasmını beklediğini, gelmeyince de kafeden ayrıldığını söyledi. Ayrıca öğrendiğim kadarıyla hasmım dediği kişi o kafeye takılırmış, o yüzden orada beklemiş." açıklamasını yaptı.
“ÖZYAĞCI BANA DÖVÜLECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Balkaya, Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün hakkında da beyanda bulundu ve Özyağcı’nın yarım saat sonra koşarak yanına geldiğini ifade etti. Motosiklete bindiklerini ve Özyağcı’nın açtığı konuma doğru gittiklerini aktardı. Silah sesi duymadığını ileten Balkaya, Özyağcı'nın normalinden daha uzun şarjörlü siyah renkli bir tabancasının olduğunu gördüğünü vurguladı.
Şüphelilerden Suat Kurt, savunmasında Doğukan Cep'ten Ankara'ya gitmesini istediğini ve kendisinin bunu kabul ettiğini ifade etti ve Sinan Ateş'in ofisinin olduğu yerde günlerce keşif yaptığını, Cep'e Sinan Ateş'in ofise kaçta girip kaçta çıktığını bildirdiğini açıkladı.
Kurt , Eray Özyağcı'nın kendisine Sinan Ateş'in dövüleceğini söylediğini ifade ederken, "Şahsa ateşli silahla saldırıda bulunacağını bilmiyordum. Kasten adam öldürme suçunu işleme niyet ve kastım olmamıştır. Üzerime atılı suçlamayı anlattığım şekilde kabul ederim." söyleminde bulundu.
Şüpheli Doğukan Çep ise, ifadesinde, bir başka dosyadan 35 yıl hapis cezası bulunduğunu ve bu suç nedeniyle kaçtığını itiraf etti. Aynı zamanda, Balkaya ile uyuşturucu kullandığını reddetti ve hiçbir görüşmesinin olmadığını iddia etti.
Eski MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde yakalandığı iletilen şüpheli Tolgahan Demirbaş da hakkındaki iddiaları reddetti. Şüphelilerden Eray Özyağcı, Sinan Ateş ile arasında olan husumetin sebebi hakkında, "Maktul Ülkü Ocakları Başkanı iken ben kendisini arayarak tanıştım. Birkaç defa telefonla görüştüm. 2020 yılıydı. Ben kendisine bir vefa gösterdim. Karşılık görmedi. Bu yüzden ona husumet besledim" ifadesini kaydetti.
“ÖNCE BEN ATEŞ ETTİM”
Özyağcı,"Amacım Sinan Ateş'i bacaklarından vurmaktı" ifadesini kullandı ve "Sinan Ateş tam yere düşmedi sallandı. O sırada yanında esmer olan şahıs silahını çekti. Ona da ateş ettim. O da bana ateş etti. Toplam 1011 el ateş ettim. Bu atışlardan 45 tanesi kaçarken, hedef gözetmeden yaptığım atışlardır." dedi.
“Onlar bana daha çok ateş ettiler ama vuramadılar” diyen Özyağcı, “Bence onlar beni öldürmek için ateş ettiler. Ben maktulün bacaklarına ateş ettim. Amacım onu yaralamaktı. Ancak düşerken ve sendelerken önüme doğru düşünce amacımın dışında mermiler bacaklarının dışındaki bölgelere isabet etti" sözlerini kaydetti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTENDİ
145 sayfada oluşan iddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında eylem üzerinde ortak hakimiyet ile müşterek fail olarak Sinan Ateş'e yönelik toplu halde, iştirak halinde "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Silahlı eylemi organize ettiği öne sürülen Doğukan Cep ve eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Yeniçağ
