İlçeye 7 kilometre uzaklıkta bulunan Yoğunca kırsal mahallesine bağlı yeni yoğunca evleri mezrası, aşağı geçer ve yukarı geçer mezralarında yaşayan öğrenciler kış ayının gelmesi ve yağmurların bastırmasıyla, yaşadıkları mezralara öğrenci servislerinin yetişememesinden dolayı, Yoğunca ilk ve ortaokuluna gitmek için, her gün iki kilometre çamurlu yollarda yürümek zorunda kalıyor. Eşeği olan bulunan veliler öğrencilerini eşek sırtında servise kadar götürürken, eşeği bulunmayan öğrenciler ise çamurlu yollarda bata çıka yürümek zorunda kalıyor.
ÖĞRENCİLER YOLDA ÜŞÜYOR
İki kilometrelik yolu aşarak okula gitmek zorunda kalan öğrencilerin içinde ilkokul öğrencileri de bulunurken, minik öğrenciler yarım saat gidiş, yarım saat dönüş yolunda ayakların ıslanması yüzünden donma seviyesine geliyor. Zorluklar içerisinde okumaya çalışan öğrenciler, böyle devam ederse okulu bırakmak zorunda kalacaklarını belirtiyor.
OKUL SERVİSİ ÇAMURLU YOLDA İLERLEYEMİYOR
Öğrencileri Yoğunca'da bulunan okula götüren servis belirli bir yerden sonra yolun çamurlu olmasından dolayı, çamuru saplanarak gidemiyor. Traktör yardımıyla çamura saplanan öğrenci servisi uzun uğraşlar sonucu kurtarılırken, çamura batmış öğrencileri alarak okula götürüyor. Okul çıkışı da aynı şekilde belirli bir yerden sonra öğrenci servisi ilerlemezken, öğrenciler iki kilometre yürüyerek evlerine yetişmeye çalışıyor.
Yoğunca ortaokulu 8'inci sınıfa giden Töre Dinar Başkuş, her gün okula çamurda yürüyerek okula gitmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Her gün ayaklarımız hem sabah, hem akşam ayaklarımız ıslanıyor. Hasta oluyoruz. Yollarımız için hiç bir şey yapmıyorlar, yollarımızın artık yapılmasını istiyoruz. Bu çamurlara artık katlanamıyoruz. Sekiz yıldır bu hep böyle devam ediyor” dedi.
“ULAŞTIRMA BAKANI OLACAĞIM”
Çektiği zorluklar yüzünden okuyup ulaştırma bakanı olmak istediğini söyleyen Töre Başkuş, “Bu zorlukları başkaları yaşamasın diye, bizim gibi öğrencilerin yollarını yapmak istiyorum, bu yüzden Ulaştırma bakanı olmayı planlıyorum, artık hiç kimsenin böyle zorluklar yaşamasını istemiyorum” dedi.
Yoğunca ortaokulu 8'inci sınıfa giden Yusuf Başkuş ise,”Her gün 23 kilometre ayakla okula gidiyor ve geliyorum. Yağmur yağdığı zamanlarda ayaklarımız ıslanıyor” dedi.
“OKULU BIRAKACAĞIM”
Kendilerinin de herkes gibi normal bir şekilde okula gidip gelmek istediklerini söyleyen Yusuf Başkuş, böyle devam ederse okulu bırakmak zorunda kalacağını söyleyerek, “Okulu çok seviyorum, ama böyle her gün çamurda da yürümek istemiyorum. Böyle çamurlu yollarda hiç yürümek istemiyorum” şeklinde konuştu.
Çocuklarını eşek sırtında servise kadar taşıyan mezra sakinlerinden İshak Başkuş, “Yol çamur olduğundan, köyümüze servis gelemiyor. Bizde çocuklarımız böyle eşekle, yaya ya da traktörle servise yetiştirmeye çalışıyoruz. Yolda ıslanıyorlar, hastalanıyorlar. Bizim elimizde bu imkân var ve böyle okula yetiştirmeye çalışıyoruz. Böyle devam etse öğrencilerimizi okuldan çıkartmak zorunda kalacağız. Yani çocuklarımızın okumasını istiyoruz ama böylede olmuyor” diye konuştu.
“BELEDİYEYE DİLEKÇE VERDİK… ELİ BOŞ DÖNDÜK”
Yollarının yapılmasını için dilekçeler verdiklerini ama hiç kimsenin oralı olmadığını söyleyen İshak Başkuş, “Yollarının yapılması için Siverek Belediyesi ile Şanlıurfa Büyükşehire dilekçe verdik. Siverek Belediyesi bize diyor büyükşehir yapacak, büyükşehirde diyor Siverek Belediyesi yapacak. Topu birbirine atıyorlar, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Yani böyle devam ederse çocuklarımız okulu terk edecek” ifadelerini kulandı. İHA
https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/siverekteyalinayakyadaeseksirtindaegitimevelilerisyanetti2784720/