Sözcü'de yer alan habere göre, birçoğu çocukları veya torunları için yazkış, karyağmur demeden ucuz gıda kuyruğuna giriyor. Ekmek, et gibi temel gıda ürünleri için saatlerce sıra bekliyorlar. Et fiyatları tavan yapınca dar gelirli, kasapların yolunu unutur hale geldi. Çünkü kıymanın kilosu bile 150200 liraya çıktı.
Birçok vatandaş da çareyi Et ve Süt Kurumu’nun önünde sıraya girmekte buldu. Çünkü burada kıymanın kilo fiyatı 89 lira. Ancak her et türü için 1 kilo satış sınırı var. Daha fazlasını almak mümkün değil. Etler de sınırlı sayıda, yani saatlerce sıraya girmesine rağmen eli boş dönen yurttaşlar da oluyor…
Çoğu da bu endişeyle sabah 09.00’da açılan şubenin önünde, saat 06.00.07.00 gibi sıra oluşturmaya başlıyor… İstanbul’da sadece Beylikdüzü şubesi olduğu için de kuyruğun sonu gelmiyor…
Biz de hava daha aydınlanmadan yola çıkıp sıraya giren yurttaşlara mikrofon uzattık, şu sözlerle dert yandılar:
“510 LİRA ARTIRMA DERDİNE DÜŞTÜK”
Celal Asan: “Sabah saat 6.30’da kalktım, 07.00’da buraya geldim ve sıra bekliyorum. Dün saat 09.00’da gelmiştim, yaklaşık 300 kişi vardı sırada, et bitti, elim boş döndüm. Bugün o yüzden daha erken geldim, bekliyorum. Nasıl 5 lira, 10 lira artırırız, bu hallere düştük. Bu böyle gitmez, düzelmesi lazım.”
“ET SIRASINA GİRMEK İÇİN İŞİMDEN İZİN ALDIM”
Ömür Süha: “Saat 08.20 gibi sıraya girdim, buradan da işe gideceğim. Normalde mesaim 08.30’da başlıyor ama işten izin aldım, ‘Yarın yılbaşı, et alacağım’ diye. Bekliyoruz ama et kalmama ihtimali de var.”
“ALEM UZAYA GİDİYOR, BİZİMKİLER….”
Musa Tarne: “Ben dün de geldim ama baya sıra vardı, geri döndüm. Bugün de sıradayım. (Eliyle kuyruğu göstererek) Makarnaya, pirince oy verdiğimiz zaman sonuç bu işte… Alem uzaya gidiyor, bizimkiler başörtüsü, sakal, bıyık…”
“SEÇİMİ BEKLİYORUZ”
Cüneyt Çakır: “Aç karnımızı doyurmak, ülkenin durumu bu. Çoluğuna çocuğuna protein yedireceksen, almaya mecbursun. Yapacak bir şey yok, bekliyoruz. Neyi bekliyoruz? Seçimi bekliyoruz. Allah onları (yöneticileri) islah etsin.”
“REZALET BUNUN ADI”
Bağdagül Güzel: “Saat 07.00’da geldim, 06.30’da gelenler var… Nedir? Bir parça et alacağız diye. Her geldiğimizde sıra var. Ve et bittiği için çoğu insan da eli boş dönüyor. 63 yaşındayım, bu yaşadığım çok acı verici bir şey. Gerçekten benim zoruma gidiyor. İlk defa böyle bir rezaletlik görüyorum. Rezalet bunun adı. Birazcık et yiyeceğiz diye değer mi bu zulme? İnşallah bu son olur.”
“HER GELDİĞİMİZDE BÖYLE KUYRUK VAR”
İbrahim Baker: “75 yaşındayım, saat 07.00’da geldim buraya. (Gülerek) Taburemle geldim. Bekleyeceğimi bilerek geldim. Emekliyiz, başka yerden gidip alamıyoruz. Her geldiğimizde bu kuyruk var. Dün geldim, sırada 300’e yakın kişi vardı, geri döndüm. Bugün sabah namazını kıldım, 07.00’da buraya geldim. Üzülüyorum ama yapacak bir şey yok.”
“KASAPTAN ALAMIYORUZ, UCUZ DİYE BURAYA GELİYORUZ”
Amir Gültekin: “Ucuz diye buraya geliyoruz. Kasaptan alamıyoruz eti. Biz emekli adamız… Mecburiyetten buraya geliyoruz. Sabah saat 6’da çıktım evden, 1 saat yol geliyorum buraya. Buraya gelene kadar bir sürü kasap var ama onları es geçiyorum. Çünkü orada pahalı, alamıyoruz. Kasapta 150200 lira kıymanın kilosu. Burada 89 lira. Her geldiğimde burada kuyruğa giriyorum. Bu durum bana yokluğu hissettiriyor. Milletin alım gücünü gösteriyor. Benim param olsa neden gelip burada durayım. Eskiden böyle bir şey yoktu.”
“25 YAŞINDA BİR GENCİM, TEK HEDEFİM BURADAN ET ALMAK”
İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Gece işinden geliyorum, vardiyayı bitirdim, 12.00’a kadar boşum, ondan sonra tekrar başka işe gideceğim. 25 yaşında bir gencim, tek hedefim buradan et almak. Et almaya çalışıyorum, yılbaşında et yiyelim diye. Ülkenin düştüğü durum bu. Zaten görüyorsunuz (kuyruğu göstererek) her şey belli. Önümüzdeki seçimde herkesin iradesini koyması lazım ki kurtulalım. Bu yaşta bunları yaşamak bana umutsuzluk hissettiriyor. Bazıları, ‘Eskiden kuyruklar vardı’ diyorlar. Aradan 40 sene geçmiş, hala kuyruklarımız var. Değişen hiçbir şey yok. Değişen tek şey kişiler.”