Pandemi sürecinin getirdiği tüm yükü çalışanlarının sırtına yüklemekle eleştirilen Türk Hava Yolları dikkat çekici bir adım daha attı.
Türk Hava Yolları'nın yüzde 50 sahibi olduğu yer hizmetleri şirketi TGS (Turkish Ground Services), personelin ikramiye haklarından gönüllü olarak vazgeçtiklerini gösteren bir form hazırladı. Sayıları 15 bini bulan personelin, ilgili birime giderek imzalamaları istenen “İkramiye Kesintisi Muvafakat Onay Formu”nda şu ifadeler yer alıyor:
“Corona virüsü Tedbirleri kapsamında uçuşların azalması ile şirketimizin faaliyetlerinin durma noktasına gelmesi neticesinde yaşanan ekonomik sıkıntılardan dolayı 2020 yılı 2. ve3. ikramiyelerinin, 2021 yılı 1., 2. ve 3. ikramiyelerinin tarafıma ödenmemesine, başkaca bir işlem ve bildirim yapılmasına ihtiyaç olmaksızın muvafakatimin bulunduğunu, kabul, beyan ve taahhüt ederim.”
İkramiyelerin ödenmeyeceği TGS tarafından yapılan yazılı açıklamada şöyle duyuruldu: “Mevcut ve beklenen uçuş sayıları ve içinde bulunulan belirsizlik şartlarında bugünkü istihdam servislerimizi koruyabilmek şirketimizin gelir gider dengesini nakit akışını ve devamlılığını sağlayabilmek için ikramiye uygulaması 2020 yılı 2. ve 3. dönem, 2021 yılı 1. 2. ve 3. dönemleri için kaldırılmıştır.”
Yapılan işlemin tamamen hukuksuz olduğunu kaydeden Havayolu Çalışanları Sendikası (HAVASEN) Genel Başkanı Kaptan Pilot Seçkin Koçak, “TGS de, bağlı olduğu ana şirket THY’nin izinden gitmiş ve salgının faturasını, çalışanlarına çıkarma kolaycılığını seçmiştir” dedi.
Kaptan Koçak, “İşçiler çağrılarak 2020 ve 2021 yılına ait ikramiyelerinden feragat ettiklerine dair muvafakatname imzalatılmak isteniyor. Güçlü işveren karşısında yanlız, çaresiz ve sahipsiz işçilere abanın altından sopa gösterilerek itiraz edenlere iş akdinin feshi tehdidi hissettiriliyor” diye konuştu.
HAVASEN Yönetim Kurulu da yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Çalışanların güçleri oranında sürece katkı vermeleri ve özveride bulunmaları ilkesel olarak kabul edilebilir ancak salgının 2021 yılında da devam edeceğini temel alarak işçinin 2021 hakedişlerine de el atmak tam anlamıyla işçinin emeğini gasp etmektir.
* TGS yaptığı kurumsal açıklamada, sözkonusu ikramiyeden feragat uygulamasına gerekçe olarak “istihdamın korunmasını” göstermektedir. Oysa işçilere imzalatılmaya çalışılan muvafakatnamede böyle bir taahhüt de bulunmamaktadır.
* THY’deki kamu payının yüzde 50’nin altına düşürülmesinden hemen sonra 2008 yılında şirketin parçalanarak birçok hizmeti taşeronlaştırmak ve çalışanları sendikasızlaştırmak amacıyla kurulan TGS, açlık sınırında uyguladığı ücret politikası ile 15 bin işçisinin sırtından kar etmeye devam etmiş, 2019 yılında karı 260 milyon TL’ye ulaşmıştır.
* TGS işçilerden başka bir indirim veya kesinti isteğinde bulunmayacak ise, öncelikle bunu yazılı hale getirmelidir.