Sinan Ateş cinayeti davasında Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 Ekim Çarşamba günü kararını açıkladı. Tutuklu 22 sanıktan beşi beraat ederken, altısı tahliye edildi ve 11 kişi hapis cezasına çarptırıldı.
Ayşe Ateş, yargılama sürecini Euronews’e değerlendirdi ve mahkeme kararını adil bulduğunu ifade etti.
Ancak mahkemenin işleyişinden memnun olmadığını, taleplerinin karşılanmadığını ve kovuşturmanın genişletilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ayrıca, MHP yöneticilerinin taziye mesajı iletmediğini ve eşinin ölümünden sonra sessizlik çağrısı yapıldığını belirtti. Ayşe Ateş, bazı MHP yöneticilerinin cinayette rolü olduğunu savundu ve bu kişilerin isimlerini mahkemede dile getirdiklerini söyledi.
“NE ARADILAR NE SORDULAR”
MHP yöneticilerinden İzzet Ulvi Yönter ve Semih Yalçın'ın anne Saniye Ateş ve abla Selma Ateş'e suç duyurusunda bulunmaları hakkında, "Komik buluyorum. Onlar adına da utanç verici," diyen Ayşe Ateş, eşinin ölümünden sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin ve Ülkü Ocakları'nın Sinan Ateş için taziye mesajı iletmediklerini belirterek, "Ne aradılar ne de sordular. Zaten bütün teşkilatlara sessizlik çağrısı yapıldığı, taziyeye gidilmemesi, herhangi olumlu bir sosyal medya paylaşımı yapılmaması yönünde mesaj gönderildiğini biliyoruz." dedi.
“DOSYA İKİYE BÖLÜNDÜ”
Ayşe Ateş ayrıca, Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter, Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve MHP'nin eski Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un cinayette rolü olduğunu savundu. "Sinan’ın katledilmeden hemen önce bana, ana babasına ve kardeşlerine, bir de yakın arkadaşlarına bu ismi geçen şahıslarla ilgili aktardığı cümleler var. Bunu mahkemede de dile getirdik. Maddi bulgular olduğuna eminiz. Eğer öyle olmasaydı, dosya ikiye bölünmez, bu siyasi cinayetin siyasi ayağı ilk mahkemeden koparılmazdı."
"Şu anda dosyası ayrılan 17 kişi hakkında yürütülen soruşturma için takipsizlik kararı verilmesi adına yoğun çaba sarf edildiğini biliyoruz. Ancak biz devletimize güveniyoruz. Adaletsizliği adalet hâline getirmeye çalışanlara asla geçit vermeyecek, namusuna leke sürdürmeyecektir."
“BAHÇELİ KİMLERİN KARIŞTIĞINI BİLİYOR”
MHP Genel Başkanı'na seslenen Ateş, "Ben Devlet Bahçeli’nin bu siyasi cinayete kimlerin karıştığını bildiğine adım kadar eminim. Şu ana dek ortaya koyduğu saldırgan tavrın sebebi de bu. Eğer bu siyasi cinayet bütün yönleriyle aydınlığa kavuşursa MHP ve Ülkü Ocaklarının zarar göreceğine inanıyor. Şahsen ben 'Daha ne kadar zarar görebilir' diye sormadan edemiyorum." dedi.
“SERDAR ÖKTEM KİLİT İSİM”
Yakın dönemde Sinan Ateş cinayetinin aydınlatılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) araştırma komisyonu kurulmasının gündeme geleceğini belirten Ayşe Ateş, beraat eden Serdar Öktem'in davada "kilit isim" olduğunu ifade etti.
"Serdar Öktem bulunduğu konum itibarıyla bu siyasi suikastın kilit ismi durumunda. Çünkü hem cinayetin ihale edildiği çetenin avukatı hem de siyasi ayakla irtibatı var. Bu sebeple bizi mahkemenin bir türlü kuramadığı bağlantının aslında Serdar Öktem’in ta kendisi olduğunu düşünmeye sevk eden kuvvetli şüphelerimiz var," diyen Ateş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yüzden de telefonunda hem Doğukan Çep, Eray Özyağcı gibi çete üyeleriyle hem de bu suikastın siyasi ayağı ile yaptığı görüşmelere dair bilgi ve belge bulunduğuna inanıyoruz. Daha önce birkaç kez gözaltına alınıp bırakılmıştı. O esnada delillerin bir kısmını yok etmiş olabileceği şüphesi de taşıyoruz."
“BERAAT EDENLER ARASINDA SERDAR ÖKTEM VAR”
Ateş karara itiraz edeceklerini belirterek, "Beraat edenler arasında Serdar Öktem var. Az önce de dile getirdiğim gerekçelerle Serdar Öktem’in tahliyesini yerinde bulmuyorum. Ki zaten savcılık makamı Çağlar Zorlu ile Serdar Öktem’in tahliyesine itiraz etti. Beraat edenler arasında MHP İstanbul İl Yöneticisi Ufuk Köktürk var. Cinayeti işleyen çete üyelerine para gönderdiği tespit edilmişti. Onun beraat kararına da itiraz edeceğiz. Çünkü bu çeteye parayı kimin, nasıl aktardığı henüz açıklığa kavuşturulamadı." dedi.
“DAVA SÜRECİ BOYUNCU TEHDİT EDİLDİK”
Heyetin son kararını açıklayacağı gün verilen arada Sinan Ateş'in ablası Selma Ateş, mahkeme binasının dışında saldırıya uğramış, anne Saniye Ateş fenalaşıp hastaneye kaldırılmıştı. Ayşe Ateş dava süreci boyunca tehdit edildiklerini açıkladı.
"Hem sözlü tacizde bulundular hem de el kol hareketleri ve mimikleriyle tehdit ettiler. Zaten çok cüretkâr bir tavır içerisindeydiler. Yalnızca bize değil, gazetecilere ve siyasilere karşı da aynı tavrı sergilemekten çekinmediler. Bence bu suçlulara bir yerden güven aşılanmıştı. Ceza almayacaklarına, alsalar da küçük cezalarla yırtacaklarına ikna edilmiş gibiydiler. Lakin netice öyle olmadı."
"GÖREVDEN BAHÇELİ’NİN İSTEĞİ DOĞRULTUSUNDA ALINDI"
Sinan Ateş, 2019'da atandığı Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı görevinden 2020'de istifa etti. Hacettepe Üniversitesi'ndeki akademisyenlik görevini buna gerekçe göstermişti. Ayşe Ateş, bu kararın Devlet Bahçeli'nin isteği doğrultusunda alındığını belirtti.
"Sinan, bir gün Devlet Bahçeli tarafından makama çağırılıp görevden alındı. Alınırken de kendisinin bıraktığını söylemesi istendi. O da 'Emredersiniz efendim,' diyerek makamdan ayrıldı. İşleyiş bu şekildedir. İtiraz etmek, neden diye sormak mümkün değildir. Sinan için de bu dogmalar geçerliydi."
SİNAN ATEŞ MHP GENEL BAŞKANI OLMAK İSTİYOR MUYDU?
"Sinan’ın potansiyelini taşıyan her Ülkücü gibi Sinan da MHP Genel Başkanı olma hayali taşıyordu ancak bu hayal, asla bir hırs hâlini almamıştı. Yani hayal ediyordu ama hırs yapmıyordu. Çalışıyor, çabalıyor; bu yolla da teşkilat içerisindeki gücünü arttırmayı hedefliyordu. Zaten bu suikastı planlayanlara rahatsızlık veren, onların gözünün dönmesine sebep olan da Sinan’a karşı yürüttükleri sistemli itibar suikastlarının tabanda karşılık bulmaması ve Sinan’ın sürekli olarak gücüne güç katmasıydı."
DAVA SÜRECİ
30 Aralık 2022 tarihinde Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde Sinan Ateş uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetmişti. Ateş'in ölümüyle ilgili hakkında işlem yapılan toplam 39 kişiden, tutuklu 22'si hakkında iddianame düzenlenerek dava açıldı.
Haklarında yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturmanın ayrı dosya üzerinden sürmesi kararlaştırıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede yer alan 22 sanık hakkında, Ateş cinayeti soruşturması kapsamında çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edildi.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 2 Ekim Çarşamba günü mahkeme heyeti kararını açıkladı. Buna göre tetikçi Eray Özyağcı ve azmettiriciler Doğukan Çep, Tolgahan Demirbaş ve Özyağcı'yı motorla olay yerinden kaçıran Vedat Balkaya "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezalarının yanı sıra müşteki Selman Bozkurt'a yönelik "kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan ayriyeten 13 yıl hapis cezası verildi. Merhum Sinan Ateş'in ofisinin önünde keşif yaptığı gerekçesiyle tutuklu bulunan Suat Kurt da tıpkı Özyağcı ve Balkaya gibi "tasarlayarak öldürme" suçundan ve müşteki Selman Bozkurt'u "kasten öldürmeye teşebbüsten" ağırlaştırılmış müebbet cezası ile ayriyeten 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Bunun dışında, sanıklar arasında yer alan Mustafa Uzunlar’a "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 15 yıl, Aşkın Mert Gelenbey’e "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 15 yıl, Murat Can Çolak’a "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 18 yıl ve Emre Yüksel’e "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan 18 yıl ceza verildi.
SİNAN ATEŞ KİMDİR?
Sinan Ateş, 14 Ağustos 1984'te Balıkesir'in Dursunbey ilçesinde doğdu. Eğitim hayatına Bursa'da başlamış, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Bölümü'nden mezun olmuştur. Yüksek lisansını yine Gazi Üniversitesi'nde tamamlamış ve doktora derecesini Hacettepe Üniversitesi'nden almıştı.
Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışmış ve 20192020 yılları arasında Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmıştı. Sinan Ateş, 30 Aralık 2022 tarihinde Ankara'da uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti. Ölümü, Milliyetçi Hareket Partisi ve Ülkü Ocakları ile ilişkilendirildi ve bu olay büyük yankı uyandırmıştı.
Yeniçağ