Yeni 'kumpas merkezi' tv100 mü oldu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu TV100’deki Uğur Dündar ile Haftanın Panoraması programına SADAT’ın reklam vermesi dikkat çekti. Canlı yayınlanmayan paket programda çok sayıda reklam yayınlanırken, Kılıçdaroğlu’nun kapısına giderek açıklama yaptığı SADAT’ın peş peşe reklamları yayınlandı. Kılıçdaroğlu, yayının canlı olmaması sebebiyle durumu fark edemedi. Ancak Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları sırasında peş peşe görülen SADAT reklamları sosyal medyada kısa sürede gündem oldu.

tv100 yönetimi önce yaşananları 'dikkatsizlik' olarak yorumladı ardından da kumpasın ifşa olmasıyla kabul ederek 2 çalışanı işten çıkardı. Sosyal medyada tv100'de daha önce yaşanan skandallar gündeme geldi.

FETÖ İDDİSIYLA PAPARA'YA ŞANTAJ

TV 100’ün de içinde bulunduğu 3N Medya'nın Grup Başkanı Murat Kelkitlioğlu, kanalın internet sitesinde 6 Kasım’da yayımlanan “Papara FETÖ’yü mü finanse ediyor?” başlıklı yazısında, yasa dışı bahis baronlarının Papara’yı kullandığını ileri sürdükten sonra, şirketin FETÖ’yle teması olduğunu öne sürdü. tv100'de peş peşe Papara ile ilgili haberler yapıldı..

TV 100’ün yayımları başlamadan evvel, Papara’nın sahibi Ahmed Faruk Karslı’nın avukatı, TV 100’ün sahibi Necat Gülseven, Medya Küme Lideri Murat Kelkitlioğlu ve soyadı bilinemeyen kanal çalışanı olduğu söylenen Aydın isimli şahıs hakkında kabahat duyurusunda bulundu.

Kabahat duyurusunda Gülseven, Kelkitlioğlu ve Aydın isimli şahsa “Tehdit, Yağma, Şantaj, Prestijin zedelenmesi” suçlamaları yöneltildi.

“BİZ SİZİ BU İŞTEN ÇIKARMAK İSTİYORUZ GELİN KARŞILIKLI ANLAŞALIM”

Karslı’nın avukatı Muhammed Balta cürüm duyurusunda kanalın haber müdürü Özkan Tamirak’ın, 19 Ekim’de Karslı’yı aradığını, yasadışı bahisle ilgili kanalın bir haber yapacağını ve kendisiyle görüşmek istediklerini söyledi. Avukat Balta daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı:  

“Özkan Tamirak ile telefon görüşmesinin ardından tıpkı gün 17:08 saatinde İsminin Aydın olduğunu ve TV100 haber danışmanı olduğunu beyan eden bir şahıs tarafından tekrar aranmıştır. Arayan kişinin telefon numarası +9053…‘dir. Kendisi telefon görüşmesinde ‘Özkan ile görüşmüşsünüz’ demek suretiyle kanal ile görüşeceğinden haberi olduğunu beyan etmiş ve görüşmeye katılmak istediğini söylemiştir. Müvekkilin Neden diye sorduğunda ‘biz sizi bu işten çıkarmak istiyoruz, gelin karşılıklı anlaşalım’ demiştir. Ne işinden çıkarmak istiyorsunuz diye sorulduğunda ‘haber yapılırsa müvekkilin prestijinin yerle bir olacağını, sonradan tekzip ettirsek de bir yararı olmayacağını’ tekrar ederek ‘karşılıklı anlaşabiliriz’ ve ‘Sen bize yardım edeceksin biz sana’ demiştir. Müvekkilin haber yapmak suretiyle tehdit edilerek şantaj cürmüne maruz kalması üzerine Özkan Tamirak ile görüşmek üzere sözleştiğini ve sırf kendisi ile görüşeceğini, habercilik çerçevesinde kendisinin rastgele bir sorusu varsa cevaplayacağını söylemiştir.”

“YA YARIN KANALA GELECEKSİN KONUŞULACAK YA DA O HABER OLACAK SENİN FİRMAN KAPANACAK”

Karslı’nın tehdit edildiği için daha sonra yapılan telefon konuşmalarını kaydettiğinin belirtildiği kabahat duyurusunda şu tabirler yer aldı:

“Telefon görüşmesinde ilgili şahıs tehditlere devam ederek ‘yarın kanala geleceksin’ demiştir. Kendisine Perşembe günü için Özkan Tamirak ile sözleştiğini ve asistanımın görüşmeyi organize ettiğini söyleyince ‘ya yarın kanala geleceksin konuşulacak ya da o haber olacak senin firman kapanacak’ diyerek şantaja devam etmiştir. Neden yarın diye sorduğunda ‘ben de masada olmak istiyorum’ demiştir. Kendisine Perşembe için Özkan Tamirak ile sözleştiğini ve programını değiştirmeyeceğini söylemiştir.”

Avukat Balta, kelam konusu konuşmanın kaydını da hata duyurusuyla birlikte savcılığa verdi. Kabahat duyurusunun eklerinde ayrıyeten, kelam konusu bireyler tarafından Karslı’nın asistanına ve çalışanlarına atılan maillerin dökümlerinin de verildiği belirtildi.

Karslı’yı arayan numarayla ilgili MASAK Ahenk Vazifelisi tarafından araştırma yapıldığı ve arayan numaranın Mohamad El Amin Savsa Kehriddine isimli Suriyeli bir vatandaşa ilişkin olduğu ve sınırın yasa dışı bahis örgütleri ile iltisaklı faaliyetlerde kullanıldığının tespit edildiği ileri sürüldü.

Özkan Tamirak ise Karslı’nın görüşmesi sırasında kanalda çalışan bir muhabirin yanlarına geldiğinin, muhabirin “haber çıkarsa kapınıza kilit vururlar” dediğinin aktarıldığı hata duyurusunda, Tamirak’ın, Karslı’ya kanalın sahibi olan Necat Gülseven’le tanışması gerektiğini söylediği kaydedildi.

“DEVLETE BİLDİRMEN ÖBÜR, BİZİ İKNA ETMEN BAŞKA”

26 Ekim’de Karslı, Necat Gülseven’e ilişkin Akmerkez’de bulunan ofise gittiğinin belirtildiği kabahat duyurusunda, görüşmede Murat Kelkitlioğlu’nun da yer aldığı belirtildi. Hata duyurusunda şu sözler yer aldı:

“Müvekkil Pazartesi günü Necat Gülseven ve Murat Kelkitlioğlu ile ofislerinde buluşmuştur. Kendileri yasadışı bahis ile ilgili bir haber yapmak üzere olduklarını, kaynaklarının elinde ilgili yasadışı örgütlerin yetkilisi olduğu kuruluş ‘Papara Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş.’yi kullandıklarına dair evraklar olduğunu söylemişlerdir. Müvekkil, Papara’nın 6493 ve 5549 sayılı Kanun’lara tabi bir Elektronik Para kuruluşu olduğunu, Merkez Bankası ve Masak tarafından denetlendiğini, yasadışı kullanımlarda bildirim yükümlülüğü olduğunu söylemiştir. Bankalar üzere Papara’da da yasadışı kullanımları olabileceğini, Papara’nın yükümlülüğünün bunları tespit etmek ve resmi mercileri bildirmek zorunda olduğunu belirtmiştir.

Lakin Şüpheliler ‘Devlete bildirmen öbür, bizi ikna etmen başka’ diyerek tehditlerde bulunmuşlardır. Müvekkil de ‘Bizimle ilgili bir argümanınız varsa devletçilik oynamayın bunu gidip savcılık ile paylaşın, bizden ne istiyorsunuz’ demiştir. Bundan sonra şüpheliler ‘İşinin ziyan görmesini istemiyoruz, biz haber yapmayalım senin de prestijin karalanmasın, sen para kazanmaya devam et’ demişlerdir. Sonrasında da ‘devlet uğraş etmiyor yasadışı bahisle, MASAK’ta adamları var, Emniyette adamları var, sen mi uğraş edeceksin. Sen işine bak düşman kazanma’ diyerek suça teşvik etmeye çalışmışlardır.”

“YILLIK 15 MİLYON TL ÜZERE BİR BÜTÇE AYIRIN”

Hata duyurusunda, Gülseven ve Kelkitlioğlu’nun haberin yapılmaması karşılığında TV 100’e 15 milyon TL’lik reklam verilmesini istediği ileri sürüldü. Mevzuyla ilgili şunlar kaydedildi:

“Bunun üzerine müvekkil saklayacak yahut telaş edecek bir faaliyetinin olmadığını, öbür medya kuruluşları ile ilgileri ne ise kendileri ile de sırf birebir bağlantıda olabileceğini tabir etmiştir. Kuşkulu Murat Kelkitlioğlu birebir görüşmede ‘o vakit birbirimizi tanımak ismine bir reklam bağlantısı kuralım, bunun da ismini şimdiden koyalım’ demiştir. Müvekkil ‘Nasıl bir beklentiniz var’ dediğinde ‘Yıllık 15 Milyon TL üzere bir bütçe ayırın’ demiştir. Kendisine ‘şaka mı yapıyorsunuz siz, bu türlü bir reklam bütçesi mi var’ demiş, kuşkulu Necat Gülseven ortaya girerek ‘sen de çok kazanıyorsun ne kadar bu yıl ciron’ diye sormuştur.

Müvekkil bu türlü bir reklam ilgisine girmeyeceğini söylemiş lakin ‘Söylediği koşullarda bir görüşme yapmak istiyorsanız benimle değil, pazarlama müdürümüz ile görüşün’ demiştir.

“REİS BENİ ÇOK SEVER, BURADAKİ ÇABAMIZI TAKDİR EDER”

Öbür kuşkulu Murat Kelkitlioğlu da Sayın Cumhurbaşkanımızın ismini tekraren zikrederek ‘Reis beni çok sever, buradaki uğraşımızı takdir eder, ben 15 yıl boyunca Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviriydim. Onun talimatıyla medyada bir şeyler yapıyoruz’ demek suretiyle baskı oluşturmaya çalışmıştır.”

SÜLEYMAN SOYLU’NUN İSMİNİ ANDI: “ARIYORUM SÜLEYMAN BEY’İ”

Reklam muahedesinin olmaması üzerine Necat Gülseven’in yine Ahmed Faruk Karslı’yla görüşmek istediği ve görüşmenin 30 Ekim akşamı bir otelde gerçekleştiğinin söylendiği kabahat duyurusunda, Gülseven’in Karslı’ya görüşmelerini kaydedebileceğini söylediği aktarıldı. Kelam konusu ses kaydının savcılığa da sunulduğu öğrenildi.

Görüşmeyle ilgili kabahat duyurusu dilekçesinde şunlar anlatıldı:

“Necat Gülseven’in isteği ile alınan ses kaydından anlaşılacağı üzere haberin kendisine ilişkin olduğunu, müvekkili arayıp tehdit eden Aydın isimli şahsın kendi çalışanı ve kanal yetkilisi olduğunu itiraf etmiştir.

Tıpkı kaydın devamında Sayın Bakanımız Süleyman Soylu’nun ismini kullanarak kendisine çok yakın olduğunu, Sayın Bakan’ın kendisini çok sevdiğini, ailecek görüştüklerini beyan etmiştir. Talep ettikleri fiyatı müvekkilin vermeyeceğini düşündüğünden tehditlerine devam etmek için telefonu eline alarak ‘arıyorum Süleyman Bey’i’ demiştir. Müvekkilin Sayın Bakan’ın rahatsızlığını ve gece 22.30’da kimsenin bu türlü bir mevzu için Sayın Bakan’ı arayamayacağını bildiğinden orta çabucak demiş lakin telefonu açmayarak mevzuyu değiştirmiştir.

“O KADAR KAZANIYORSUN YALNIZ YEMEK OLMAZ AHMED KARDEŞİM”

Tekrar birebir kayıtta tehditle birlikte müvekkile ilişkin olan mal varlığını kast ederek ‘o kadar kazanıyorsun yalnız yemek olmaz Ahmed kardeşim’ demiş açıkça yağma kastı ile hareket ettiğini beyan etmiştir. Tekrar tıpkı kayıtta ‘ben bu haberleri verirsem sen nasıl çalıştıracaksın Papara’yı’ diyerek tehdit etmiştir.

‘Müvekkil 15 milyonluk reklam teklifi nedir, bu türlü bir sayı mı var’ halinde çıkıştığında ‘çarpım tablosu yap’ diyerek niyetinin reklam olmadığını ve malvarlığında gözü olduğunu itiraf etmiştir.

Görüşmelerde müvekkilin eşinden ve küçük bir çocuğunun olduğundan bahsederek müvekkili ailesi ile de tehdit etmişlerdir.”

“NE YAPACAKLARINI BİLMEMEKTEYİZ”

Hata duyurusunda Gülseven ve Kelkitlioğlu tarafından Karslı’ya Pazartesi ya da Salı gününe kadar (1 2 Kasım) mühlet verildiği belirtildi ve “Şüpheliler açıkça imza yetkilisi olduğu şirkete yağma kastı ile hareket ederek tabiri caiz ise çökmeye çalışmaktadırlar. Kendilerine gereken parayı vermez ise ailesine ve kendisine ziyan vereceklerini söylemektedirler. Pazartesi ya da Salı kendilerine istedikleri parayı vermemesi halinde ne yapacaklarını bilmemekteyiz, daha vahim sonuçların ortaya çıkması mümkün olması sebebiyle Sayın Savcılığınıza başvurma zarureti hâsıl olmuştur” tabirleri yer aldı.

KARSLI TABİR VERDİ: KELKİTLİOĞLU KONUŞMASINDA ‘REİS BİZİ ÇOK SEVER’ DEDİ

Karslı, kabahat duyurusunun akabinde 2 Kasım’da mevzuyla ilgili söz verdi. Karslı tabirinde Necat Gülseven’le görüşmede yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Saat 12’de belirtilen adrese gittim. Girdiğimde içeride Necat Gülseven ve Murat Kelkitlioğlu vardı. Masaya oturdum. Necat Gülseven konuşmaya başladı. Konuşmasında ‘yasadışı bahisle ilgili haber yapmak üzere olduklarını, şahsi kaynaklarının elinde Papara ile ilgili bilgi ve evraklar olduğunu, elinde yasadışı bahiste kullanılan hesaplar olduğu, beni araştırdığını evli olduğumu, eşimin benimle çalıştığını, küçük bir çocuğum olduğunu’ söyledi. Ben de ‘ellerinde bizim bahisle uğraşımızı destekleyecek rastgele bir şey varsa bahisle çaba şubesine yahut savcılığa başvurun’ dedim. ‘Bu bizim iki yıllık çalışmamız, devlete versek ne olacak, bahisçilerin emniyette, MASAK’da, Merkez Bankası’nda adamları var’ dedi…

Murat Kelkitlioğlu konuşmasında ‘Reis bizi çok sever. Buradaki gayretimizi takdir eder. Ben 15 yıl boyunca kendisinin basın müşariydim. Onun talimatıyla medyada bir şeyler yapıyoruz, birbirimizi tanımak ismine gel burada program yap, bunun da ismini şimdiden koyalım’ dedi.”

Karslı, sözünün devamından Kelkitlioğlu ve Gülseven’in kendisinden yıllık 15 milyon liralık reklam istediğini belirtti.

“KORKMA BİR TANESİ CUMHURBAŞKANLIĞI KORUMASIYDI”

Reklam muahedesinin olmaması üzerine Kelkitlioğlu’nun yine kendisiyle görüşmek istediğini kaydeden Karslı, sözünde şunları kaydetti:

“Belirtilen saatte görüşme yerine gittim. Gittiğimde görüşmek üzere söylediğimiz Murat Kelkitlioğlu’nun olmadığını sadece Necat Gülseven’in olduğunu gördüm. Necat Gülseven ben içeri girdiğim vakit ayaktaydı ve iki kişi ile konuşuyordu. Ben yaklaştığımda yanındaki iki şahsa ‘siz şurada bekleyin’ dedi. İki kişi karşımızda masada oturdular. Bana ‘korkma bir tanesi Cumhurbaşkanlığı müdafaasıydı. Emniyetten bana atandı kendisi polis’ dedi. Başka şahsın kim olduğunu söylemedi. Masaya oturduk oturduğumuzda konuşmaya başladı. Konuşmasında ‘senin pazarlama müdürün bize gönderdiği mailde, mailin sonuna gülücük koymuş. Sen işin ciddiyetini anlamadın galiba, bak burada sana çıkardığım yasadışı bahis hesapları’ diyerek daha evvel muhabirin getirdiği belgeyi önüme koydu.

Görüşmesinde özetle beni birinci görüşmelerde tehdit eden Aydın isimli şahsın TV’nin idare heyetinde olduğunu söyleyerek, haber yapmamak için benden 15 milyon TL istediklerini kabul etti. ‘O kadar para kasıyorsun yalnız yemek olmaz, evlisin küçük çocuğun var, pazartesiye kadar düşün’ dedi. Ve bana bugün yani 2 Kasım 2020 gününe kadar müddet verdi. ‘Bu mühlet içerisinde parayı ödemezsen haberini yapıyorum. Mahkemeye mi başvuruyorsun ne yapıyorsan yap’ dedi.”

SEÇİMLERİN YAKLAŞMASIYLA tv100'DE KUMPASLAR HIZ KAZANDI İDDİASI

CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ordu Milletvekili Seyit Toru'un konuk olduğu Gürkan Hacır ile Yüzler Kulübü'nde tv100 programcısı Pınar Işık Ardor, sanki gerçekmiş gibi kenisine AKP'li üst düzey isimlerin gönderdiği soruyu yöneltti. Ancak soruyu kendisine İBB Başkanı Murat Ongun'un yayına bağlanıp cevap vermesi üzerine itiraf etmek zorunda kaldı. Ongun da 'Kumpas mı kuruyorsunuz orada?' diyerek Ardor'a soru yöneltti. Ardor ise Ongun'a cevap veremezken araya Hacır girdi ve Ardor'u savunmaya çalıştı.

tv100 programcısı ve yazarı Barış Yarkadaş da son dönemde bazı ihale haberlerini tv100'de dile getiriyor. Bu ihalelerden biri de İYİ Parti Samsum Milletvekili Bedri Yaşar'ın çocuklarının şirketinin Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden aldığı şeffaf şekilde yapılan bir ihaleydi. Yarkadaş, ihalede yolsuzluk var imasında bulunmuş ardından Yaşar'ın canlı yayına bağlanması ile 'etik bulmadım' demişti. Yarkadaş'ın bu ihale konularını ve ne söylemesi gerektiğini birebir tv100 patronu Necat Gülseven'den aldığı iddia ediliyor. Yarkadaş'ın sözlerini programda etkisiz hale getiren program konuklarına reklam aralarında 'patronun özel isteği notu'nun iletildiği ve kimsenin de Yarkadaş bu konuları anlatırken itirazda bulunmadığı öne sürülüyor.

tv100'de bir başka dikkat çeken husus ise Kılıçdaroğlu'nun 5'li çete diye tabir ettiği şirketlerin PR'ları yapılırken onlara rakip olabilecek şirketlerin aleyhine haberler yapılması. Bodrum Belediyesi'nin Cengiz İnaşaat'ın Cennet Koy'daki ruhsatlarının iptal edilmesi tv100'de haber olmazken Cengiz Holding'in açıklaması günlerce ekranlar da gösterildi ve Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras'ın konuşması çarpıtılarak 10 saniyelik bölüm haberde yer buldu.

KUMPASIN BÜYÜĞÜ CEMAL ENGİNYURT'A

Demokrat Parti Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, tv100 canlı yayınında Latif Şimşek ile gerilim yaşamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı yaşananlarla ilgili Enginyurt hakkında fezleke hazırlamıştı.

O programın moderatörü Pınar Işık Ardor, Enginyurt'u nasıl provoke ettiğini itiraf etmişti. Ardor, yayına bir iki dakika kala Enginyurt'un yanına gittiğini ve sakin bir yayın istediğini söyleyerek bir anlamda provoke ettiğini itiraf etmişti.

tv100'deki programların birçoğunda da Altılı Masa'yı dağıtmaya yönelik, bazı partilerdeki Gülseven'in arasının iyi olduğu isimlerin öne çıkartılmaya çalışıldığı belirtildi.

tv100'deki kumpasın ifşa olmasının ardından bir dönem CHP'ye yakın olan Barış Yarkadaş ve Serap Belovacıklı gibi isimler tv100'ü överken çok sayıda tepki aldılar. Gürkan Hacır ise sadece tv100'ün açıklamalarını paylaşmakla yetindi.

KRT