Dondurucu soğuklara rağmen depremzedelere göndermesi gereken çadırları depolarında bekleten ve satan Kızılay’a tepkiler her geçen gün daha da artıyor. Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın ise neredeyse yaptığı her açıklama tartışmalara neden oluyor.
Kınık’ın kuruma girmesinden başkan olduğu kongrelere kadar neredeyse birçok işlemi şaibeler ve usulsüzlüklerle dolu. BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre Kınık, 26 Şubat 2015’te Kızılay’a üye oldu. Aradan bir ay bile geçmeden 23 Mart 2015’te düzenlenen Kızılay Olağanüstü Kongresi’nde seçildi ve dönemin Kızılay Başkanı Ahmet Lütfi Akar’ın yardımcısı oldu. Bu olay Kızılay’ın tüzüğüne aykırıydı. Çünkü Kızılay’ın tüzüğüne göre, bir Kızılay üyesinin kongrede aday olabilmesinin ve seçilmesinin belli koşulları var. Kızılay kongresinde aday olacak bir kişinin, kongreden en az 30 gün önce kuruma üye olması ve 30 günlük aday üye sürecini tamamlaması gerekiyor. Fakat Kerem Kınık, aday üyeliğinin 26’ncı gününde düzenlenen kongrede aday oldu.
Ardından 2007 ile 2015 yılları arasında Kızılay’ın yönetim kurulu üyeliği ile genel sekreter yardımcılığını yapan Hamza Aydoğdu, “Kerem Kınık’ın seçme seçilme hakkı bulunmamasına rağmen aday olup seçildiği, hileyle seçildiği ve seçime de hile karıştırdığı” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda, Kınık’ın aday üye sürecini tamamlamadan aday olup seçildiği vurgulandı. Ayrıca Kınık’ın o dönem Erdoğan’ın talebiyle Kızılay yönetimine girdiği belirtiliyor.
Kızılay’ın iktidarın arka bahçesi haline getirildiğine vurgu yapan Aydoğdu, BirGün’e yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Kızılay merhamet elidir ama getirildiği hal ortada. 2015 yılından beri mücadele ediyorum ve AK Partiliydim. 2016 yılında Erdoğan’ın aday gösterdiği Kerem Kınık’ın karşısında oldum ve onun karşısındaki adayı destekledim. Kınık, kongreden en az 1 ay önce Kızılay’a üye olmalıydı. Kızılay’ın bir aylık aday üyelik süreci var. Ancak bu süreci tamamlamadan aday oldu ve Erdoğan’ın desteği ile seçildi. Bu durumu araştırdık, üyelik evraklarını inceledik ve seçilmelerinin tüzüğe aykırı olduğunu gördük. Bu durumda yönetim kurulu üyeliklerinin düşürülmesi gerekiyordu fakat düşürülmedi. İçişleri Bakanlığı’nın Dernekler Masası’na yazılar yazdık, suç duyurularında bulunduk, bu kişilere ihtar çektim ama bir dönüş alamadık. Suç duyurularımız hakkında işlem yapılmıyor. Dava açıyoruz reddediliyor.”
Gerçek Gündem