Sözcü gazetesi yazarlarından Saygı Öztürk, bugünkü yazısında Menzil tarikatının dünden bugüne nasıl büyüdüğünü ele aldı.
Menzil Tarikatı, Türkiye’de başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere birçok devlet kurumuna en yoğun olarak Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde girdi.
GazeteciYazar Soner Yalçın, Recep Akdağ’ın Sağlık Bakanlığı koltuğuna oturtulmasında Menzil tarikatının etkili olduğunu yazmıştı. Soner Yalçın 3 Ağustos 2016 tarihli yazısında “Sağlık Bakanlığında Menzil Cemaati örgütlenmesi var!” diyerek konuyu gündeme taşımıştı.
Öyle ki Hüseyin Besli gibi Erdoğan'a yakın isimler bile devlet içinde örgütlü tarikattan şikayetçiydi.
Hüseyin Besli, Soner Yalçın’ın yazısından 3 ay sonra kaleme aldığı Akşam gazetesindeki yazısında, “İsmini palazlandığı şehirden, Adıyaman/Menzil’den alan bir yapının özellikle bir bakanlığımızda neredeyse bütün pozisyonları kendi mensuplarıyla doldurmasına dikkat çekmek istedim” demişti.
Sözcü gazetesi Ankara Temsilcisi Saygı Öztürk ise bugünkü yazısında Menzil tarikatının dünden bugüne nasıl büyüdüğünü inceledi. Saygı Öztürk, “Devletin FETÖ ile kararlı mücadelesi devam ederken, Menzil birden siyasetçilerin de gözdesi oldu” ifadelerini kullandı.
İşte Saygı Öztürk’ün o yazısı;
Adıyaman’ın Kahta İlçesi’ne bağlı Menzil Köyü, 1970’li yıllarda tanınmaya başlandı. Alkol bağımlıları, alışkanlıklarından kurtulmak için Menzil’e gidiyor “Şeyh” dedikleri Muhammed Raşit Erol’un okuyupüflemesinden ve onun verdiği çorbayı içmelerinden sonra bu alışkanlıklarından kurtuldukları söyleniyordu. 12 Eylül 1980 harekatından sonra, Erol da önce Ankara, ardından Çanakkale’de zorunlu ikamete tabi tutuldu.
Muhammed Raşit Erol, AnkaraÇankaya’da Abdullah Cevdet Sokak’ta oturuyordu. Kendisinden “Mübarek” diye söz ediliyordu. Katarakt ameliyatını da Ankara’da yaptırdı. Gözü de o dönemde açıldı. O dönem köy statüsünde olan Esenboğa Havaalanı yolundaki Pursaklar'ı üs tutmaya başladı. Erol'un vefatından sonra yerini Fevzeddin Erol aldı. Erol'un özellikle Sağlık Bakanlığı bürokrasisi ve halelerinde etkili olduğu da belirtiliyordu. Hatta bugün de hastane sahibi olduğu biliniyor.
SORUMLUSU TSK'DAN ATILMIŞTI
Jandarma, “Menzil Dergahı”na baskın yaptı. Şaşırtıcı bir gerçekle karşılaşıldı. Çünkü gözaltına alınanlardan 35'i kamu görevlisiydi. Aralarında polis, öğretmen, müdür düzeyinde kişiler vardı. 7 kişinin durumu ise daha bir başka özellik taşıyordu. Çünkü bunlar, irticai faaliyetleri nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden “ihraç” edilmiş askerlerdi. Üstelik bunlardan A.D., “erkekler dergahı”nın sorumluluğunu yapıyordu.
Menzil grubu açılımı önce Afyon'dan yürütüldü. Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fevzeddin Erol hakkında 1999/679 esas sayılı iddianame hazırlandı. Afyon 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde 16 Ocak 2001 tarih ve 2001/312 sayılı kararla dava ertelendi. Hakkında yasaya muhalefet suçundan kamu davası açılan Fevzeddin Erol ve diğer sanıklar bu olaydan sonra Ankara'ya gelip Pursaklar'da “dergah” açıp faaliyetlerin burada yürüttü. 2003 yılından itibaren de Sivrihisar'ın çiftlik arazsi gündeme geldi. Ama Menzil'in asıl kanadı ise doğduğu yer olan Menzil Köyü'dür. Ama bugün oraya köy denilmez.
BÜYÜDÜKÇE BÜYÜYOR
Menzilciler, aslında ikiye bölünmüş durumda. Bürokrasi içinde hayli etkili olan Menzilcilerin, ana merkezi Menzil, lider ise Abdülbaki Erol. Ancak Fevzeddin Erol'un gücü de az değil. Dünün Fetullahçıları'nın da şimdi Menzil'in içinde yer almaya, başladığı konuşuluyor. Özel idarenin yatırımlarının önemli bir bölümü Menzil'e yapılıyor. Artık, Menzil'e o kadar gelengiden oluyor ki, devlet olanaklarıyla büyük bir terminal yapıldı. Cumayı cumartesine bağlayan geceden başlamak üzere Menzil'e hafta sonu gelenlerin sayısı hiçbir zaman 15 binden aşağı düşmüyor. Gelenlerin kaldıkları, yemek yedikleri yerler de farklı. Sınıf sınıf yerler yapılmış. Şeyhin misafirlerine papyonlu garsonlar hizmet ediyor, özel odalarda ağırlanıyorlar. “Sof” dedikleri kişiler ise cami altında, dergahta, otobüslerde kalıyor. Sonuçta kimse aç ve açıkta değil. Onların da vakıfları, otobüs firması, televizyonu, hacumre organizasyonları var. Hayvancılık, tarım işleri de yapılıyor. Bu işlerde çalışanlar hep gönüllülerden oluşuyor. Örneğin tarlada yapılacak bir iş varsa, “Gelsin 10 sof” denildiğinde koşarak gidiyor ve işleri yapıyorlar. Yani işçiliğe para yok. Aslında ilçe merkezine götürülmesi gereken su, 15 kilometre uzaklıktan Menzil'e getirildi. Köyün suya çok ihtiyacı var. İnanmayacaksınız ama şu anda kaba inşaatı tamamlanmış 1.400 devremülk yapılıyor. Bunlar şimdiden satıldı bile ve yeni inşaat planlamaları yapılıyor. Menzil'in mürit sayısı da milyonlarla ifade ediliyor. Türkiye'den en çok Karadeniz bölgesi ve İstanbul'dan geliyorlar. Afrika ve Ortadoğu'dan da bu tarikatın müritleri bulunuyor.
SİYASETÇİLER ÖN SAFTA
Devletin FETÖ ile kararlı mücadelesi devam ederken, Menzil birden siyasetçilerin de gözdesi oldu. Köyde daha çok Siverekliler çalışıyor. Hatta güvenliği de onlar sağlıyor. Gelen siyasetçilere, bürokratlara caminin ön safında yer açılması görevini de onlar üsleniyor.
Menzilcilerde şeyh adına işler Seyid Saki Erol yürütüyor. Fettah Erol tarikat işleriyle, Mübarek Erol ise siyaset ve bürokrasi ayağıyla meşgul. Menzil'de bulunan bütün apartmanlar, dükkanlar, lokantaların hemen hepsi şeyhe ait. Oradan hediyeler alıp memleketlerine götürülmesi adet haline gelmiş. Oraya gelen tahta kaşıkla arpa çorbası içiyor.
Anlaşılıyor ki bir cemaatin gücü kırılırken yerini başka cemaatler, dini vakıf ve dernekler almaya başladı. Nasıl bir dönem Fethullahçılar bürokrasiyi ele geçirdilerse, Menzilcilerin de giderek bürokraside güç kazandığını, yalnız Sağlık Bakanlığı’nda değil, diğer bakanlıklarda da söz sahibi oldukları da bir gerçek…
https://www.siyasetcafe.com/tarikattandevletemenzilistekodlari33059h.htm