İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından her çarşamba İstanbul’da düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinglerinin bu akşamki adresi Bakırköy Cumhuriyet Meydanı.

Miting nedeniyle on binlerce İstanbullu ellerinde bayrak ve dövizlerle saatler öncesinden alana akın etti.
Tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajının okunmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıktı.

Geçtiğimiz günlerde DEVA Partisi'nden istifa eden İstanbul Milletvekili Evrim Rizvanoğlu ve Tekirdağ Milletvekili Cem Avşar'a CHP'ye katıldı. CHP lideri Özel, Rizvanoğlu ve Avşar'a miting kürsüsünde CHP rozetlerini taktı.
İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik tarafından okunan mesajda İmamoğlu şu ifadelere yer verdi:
Sevgili Bakırköylüler, benim cesur, güzel hemşerilerim; nice haksız, hukuksuz muamelelere maruz bırakıldığımız, zulme uğradığımız bu dönemde özellikle iki şey gücüme güç, kararlılığıma kararlılık katıyor: Birincisi; sizlerin ve ülkenin dört bir yanındaki on milyonlarca vatandaşımızın demokrasi ve adalet mücadelesini meydan meydan büyüten cesareti ve azmi.

İkincisi de tüm baskı ve engellemelere rağmen belediyelerimizin, vatandaşlarımızın derdine derman olmaya devam ediyor olması. İki hafta önce, Bakırköy’de açılan Bölgesel İstihdam Ofisimiz (BİO) de içimi mutlulukla, umutla doldurdu. Değerli yol arkadaşım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Nuri Aslan’a, Bakırköy Belediye Başkanımız Ayşegül Ovalıoğlu’na ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Bölgesel İstihdam Ofislerimiz, daha önce örneği olmayan, benim çok önem verdiğim projelerden biridir. İstihdam ofislerimizi, işsizlik ve gittikçe ağırlaşan ekonomik şartlar altında ezilen vatandaşlarımıza destek olabilmek için hayata geçirdik. Bu ofisler sayesinde başta gençler, kadınlar, engelliler olmak üzere, iş arayan herkesi eğittik, yönlendirdik, işverenlerle buluşturduk.

‘İş bulmak bizim değil, hükümetin görevidir,’ demedik. ‘Vatandaşın acil ihtiyacı ne ise o bizim de görevimizdir,’ dedik ve kolları sıvadık. Hiçbir aşamasında partizanlık içermeyen, tamamen liyakate dayalı bir süreçle yüz binlerce hemşerimizin işe yerleşmesini sağladık. BİO’lar iktidarın kriz yaratan, çözüm üretmekten aciz politikalarının yol açtığı büyük tahribata karşı vatandaşı koruyup kollayan projelerimizden sadece biri.
Bununla birlikte ulaşım yatırımlarımızdan Ataköyİkitelli metro hattımız da Bakırköylü vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran hizmetlerimiz arasında. Hiçbir siyasi parti ya da görüş ayrımı yapmadan, ihtiyacı olan ailelere sunduğumuz kreş hizmetimiz, restore ederek vatandaşlarımızın kültür sanat hayatına kazandırdığımız miras eserimiz Baruthane ve şehre nefes aldıran Ayamama Yaşam Vadimiz de yine icraatçı ve halkçı iş yapma modelimizi özetleyen örnekler arasında.
Benim ve diğer belediye başkanı arkadaşlarımızın uyduruk sebeplerle, belgesiz, kanıtsız tutsak edilmemizin en önemli sebeplerinden biri de işte bu, icraatçı kimliğimiz ve halkçı projelerimizle, milletin gönlünde edindiğimiz yer ve bu sebeple mevcut iktidar tarafından büyük bir tehdit olarak görülmemizdir.

Bizi içeri atarak, vatandaşın gözünde itibarsızlaştırmaya çalışarak, koltuklarını muhafaza altına alabileceklerini sandılar. Ama bu kirli ve zavallı planları ellerinde patladı. Bugün yaptıkları her hukuksuzluk, kurdukları her kumpas, onları kaçınılmaz sonlarına daha hızlı yaklaştırıyor. Sandıktan ne kadar büyük bir zaferle çıkacağımız çok daha net görülüyor.
Bu; hakkı yenen, kıymeti bilinmeyen, yok sayılan milyonların zaferi olacak. En temel hak ve hürriyetlerinden mahrum edilenlerin, güvencesizlerin zaferi olacak. Sandıktan çok büyük bir zaferle çıkacağız. Bu; emeğinin, yatırımının karşılığını alamayanların zaferi olacak. Gençlikleri, gelecekleri, hayalleri çalınanların zaferi olacak.
Sandıktan çok büyük bir zaferle çıkacağız. Bu; demokrasinin, milli iradenin zaferi olacak. Adaletin, hürriyetin ve haysiyetin zaferi olacak. Bir avuç insan kaybedecek, büyük ve aziz bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri zindanı.”

İmamoğlu'nun mesajının okunmasının ardından kürsüye CHP lideri Özgür Özel çıktı. Meydanı hınca hınç dolduran kalabalığa seslenen Özel coşkulu bir konuşma yaptı. Konuşmasında Erdoğan iktidarına yüklenen Özel şunları kaydetti:
Bugün dayanışmanın, komşuluğun ve nezaketin ilçesindeyiz. Farklı inançların, kimliklerin kardeşçe yaşadığı ilçedeyiz, barışın ilçesinde umudu yaşatanlara bu meydanı dolduranlara, seçtiklerine sahip çıkanlara, iradesine sahip çıkanlara selam olsun.
Bu ilçe bu ülkenin pek çok değerini bağrında büyüttüğü Munir Özkul'un, Suna Pekuysal'ın, Cem Karaca'nın, Hrant Dink'in, Hasan İzzettin Dinamo'nun, Halit Ziya Uşaklıgil'in ve şuracıkta yatan yakışıklı Tarık Akan'ın ilçesindeyiz.

Bu meydan aynı zamanda adalet arayanların meydanı. Matiya Ahmet Minguzzi, o güzel Ahmet'imiz kaykay malzemesi almak için gittiği Kadıköy'de bir pazar yerinde hunharca bir saldırıya uğradı. Hepimizin yüreğini dağladı. Annesi kendi acısını hem yaşadı hem hepimize hissettirdi. Sonra da bir büyük mücadeleye girişti.
Üç gündür bu meydanda Yasemin Hanım evladı için adalet nöbeti tuttu. Onunla bütün Türkiye dayanıştı. Ama isimlerini anmak isterim: Muhammed Mutluay'ın annesi Derya Hanım, Abdurrahman Balcı'nın anneciği Zeynep Hanım, Batuhan Kurt'un annesi Mümine Hanım, Kadir Özkök'ün annesi Ayşe Hanım, Sedef Güler'in annesi Gülizar Hanım, Ata Emre Akman'ın annesi Zuhal Hanım.
Son dönemde evlatlarını kaybettiklerinde evladımızı kaybetmiş gibi hissettiğimiz bu acılı anneler burada oldular, dayanışma gösterdiler. Bugün de burada bu meydanda adalet çığlığını yükseltiyorlar. Onlara dayanışmamızı en yürekten dayanışmamızı gösterelim.
CHP Lideri Özel, Eskişehir'de süren yangında hayatını kaybeden 10 orman işçisi hakkında da konuştu. Madenlerde ve yangınlarda yaşanan ölümleri hatırlatan Özel AKP iktidarına tepki göstererek şunları söyledi:
"Seyitgazi’de iki gündür yangın sürüyor. Kontrol ettik diyorlardı. Fethiye bölgesinden çok acı haber geldi. 11 orman işçimizi kaybettik. Hepimizin başı sağ olsun. Bu kolay ölümler ülkesinde artık dünyada böyle ölümler yok.
Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de 100 yıldır madenlerde ölen yok. Yani ne bazı mesleklerin fıtratında bu var ne orman yangınıyla mücadele ederken şehit vermenin bir izahı var.
Bir yandan bu acı haberi alıyoruz ki tam adalet konuşurken, acıları konuşurken başımız sağ olsun. Bu sorumsuzluğun, bu kötü yönetimin hesabını bu millet soracak elbet."

Polis Akademisi mezuniyet töreninde konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'ye yönelik sözlerine tepki gösteren Özel şunları söyledi:
Gözünün içine bakarak söylüyorum. O baklavacıyı iki yıl önce belediye meclis üyeliğine aday göstermişiz. Ama o baklavacıyı olay olmadan bir ay önce kaçak içkilerle, yakalayıp işlem yapmadan bıraktılar mı? Bir ay boyunca temasta kaldılar mı? Baklavayı getirenle alan aynı anda bir yerlerde oldu mu?

O baklavacı, Manavgat Belediyesi'nde sen üç gerideyken belediye meclisinde, önce üç isim verip sonra dört isim verip lehine Manavgat Belediyesi'nden dört belediye meclis üyesini içeri atıp tutuklatıp, tam oylama olacakken istifa edince onlar, iftiracı baklavacı dört kişinin daha adını verdi mi?
Sen o seçimi almak için AK Parti'ye bu haliyle seçim yapılsın diye ilçe seçim kuruluna bastırdın mı? İlçe seçim kurulu hakimi başsavcının karısı mı değil mi? YSK, YSK kararı alıp yeni belediye meclis üyeleri CHP'den gelecek, seçim öyle yapılacak deyince, başsavcının karısı beşe beş kala cuma akşamı rapor alıp kaçtı mı kaçmadı mı? Yetmez! Peki ertesi sabah seçim olacak.
Ertesi sabah seçim olacak. Baklavacı, belediye AK Parti'ye geçsin diye istifasını geri alıp AK Parti için hamle yaptı mı yapmadı mı? Eğer o baklavacı görüntü çıkana kadar Cumhuriyet Halk Partili biliniyordu. O sürecin tamamına ilk andan müdahale ettim. Hırsızın partisi olmaz.
AK Partili ise de Allah belasını versin, CHP'li ise de Allah belasını versin. Ama şimdi anlaşıldı ki Manavgat Belediyesi'ni CHP'ye katmak için o baklavacı işinde kumpas tertip ettiniz, suçüstü yakalandınız.
Buradan açıkça söylüyorum, AK Parti'nin ne tehdidine, sarayın oyununa, sarayın savcısına, her türlü kumpasına inat Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayakta kardeşim, dimdik ayakta. Bundan sonra oyunu sana kurdurmazlar.

“Madem istifaya davet edeceksiniz haklı bir gerekçe söyleyeyim de. 1 milyon öğrencinin kafasını karıştırdılar, hakkını yediler. Ailelerini mağdur ettiler. LGS sınavını yaptılar, sorulara sahip çıkamadılar. Sınav sırasında sorular WhatsApp gruplarına dağıldı.,
Bunu söyleyenlere önce saldırdılar. Sonra mızrak çuvala sığmayınca soruşturma başlattılar. 29 kişiyi tutukladılar, Bilgi İşlem Genel Müdürü’nü görevden aldılar. Ama bir yandan da çıkıyor, diyorlar ki ‘Sınav güvenliği bizim işimiz.’ Kardeşim sen bu çocukların babalarının, annelerinin FETÖ zamanında KPSS sınavını çaldırdın.
Üniversite sınavlarını çaldırdın. Liseye giriş sınavlarını çaldırdın. Aldılar kendi şakirtlerine dağıttılar. Kamuyu, üniversiteleri, hepsini yerleştirdiler. Bu kadar vatandaşın hakkını yediler. Şimdi namusuyla çalışıp birinci olanı da zan altında bırakan sensin. Ama ‘Ben bu kadar çalıştım, gerilerde kaldım’ diyeni de kahreden sensin.

Küçücük çocukları kahredip oradan da çıkıp ‘Efendim ben imam hatipliyim, imam hatiplilere laf ediyorlar.’ Bak Erdoğan görüyor musun meydandaki vicdanı? Burası Bakırköy. Burada yüzde 80 gücü var CHP’nin. Senin imam hatip istismarında, o çocuklara bu meydan sahip çıkıyor. Buradan söylüyorum. Anadolu Lisesi de bizimdir, teknik lise de bizimdir, endüstri meslek de bizimdir, imam hatip de bizimdir.
Hiçbirisi senin tapulu malın değildir. Sözüme değer veren herkese söylüyorum. Sosyal medyadaki üçbeş meczubun peşine takılıp kimse bir bütün olarak, 1 milyon 400 bin imam hatipliyi, annesini, babasını zan altında bırakmasın. Pırıl pırıl memleket evlatları. Herkesin derdi aynı, herkesin derdi; ülkeyi kutuplaştıran, herkesi kendi arka bahçesi sayan, polisi arka bahçesi sayan, astsubayı kendine tabi sayan, imam hatipliyi arka bahçeye bağlayacağını sanan, gencecik pırıl pırıl yüreklerin umutlarını karartan Recep Tayyip Erdoğan.

Bu ülkenin bütün gençleri, pırıl pırıl çocuklardır. Hepsi bizimdir. Hiçbirisini senin insafına bırakmayacağız. Hepsine biz sahip çıkacağız. Şunu söyleyeyim, bu ülkede şöyle bir ayrım yok. ‘Solcular burada, sağcılar burada. Muhafazakârlar burada, ilericiler burada.’
Hiç böyle bir şey yok. Muhafazakâr neyi muhafaza etmek istiyorsa anasının ak sütü gibi helaldir. Milliyetçi neye sahip çıkıyorsa onun da teminatı Cumhuriyet’i kuran bu partidir. Solcular adalet istiyorsa, gelir dağılımında eşitlik istiyorsa, bu paranın geçeceği kursak AK Partili’nindir, MHP’linindir, DEM’linindir, İYİ Partili’nindir. Biz bu ülkeye adaleti getireceğiz. Artık bakan evlatlarının devri bitecek, vatan evlatlarının devri başlayacak.”

Bugün bir anlaşma imzalandı ve nihayet 14 yıl sonra filomuza uçak katılacak ve Eurofighter. Bunu 19 Mart’a kadar hep birlikte yurt dışında da söyledik, iyiye gidiyordu. 19 Mart tarihinde Ekrem Başkan’a yapılanlardan dolayı Alman Sosyal Demokratlar durdurdu. Son gittiğimde de konuştum, hem Şansölye Yardımcısıyla, SPD’nin Başkanıyla, hem Milli Savunma Bakanı’yla, nihayet vetoyu kaldırdılar ve Eurofighter anlaşması yapıldı.
Her zaman söylediğim gibi Cumhuriyet Halk Partisi millet yeni bir yetki verene kadar Türkiye’nin muhalefet partisi, ama bütün dünyada Türkiye’nin partisi. Tüm Avrupa ile iyi ilişkilerimiz var, Sosyal demokrat akrabalarla Avrupa Birliği mücadelemizi, hazırlığımızı, 79 ülkeden 87 kardeş parti destekliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığında, ışık hızıyla Türkiye Avrupa Birliği üyesi olacak, gençler için yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa geliyor. Birileri yeni, gönülsüz ittifaklar arayadursun, başta dediğim gibi biz hep beraber Türkiye İttifakı’yız. Bu ülkenin bütün renklerini hep birlikte kucaklıyoruz. Biri çıkıyor ‘Türk, Kürt, Arap’ diyor. 11 kere bunu söylüyor.
Bunun üzerinden bir çatı tarif ediyor. Sonra ittifak ortağı o Arap’ın ağzını Alevi diyor. Hiç mahsuru yok. Ben Devlet Bey’in o açıklamasını şöyle okuyorum. Türk, Kürt, Arap diyeceğine, Türkiye’deki Alevileri de görsene’ diyor. ‘Bu mezhepçiliğin ne gereği var?’ diyor. Bence de doğru. Ve şöyle bir şey. Türkiye’de Cumhurbaşkanı olacak kişinin ne mezhebi, ne dini, ne cinsiyeti, ayrımcılıkla, mezhepçilikle tarif edilemez.

Tam ve eşit bir anayasal yurttaşlıkla, tam ve eşit bir temsiliyete ihtiyaç var. Bunun için ne mezhep çatısı ne Amerika Birleşik Devletleri’nin emperyalist tariflerinin çatısı, 100 yıl önce çatılan sarsılmaz Cumhuriyet çatısı lazım bize. Cumhuriyet çatısı. Kimseye demokrasi çatısını yıktırıp, mezhep çatısı üzerinden plan yaptırmayız, alan açmayız. Biz buradayız, kimse korkmasın. Kurduğumuz Cumhuriyet’e sonuna kadar sahip çıkacağız. Sevr’i yırtıp atıp Lozan’ı yapan parti, yarın hem Ata’nın huzurunda hem İsmet Paşa’nın huzurunda olacak.
Lozan’ı tartışmaya açanlarla, Sevr kapısıyla yatıp bölük pörçük fikirlerle kalkanlara diyoruz ki; bu ülke Türk’ü Kürt’ü ile Laz’ıyla Çerkes’i ile Göçmen’i ile Gürcü’sü ile ülkenin tüm renkleri ile, tüm cinsiyetler, Türkiye’de var olan bütün renkler ile ve Türkiye’de var olan tüm inançlar ile tüm mezhepler ile omuz omuza, gönül gönüle, ayrılmadan, bölünmeden, birbirine düşmeden kimseye kulluk etmeden Cumhuriyet’e sahip çıkacağız.

Barış sürecinin de teminatı biziz. Oturacağımız masaya oturmasını da biz biliriz. Orada ne konuşulacaksa, onu da biz biliriz. Annelerinin gözünün yaşı akmadan, şehit aileleri, gaziler incinmeden, teröre milyarlar gitmeden ama hiç kimsenin de başını önüne eğdirmeden, kurduğumuz Cumhuriyet’i asla başını eğdirmeden hep birlikte sahip çıkacağız.
Yüzde 29’lukların devri bitti, çoğunluk biziz. Ve yüzde 100’ü kucaklayacağız. Yüzde 28,5’tan 29, Tayyip Erdoğan otur yerine, sınıfta kaldın sen, otur. Makul, güçlü, birlikte bir çoğunluk var. Endişelenme, AK Parti’nin, MHP’nin üyesi de olsan, önümüzdeki günlerde sana da yer var. Çünkü baba evi hepimizin evi, Atatürk’ü seven herkesin yeri Cumhuriyet Halk Partisi. Kimse enseyi karartmasın. Morali bozmasın.
Yüzde 28,5’tan 29 Tayyip’in bir planı varsa, bu milletin çok daha güçlü bir planı var. Birlik planı var. Omuz omuza mücadele planı var. Kardeşlik planı var, barış planı var. Masaları kurmak da onun tekelinde değil, bozmak da. Cumhuriyet Halk Partisi barışı da savunuyor, kardeşliği de savunuyor. Ülkenin bölünmez bütünlüğünün teminatı da o.

Yaşasın Cumhuriyet’in ilk partisi, son seçimin ilk partisi, bugünlerin ilk partisi, Türkiye’nin birinci partisi; Cumhuriyet Halk Partisi. Ekrem Başkan’la birlikte iktidar yürüyüşüne hazır mıyız? Adayımız içeride. Onun yerine her sabah yataktan fırlamaya, Yeliz gibi koşturup imzaları toplamaya, kampanyayı Ekrem Başkan’ın yerine yapmaya, o çıkana kadar Cumhurbaşkanı adayı olmaya var mısınız? Bu büyük yürüyüşe hep birlikte hazırlanıyoruz ve yakında başlıyoruz. Var mısınız? Hazır mıyız? O zaman yürüyelim arkadaşlar, haydi yürüyelim.”
Nefes
Mahkeme kararıyla iptal edilen sorular AKP'li vekillerin önünü açtı!26 izlenme
CHP'den İzmir'de milyonluk miting! Özel Erdoğan'ın o videolarını izletti13 izlenme
Emeklilerin acı isyanı: "Eskiden yediklerimizi şimdi seyrediyoruz"24 izlenme
Borç dağ gibi ama Erdoğan posteri için para var!83 izlenme
Türkiye Yüzyılı’nda eğitim de lüks oldu: Bir çocuğun okula başlama maliyeti dudak uçuklattı33 izlenme
TÜRK-İŞ asgari ücret talebini açıkladı: Yüzde 45+20 formülü27 izlenme
İstanbul Barosu seçimlerinde kendilerine 'Kardeşler Cemiyeti' diyen gericilerden skandal görüntüler !1135 izlenme
Kemal Sunal 78 yaşında!37 izlenme
Diyanet'ten skandal 'baldızla zina' fetvası!
İYİ Parti’de sular durulmuyor: İstanbul'da bir ilçe yönetimi görevden el çektirildi
Cami ve Kur’an kursuna KDV istisnasının kapsamı genişledi!
Kâğıt toplayıcısı vatandaşın isyanı! 'Uçurumun kenarındayım, tutunacak son dalım budur!'