Salgın yılında kamu bankalarınca verilen ucuz faizli kredilerle patlayan talep, sonrasında vatandaşın varlığını enflasyona karşı korumak amacıyla gayrimenkule olan talebini sürdürmesi, gevşek para politikası nedeniyle düşürülen faizler, ardı ardına yapılan kampanyalar; parayla vatandaşlık verilmesi, Ukrayna savaşı sonrası patlayan Rus talebi derken derinleşen barınma krizi…
Öyle bir noktaya gelindi ki, artık ev sahibi ile kiracılar kira bedelinde anlaşamıyor ve iş cinayete kadar gidiyor.
Konut piyasasının alt üst olmasında etkili olan nedenlerden biri de yabancıya konut satışları.
Ancak bu satışlarda son aylarda dikkat çeken bir düşüş yaşanıyor.
Son olarak ekim ayında, yabancıya konut satışları yaklaşık son 2,5 yılın en düşük seviyesine geriledi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ocak ayında yüzde 0,6 ile sınırlı olan yabancıya konut satışlarındaki düşüş, Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra şubat ayında yüzde 27’ye fırlamış; eylülde ise yüzde 42 ile sert gerilemeye devam etmişti.
Önceki gün açıklanan TÜİK verileri ise, bu daralmanın derinleştiğini ortaya koydu.
Buna göre, ekim ayında yabancıya konut satışları yıllık bazda yüzde 53 azalarak 2 bin 535’e geriledi. Bu, yabancıya konut satışlarının 2020 Haziran’dan bu yana en düşük seviyeye gerilemesi demek.
Satışlar, yılın ilk 10 aylık döneminde ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44,4 azaldı ve 30 bin 599 adede geriledi.
Bu satışların, toplam satışlar içindeki payı da sene başından bu yana 1,6 puan azaldı. 2023 Ocak’ta toplam satışlar içinde yüzde 4,3 olan yabancıya konut satışlarının payı, ekim itibarıyla 2,7’ye gerilemiş durumda.
Yabancıya konut satışlarında en sert düşüşün yaşandığı il ise İstanbul oldu.
TÜİK verilerine göre, İstanbul’da yabancıya konut satışları da 2020 Haziran’dan bu yana en düşük seviyeye geriledi.
Buna göre, İstanbul’da yabancılara konut satışı ekimde de 1000 adetin altına geriledi ve 758 konuta düştü.
Bu seviyenin altına en son 2020 Haziran’da düşülmüş; o ay yabancılara 730 konut satışı yapılmıştı.
Uyruklarına göre bakıldığında ise, Ruslara yapılan konut satışlarının son 1,5 yılın; İranlılara yapılan konut satışlarının ise son 2,5 yılın en düşük seviyesine gerilediği görülüyor.
TÜİK verilerinden derlediğimiz rakamlara göre, sene başında Türkiye’den 9 bin 396 adet konut satan alan Ruslar, bu alımlarını ekim ayında 713 konuta düşürdü. Bu, 2022 Mart’tan bu yana en düşük seviye demek.
Bu sene başında Türkiye’den 3 bin 833 konut satın alan İranlılar, ekimde bu alımlarını 235 konuta düşürdü. Bu seviye ise 2021 Mayıs’tan bu yana geçen son 31 ayın en düşük seviyesi anlamına geliyor.
Peki yabancıya konut satışlarındaki söz konusu sert düşüşün nedenleri ne?
Sektör temsilcileri, nedenlerden birinin ‘yabancıya ikamet amaçlı konut satışında alt limitin artırılmasından’ kaynaklandığına işaret etti.
Göç İdaresi Başkanlığı’ndan aldığımız bilgiye göre, 16 Ekim 2023’ten itibaren yabancıların ikamet izni alabilmek için alacakları taşınmazlarda 75 bin dolar olan alt sınır 200 bin dolara çıkarıldı.
Eğer tapu işlemleri 26 Nisan 202216 Ekim 2023 tarihleri arasında yapıldıysa, tapu üzerindeki satış bedelinin küçük şehirlerde 50 bin dolar, büyükşehirlerde 75 bin dolar olması gerekiyordu.
Ayrıca 2022’de, Türk vatandaşlığı başvurusu için alınacak gayrimenkul değerinin de 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltilmesine karar verilmişti.
Gayrimenkul sektörü temsilcilerine göre bu durum, yabancıya konut satışlarının düşmesindeki nedenlerden birini oluşturuyor.
Sozcu.com.tr’ye konuşan Gayrimenkul değerlendirme uzmanı Ahmet Büyükduman, satışlardaki düşüşün yabancılara yönelik ‘örtülü bir piyasa kapatmadan’ kaynaklandığına işaret etti.
“Açıkça telaffuz edilmiyor ama yabancılara yönelik örtülü bir piyasa kapatma durumu var” diyen Büyükduman, “Mahalleler ikamete kapatılıyor, ikamet izinleri kolay verilmiyor. İkamet için satın alınması gereken gayrimenkul tutarı da 75 bin dolardan 200 bin dolara çıkarıldı. Yani idari tedbirlerle yabancılara yönelik örtük ambargo uygulanıyor” diye konuştu.
Konuyla ilgili sozcu.com.tr’ye bilgi veren Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Celal Erdoğdu ise, gerilemenin ardındaki gerekçelere ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yabancıların konut alımlarını artırmalarındaki en büyük gerekçe, alt sınırın 1 milyon dolardan 250 bin dolara inmesiydi. Bu sürede giderek artan yabancıların alımları, geçen yıl 67 bin adet konuta kadar yükseldi.
Ocak ayında gerileme başlamıştı, ardından şubat ayında yaşadığımız deprem ile birlikte gerileme artmaya başladı, temmuz ayında asgari tutarın 400 bin dolara yükselmesi etkisi ile yabancıların alımları gerilemeye devam etti.
Gerilemenin ardındaki gerekçeleri, yabancıların ihtiyaçları olan konutları ve vatandaşlıkları alarak bu ihtiyaçlarını tamamlamaları olarak belirtebiliriz.
Ardından deprem riskinin yeniden gündeme gelmesi de Türkiye’nin yatırımcı gözünde cazibesini kaybetmesi olarak değerlendirilebilir.
Bir diğer etken ise, konut fiyatlarının dolar bazında gerilemesi neticesinde, yabancı yatırımcı için döviz bazında konutta kazandırma cazibesinin kalmaması olabilir.”
Sözcü