İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik gerçekleştirilen soruşturma kapsamında gözaltına alınan Ekrem İmamoğlu'nun ifade işlemi tamamlandı.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Vatan Emniyet'teki ifade işlemleri yaklaşık 5 buçuk saat sürdü.
Tam 121 sayfa tuttuğu öğrenilen ifadesinde herhangi bir suç işlemediğini ve suçlamaları şiddetle reddettiğini belirten İmamoğlu, "Soruşturma karalamaya ve suç üretmeye yönelik; soruşturmanın hiçbir mantıki, hukuki ve ikna edici yanı yok" dediği öğrenildi.
İmamoğlu'na sorulan ilk sorunun da 'etkin pişmalık' olduğu öğrenildi. İmamoğlu bu soruya, "Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum" yanıtını verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ihaleler ve sonuçları sorulan İmamoğlu, "İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve geçmişteki belediye başkanları rahmetli Kadir Topbaş, sayın Ali Müfit Gürtuna ve sayın Recep Tayyip Erdoğan dahil geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalelere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır" şeklinde yanıt verdi.
Gözaltına alınan kişilerin fotoğrafı gösterilerek tanıyıp tanımadığı sorulan İmamoğlu, soruların içeriğini anladığını söyleyerek, "Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahale ve mücadele modelidir. Bu mücadele biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi şeklinde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir. Muhtelif çeşitleriyle hakkımda açılan davalar ve sürdürülen soruşturmalar daha gözaltına alınmadan bir gün önce kreşlerin kapatılmasıyla ilgili tarafıma tebliğ edilen soruşturma belgesi gösteriyor ki, halkın iradesine saygı duymayan iktidar mensuplarının tarafıma yürütmüş olduğu müdahalelerin bir biçimiyle de şu an itibariyle karşı karşıyayım" şeklinde yanıt verdi.
Mücadelenin yıllardır devam ettiğini söyleyen İmamoğlu, "Halkın iradesine saygı duymayan iktidar mensuplarının tarafıma yürütmüş olduğu müdahalelerin bir biçimiyle de şu an itibariyle karşı karşıyayım. 16 milyon İstanbullunun, İstanbul tarihindeki en yüksek üç oy oranına sahip bir biçimde seçim kazanmış birisine bu soruların sorulmasını halkın iradesine dönük sürecin bir parçası olarak görüyorum. Bu sebeple bu açıklamayı yapıyorum. Devamında soracağınız sorularla ilgili olarak esas itibariyle Cumhuriyet Başsavcılığında ayrıntılı yanıt vereceğim olmakla birlikte gerekli gördüklerime de yanıt vereceğim" dedi.
Soruşturma kapsamındaki gizli tanık ifadeleri de sorulan İmamoğlu, "Bu soruyu muhatap almıyorum" diye cevap verdi.
İmamoğlu ayrıca MASAK raporu ile ilgili sorulara da, "Raporu görmediğim için sorunuzu anlayamıyorum" şeklinde yanıt verdi.
İmamoğlu "İfadenize ekleyeceğiniz başka bir husus var mı?" sorusuna da şu şekilde yanıt verdi:
"*Gözaltına alındığım saatlerden, ifadeyi verdiğim şu ana kadar hissettiklerimden ifade anında sorulan sorulardan sonra kendimi; milletimiz, şehrimiz ve ülkemiz adına çok daha kötü hissettiğimi ifade etmek isterim.
*Türkiye'nin ulusal ve uluslararası birçok çözüme muhtaç konusu varken yukarıda sorulan sorular göstermiştir ki kumpas, uydurma, yalan ve komplo teorilerinden oluşan mesnetsiz suç isnatları ile gözaltına alındığım an itibariyle Türkiye'nin ve bütün dünyanın gündemine düşmüş olmak, ülkemizin itibarının ciddi zarar görmesi, demokrasi ve adaletin zedelendiğinin yaşanması çok üzücüdür.
*Bilgi edindiğim kadarıyla ekonomiye yüksek etkisi, insanlarımızın umutsuzluğunun büyümesi ve özellikle gençlerin feryatla yapılan kötü muameleye tepkisiyle sonuçlanmıştır. Milletimize ve ülkemize ödetilen bu bedelin karşılığını bu kötü niyetli suçlamaları hazırlayanlar asla ödeyemeyecekler.
*Ben şahsen sadece kendi savunmamı yapmayacağım aynı zamanda bu hazırlığı yapan, bu suç isnatını bana yükleyen ve 16 milyon İstanbullunun gözaltına alınmış bir Belediye Başkanı dönemini yaşatan bu insanlarla ilgili yasal tüm haklarımı hayatım boyunca arayacağımı yargılanmaları için elimden geleni yapacağımı milletimin huzurunda söz veriyorum.
*Benim hayat idealim tam da bu uygulamaların karşısında milletimizin adil bir ortamda yaşamını sürdürmesi mücadelesidir. Bu mücadele şu an itibariyle milyon kat artmıştır. Yapacak çok işimiz var. Önce adalet, sonra demokrasi ve bu kavramlarla güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti sürecinin Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılına kazandırmak olacaktır.
*Kimsenin hakkının yenmediği hukuk sisteminin en üst seviyede adil olduğu, gençlerin umutlu olduğu, liyatkatli bir yönetişim modelinin kamuda var olduğu bir gelecek için koşullar ne olursa olsun çalışmaya devam edeceğim. Bütün bunların olabilmesi için de bana düşen; yaşatılan ve yaşanan yargı tacizi dahil yürütülen tüm soruşturma süreçlerinde görüldüğü üzere, yargının ne yazık ki siyasi menfaatler için kullanıldığı ortama tümüyle son vererek; yeni bir demokratik ve adil bir sistemin ülkemizde var edilme mücadelesidir."
Sözcü
Ekonomist Mahfi Eğilmez'den Merkez Bankası ve Albayrak yorumu: Memleket, bilinen her şeyin tersini kanıtlama merkezi gibi49 izlenme
Saldırıya uğrayan gazeteci Sinan Aygül tekrar hastaneye kaldırıldı29 izlenme
İmamoğlu'nun babasının arazisi denmişti! Özgür Özel gerçeği açıkladı10 izlenme
Mansur Yavaş harekete geçti! Başta Gökçek tüm sorumlular soruşturulacak83 izlenme
Her isteyen corona virüsü testi yatırabilir mi? Corona virüsü testi kimlere yapılır?91 izlenme
Gökçek’in ahtapotundan çıkan ailenin marifetleri8 izlenme
Kerkük’te tansiyon düşmüyor… Asker gönderildi28 izlenme
AKP'lilerden alçak saldırgan Osman Sarıgün’e destek ziyareti !1541 izlenme
TSK'ya ait silahlara ilişkin düzenleme hakkında kritik uyarı!
MEB'den aynı şirkete milyonluk ihaleler
AKP'li Metin Külünk, Erdoğan'ın diplomasının olmadığını itiraf etti!: 'Peygamberlerin de yoktu, siyaset diploma ile yapılmaz'
Yangın bölgesine giden Kılıçdaroğlu’ndan iktidara tepki: ‘Verin görevi biz yapalım’