Diyarbakır, Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan 19 gün sonra Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetinde soruşturma devam ediyor.
Narin Güran cinayetiyle ilgili olarak amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran’ın da tutuklanması ile birlikte cezaevine gönderilen kişi sayısı 12’ye çıktı. Ayrıca ortaya çıkan Adli Tıp Kurumu’nun ilk tespitlerinde Narin Güran’ın boğularak öldürüldüğü belirlenmişti.
Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Patoloji birimi tarafından hazırlanan Narin’in Histopatoloji raporuna göre de Patoloji bölümüne gönderilen Narin’in bedenine ait bölümlerin birçok yerinde çürüme ve sıvılaşma meydana geldiği görüldüğü belirtildi. Raporda Narin’in incelenen boyun ön kas gruplarında, ağır otolittik kas segmentleri arasında sitoplazmik sınırları seçilemeyen kümelenmiş eritrosit benzeri alanlar (kanama) olduğu bilgisi yer aldı.
Narin’in cansız bedeninden alınan 91 örneğin incelenmesi sürerken cinayetin kim ya da kimler tarafından işlendiği ve neden öldürüldüğü netleşmedi. Ancak ortaya atılan iddialara yenileri ekleniyor. Soruşturmanın başında önce diş izleri nedeniyle gözaltına alınan ardından serbest bırakılan ağabey Enes Güran’ın Narin öldürülmeden bir gün önce şehir dışından Diyarbakır’a gelmesi şüpheleri de beraberinde getiriyor. Tutuklu ağabey Enes Güran ifadesinde ağabeyi Baran’ın askere gitmesi nedeniyle geldiğini belirtse de gelişinin Narin’in ölümü ile ilgisi de olduğu iddia edildi. Narin’in kaybolduğu saatlerde uyuduğunu belirten Enes’in kolundaki diş izleri ve sırtındaki tırnak izleri kardeşini boğarak öldürdüğü iddiaları ile gündem olmuştu.
Narin cinayeti soruşturmasında gözaltına alınan 23 kişiden biri olan ve 11 Eylül’de serbest bırakılan imam R.K. hakkında özellikle sosyal medyada telefonunda uygunsuz görüntüler olduğu iddia edildi. Bu iddialar üzerine R.K. hakkında idari soruşturma başlatıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili 2 müfettiş görevlendirerek inceleme başlattı. İmamın yıllık izinde olduğu öğrenildi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, cinayet sonrası aile üyelerinin ve köydeki bazı kişilerin sildiği WhatsApp mesajlarının META’dan istenmesi süreciyle ilgili bilgi verdi. Uraloğlu, şunları dedi:
“META şirketi, WhatsApp mesajlarını kaydetmediğini ve depolamadığını söylüyor. Vermiyoruz değil, verme imkânımız yok, diyor. Bizim bildiğimiz kadarıyla dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi verilmedi. Farklı şekilde depolanma, bulut teknolojisiyle ancak oradan bulunması söz konusu. META’nın şu anki yaklaşımı bu. Emniyet güçleri, adalet mekanizmasıyla iletişim halindeyiz. Bizden istedikleri bilgileri ulaşabildiğimiz kadar kendilerine vermeye gayret ediyoruz. Bu anlamda da META başta olmak üzere tüm sosyal medya mecralarıyla iletişim halindeyiz.”
Tele1