Diyarbakır'ın Sur ilçesi Urfakapı semtindeki kanatlı hayvan pazarı bayram öncesi yoksul vatandaşların uğrak yeri oldu.
Buraya yakın Benu Sen ve Şehitlik mahallelerinde oturan yoksul vatandaşlar, kesim yapılan barakaya gelerek burada kesim sonrası çöpe atılan tavuk ve hindilerin kafalarını, ciğer, taşlık gibi iç organlarını topluyor. Kesimi yapanlar, bu organları bir varil ve konteyner içinde biriktiriyor, ardından buraya gelen kadın ve çocuklar kanatlı hayvanların organlarını toplayıp et ihtiyaçlarını bu şekilde karşılıyor.
KÖTÜ KOKU HAŞERE ÜREMESİNE YOL AÇIYOR, ZABITA YOK
Bir yandan yoksulluğun dibe vurduğu bu manzara yaşanırken, diğer yandan da belediye tarafından tahsis edilen ve zabıta denetimine tabi olan kesimin yapıldığı barakada yürek burkan görüntüler yaşanıyor. Şehrin ortasında kanatlı hayvan ticareti yapanlara tahsis edilen küçük barakada sabahın erken saatlerinden hava kararana kadar kesim yapan esnaf, hijyenin uğramadığı bu ortamda çevreye enfeksiyon saçıyor.
Kesilen hayvanlar, henüz can çekişirken tüyleri çabuk yolunsun diye baraka dışında altında sürekli ateş yanan kaynayan bir varilin içine atılıyor. Tüyleri yolunduktan sonra da iç organları çıkarılıp başka bir varilin içine atılıyor, buraya gelen kadın ve çocuklar varil içindeki hindi ve tavuk başları ile iç organlarını topluyor. Çevreye rastgele atılan organlar havaların da ısınmasıyla birlikte kötü koku ve haşere üremesiyle birlikte hastalıklara davetiye çıkarıyor. Hijyen kurallarının hiçe sayıldığı bu barakaya ise belediye denetiminde olmasına rağmen uğrayan yok.
PANDEMİ DÖNEMİ GİBİ
Diğer yandan geçmiş yıllarda bayram arifesinde caddelerinde insan seli oluşan Sur'un Melik Ahmet Paşa Caddesi ile 4 Ayaklı Minarenin bulunduğu Balıkçılar bölgesinde de çarşı, pazar durgun. Esnaf kirasını bile karşılayamamaktan yakınırken, vatandaş da alım gücünün düşmesi ve hayat pahalılığına bağlı olarak dükkânların önünden geçmeye bile cesaret edemediklerinden yakınıyor. Bayram arifesi olmasına rağmen Sur caddeleri adeta pandemi yasaklarının olduğu dönem gibi insan trafiğinden yoksun durumda.
Bir hindinin 500600 lira olduğunu belirten Hacı Yaşar Kaya, “İnsanlar fakir ne yapsın, kadınlar, çocuklar gelip kafaları ayakları topluyorlar götürüyorlar. Geçen yıl tek seferde 5 tavuk alan müşterim bu yıl gelip 1 tane almakta zorlanıyor. Alım gücü çok düştü. 40 yıldır ben bu işi yapıyorum, ama böyle bir şey görmedim. 2 yıl önce Covid salgını başlamadan 4 bin hindi getirdim ve bir hafta içinde hepsini sattım. Şaşırmışız hepimiz, her şey çok pahalı çünkü. Geçen yıl tanesi 20 lira olan tavuk bu yıl 100 lira. Peki fakir ne yesin, ne yemesin?” dedi.
TEMİZLEMESİ DE 5 LİRA
Pazarda tanesini 5 liradan temizleyerek aile bütçesine katkıda bulunduğunu anlatan Ferhat Arığ ise, “Evimiz yakın olduğu için gelip burada çalışıyorum. Kesilen tavukların tanesini 5 liraya temizliyorum. Sakatatlarını almayanların, sakatatını toplayıp akşam pişirmek için eve götürüyoruz. Bir de kafa ve ayakları biriktirip almaya gelen kadın ve çocuklara veriyoruz. Ama o da helal imama sorduk, eti yenilen hayvanın kafa ve ayağı da yenilebilir dedi” diye konuştu.
Pazar esnafından Mihras Kaya da kesilen hayvanların kafa ve ayaklarını yoksulların topladığını belirterek, “Yoksul tam yoksullaştı, böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Kesimini yaptığımız hayvanların kafa ve ayaklarını ücretsiz olarak veriyoruz, ama bayram arifesi olmasına rağmen işler çok durgun” ifadelerini kullandı.