Home
27 Ağustos 2022 ( 17 izlenme )
Reklamlar

Vatandaş pazardan eli boş dönüyor: “Kasabı unuttuk, yarının ne olacağını göremeden gidiyoruz”


Yüksek enflasyon, çarşıpazardaki etiketlere hemen yansıyor, vatandaş isyan ediyor. Halk, "Aldığımız 5 bin lira maaş, yetiştiremiyoruz. 34 bin lirası kiraya gidiyor; çocuk okutmayalım mı, yemeyelim mi, giymeyelim mi, hasta olmayalım mı? Gerçekten bu bir zulüm." sözleriyle tepkisini dile getirdi. Erdoğan Güldürmez isimli bir vatandaş ise "İsmimi hiç sevmiyorum artık, değiştirmek istiyorum" dedi.


Hayat pahalılığı her geçen gün rekor kırarken, halkın cebindeki para da aynı hızda eriyor. Özellikle dar gelirliler ay ortasını bile zor getiriyor. Fiyat artışları ise en çok çarşıpazar alışverişlerinde hissediliyor.

Sebzemeyve fiyatlarındaki pahalılık gündemden düşmezken; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Ankara Ayaş’ta çiftçi kadınlarla bir araya geldi. O anların görüntülerini sosyal medya hesabından paylaşan Erdoğan, “Ankara Ayaş’ta çiftçi kadınlarımızın misafiriydim. Meşhur organik Ayaş domatesini tarlasından birlikte topladık. Kokusu da tadı da bir başka… Kış için kaynatılan salçanın püf noktalarını ise kazan başında ustalarından dinledim. Mahsulleri bereketli olsun” notunu düştü.

Biz de salçalık domates fiyatlarını araştırmak için İstanbul’un Kağıthane ilçesinde Gültepe Pazarı’na gittik. Vatandaşa mikrofon uzattık, “Eskisi gibi gönlünüzce evinizin salçasını, reçelini yapabiliyor musunuz?” diye sorduk.

Verilen yanıtlar şöyle oldu:

“BU BİR ZULÜM”

Veysel bey: “Yapamıyoruz maalesef. Ortamı siz bizden daha iyi görüyorsunuz… Her şey pahalı, alamıyoruz. Alım gücümüz düşük. Emekliyiz, yetmiyor. Aldığımız 5 bin lira maaş, yetiştiremiyoruz. 34 bin lirası kiraya gidiyor; çocuk okutmayalım mı, yemeyelim mi, giymeyelim mi, hasta olmayalım mı? Gerçekten bu bir zulüm. En ucuz nerede, onu gidip almaya çalışıyorum. Allah sonumuzu hayır etsin. Gidişat hiç iyi değil. Gelinen bu durum bizi kahrediyor. Ben 67 yaşındayım, ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum. Yok böyle bir şey… Dolanıyorum, alamıyorum. Bu fiyatlarla alacak bir gücüm yok ki. Böyle olacağı aklımıza gelmiyordu. Ama burası Türkiye, neyin ne olacağı hiç belli değil. Yarının ne olacağını göremeden gidiyoruz. Bakalım ışığın ucu nerede gözükecek? Bulabilecek miyiz, bulamayacak mıyız, bunu da bilmiyorum.”

Veysel Bey

“GÖNLÜMÜZCE YAPAMIYORUZ”

Perihan Özcan: “Fiyatlar pahalı. Fiyatlar bütçeyi zorluyor. Bir domates salçası yapalım dedik, gönlümüzce yapamıyoruz. Kısıtlı alıyoruz. Yarı yarıya… Ekonomi çok berbat bir durumda maalesef.”

Perihan Özcan

“ESKİDEN SALÇA YAPIYORDUK, ŞİMDİ PAHALI DİYE ALAMIYORUZ”

Ömer Gökçe: “Fiyatlar bütçeyi zorluyor. Eskiden kiloyla aldığımız ürünlerden şimdi birkaç yüz gram veya taneyle aldığımız oluyor. Eskiden evde salça ve reçel yapıyorduk, şimdi pahalı olduğu için alıp yapamıyoruz. Bu durum sadece beni değil, herkesi üzüyor.”

Ömer Gökçe

“GEÇEN SENE ALDIĞIM SALÇALARI KULLANIYORUM”

Sebahattin Torun: “Bütün param dahil cebimde 10 lira var. Pazarcıyla pazarlık yaptım, ‘Bir dahaki haftaya veririm’ diye. Yapacak bir şey yok. Bırak salçalık yapmayı, geçen sene aldığım salçaları kullanıyorum. Yapacak bir şey yok, idare ediyoruz… Öyle salça yapacak lüksümüz yok. Yemek için aldığın domates de 8 lira, salçalık domates de 8 lira… Değişen hiçbir şey yok.”

“SESİMİZİ DUYMAK İSTEMİYORLAR”

Gülhan Mis: “Asgari ücretle çalışan biri olarak, şu an pazarda en uygun fiyatlı ne varsa onu almaya çalışıyoruz. Etiketleri görünce yaşamak istemediğimi fark ediyorum. Bizler belki bir yaşa geldik ama büyüttüğümüz çocuklar var. İsteklerini yerine getiremediğimiz zaman bizlerin onlara bu durumu anlatamamamızdan dolayı yaşadığımız acıları bir düşünsünler. Benim gibi milyonlarca insan yetkililere seleniyor ama bizim sesimizi duymak istemiyorlar. Bizim gördüğümüz gibi şimdiki gençler de fakirliği görüyor. Bizim istediğimiz, normal şartlara dönmemiz.”

Gülhan Mis

“NE GÜNLERE GELDİK… ESKİLERE DÖNDÜK”

Perihan Hanım: “Gönlümüzce yapamıyoruz. Bu sene imkansız. Henüz hiç konserve yapmadım… Bu durum beni üzüyor. Ne günlere geldik… Eskilere döndük, ortalığı mahvettiler.”

Perihan Hanım

 

“MİLLETİ REZİL ETTİLER”

Erdoğan Güldürmez: “Alma şansımız var mı sizce? Milleti rezil ettiler. Domates kaç para! Pazarcılar muzdarip, biz muzdaribiz. Benim adım Erdoğan, ismimi hiç sevmiyorum artık.”

Erdoğan Güldürmez

“PAZARDAN ELİM BOŞ DÖNÜYORUM”

Derya Yıldız: “Yapamıyorum. Pazardan eve gidiyorum, hiçbir şey alamadım. Elim boş çıkıyorum çünkü çok pahalı. Salçalık biber, domates almak istedim, hepsi pahalı. Bu durum beni üzüyor.”

“BU ETİKETLERİ YAZACAĞIMIZ AKLIMIZIN UCUNDAN GEÇMEZDİ”

Pazarcı esnafı Yusuf Çağlı: “Bu sene salçalık domatesin kilo fiyatı 7 lira. Geçen sene bu zamanlarda 2.53 liraydı. 2 katından fazla arttı. Satışlar bu sene daha fazla çünkü insanlar domatesin kışın daha pahalı olacağını düşünüyorlar. Kışa yatırım için daha fazla alıyorlar. Geçen kış domates 2025 lirayı gördü! Şimdi 7 liraya alan kardadır. Bu senede rahat 2530 lirayı görür. Bu pahalılık devam edecek. Müşteriler de, biz de artık bu fiyatları kabullendik. Geçen sene 3 liraya sattığımız domatesi bu sene 6 liraya alıyoruz, 7 liraya satıyoruz. Fiyat verirken utandığımız zamanlar oluyor. Mesela barbunya 20 lira, fasulye 25 lira… Müşteri fiyatını sorduğu zaman, ’25 lira ama ne yapalım…’ diyoruz. Kırmızı biber 15 lira, az önce bir bayan geldi, ‘Bu kadar pahalılık olur mu?’ dedi… Bir gün bu etiketleri yazacağımız aklımızın ucundan geçmezdi. Biz bu fiyatlara hiç alışık değildik.”

Yusuf Çağlı

“İSTEDİĞİM İKİ ÜRÜNÜ AYNI ANDA ALAMIYORUM”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Fiyatlar gerçekten çok pahalı. Yumurta ve peynir alacaktım, ‘Hangisini alsam?’ diye arada kaldım… Çok pahalı. Alışverişimizi doğru düzgün yapamıyoruz. İkisini aynı anda alamadım, birini aldım. Eskisi gibi gönlümce salça veya reçel yapamıyorum. Nasıl yapayım? Yardımcı olsunlar.”

“ETİKETLERİ GÖRÜNCE…”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Etiketleri görünce, ‘Allah ıslah eylesin’ diyorum.”

“TEZGAHA BAKTIM AMA ALAMAYACAĞIM”

İsmini vermek istemeyen vatandaş: “Bu sene hiç yapamadık. Fiyatlar bütçeyi zorluyor. Tezgaha baktım ama alamayacağım.”

Sözcü

Önerilen Videolar

Reklamlar

Bunlar da İlginizi Çekebilir

‘320 milyar metreküp gazla eksen değişmez’ Şule Çet için adalet isteyecekler O hastane de işin içindeymiş: 'Yenidoğan Katliamı'nda usulsüzlüğü gören doktoru göndermişler Elbistan’daki yıkım ortaya çıktı... Bu görüntü deprem sonrası çekildi