Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da, birbirinden farklı dairelerdeki idare mahkemeleri, TRT bünyesinden tasfiye edilen çalışanlar A.T.T., E.L.Ö., F.B., N.K., V.Ç., H.H.T., Ş.B.S’nin lehine karar verdi. Mahkemelerce yazılan kararlarda, “Açıkça hukuka aykırı bulunan ve uygulanması halinde telafisi güç zararlara yol açabilecek nitelikte olduğu sonucuna varılan dava konusu işlemin teminat aranmaksızın yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Mahkemeler, TRT Yönetim Kurulu’nun takdir yetkisini hukuka aykırı kullandığına dikkat çekti.
Ayrıca, mahkemelerce, TRT’ye “bu personeli hangi kriterlere göre İFP olarak belirlediği” de soruldu. Alınan yanıtta personelin değerlendirilmesi için 9 kriter (mevcut göreve uyum, teknoloji kullanımı, kurum değerlerine uygunluk, görev bilinci, takım çalışmasına yatkınlık, iletişim becerisi, kendini geliştirme, problem çözme, değişime açıklık) belirlendiği, bu kriterlere göre (2) çok başarısız, (1) başarısız, (1) başarılı, (2) çok başarılı şeklinde puanlama yapılarak eksi puan alanların istihdam fazlası personel olarak belirlendiğine dikkat çekildi. Ancak mahkeme, bu kriterlerin objektif değerlendirmelerle yapılmadığını belirterek 7 personelin eksi puan almamasına karşın İFP’ye çıkarıldığını da tespit etti.
Cumhuriyet, TRT’nin İFP olarak belirlediği çalışanlardan 80’ine, “kendi isteği ile İFP olma” statüsü ile “ayrıcalık tanıdığını” ortaya çıkarmıştı. “Kendi isteği ile İFP olan” bu 80 personelden birçoğunun “TRT’deki hakları muhafaza edilerek, kendi memleketlerine veya istedikleri şehirlere gönderildiği” belirlenmişti.