Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
*Kabinemizin 29. toplantısını gerçekleştirdik. Öncelikle Ramazan ayının tüm insanlığa hayırlar getirmesini niyaz ediyorum. Coronanın üstesinden gelerek Ramazan sonunda çifte bayram yapmayı diliyoruz.
*Coronaya karşı somut neticelerin almaya başladığı bir döneme giriyoruz. Yeni hasta ve ölüm sayımız günden güne azalıyor. İyileşen hasta sayımızın, yeni hasta sayısını geçmesi önemli bir kırılma noktasıdır. Türkiye, Avrupa’daki en iyi ülke konumundadır.
*Sağlık sistemimiz, herhangi bir aksaklığa meydan vermeden faaliyetlerini sürdürmüştür. Sadece Türkiye ile yetinmedik, dünyanın her yerindeki vatandaşlarımıza sahip çıktık.
*40 bine yakın vatandaşımızı ülkemize getirdik ve önce yurtlarda karantinaya aldık, sağlıklarından emin olduklarından sonra evlerine yolculuk ettik. Şimdi 25 bin vatandaşımızı daha ülkemize getiriyoruz.
İSVEÇ’TEN GETİRİLEN TÜRK VATANDAŞI
*Aynı şekilde yurt dışında yaşayıp da ağır hastalık geçiren ve bulundukları yerlerde tedavileri yapılamayan vatandaşlarımızı da sahipsiz bırakmadık.
*Son olarak İsveç’te Emrullah Gülüşken isimli vatandaşımızı kızının çağrısına kulak vererek ülkemize getirdik. Dün sabah İsveç’e gönderdiğimiz ambulans uçağımız Emrullah kardeşimizi getirdi. Bu kardeşimizi sağlıklı bir şekilde evine göndereceğiz.
*Yurt dışında insanların kendi hallerine terk edildiği bir gerçektir. Türkiye’de ise hiçbir vatandaşımız kapıdan çevrilmemiş, hiçbir insanımız sahipsiz bırakılmamıştır.
*Gerek mevcut gerek yeni açtığımız hastanelerimizle, sağlık kuruluşlarımızla tüm vatandaşlarımıza birinci sınıf hizmet veriyoruz. Yıllardır eleştirenler umarım biraz mahcup olmuşlardır.
*Maske, tulum, dezenfektan ve gıda gibi temel ihtiyaçlara kadar ülkemizin alt yapısını test etme imkanı bulduk. Bu zorlu süreçten alnımızın akıyla çıkmayı başardık.
*Biz kendimize yeterli olmanın ötesinde, dostlarımıza destek verecek seviyelere ulaştık. Bugüne kadar 55 ülkeye malzeme desteği verdik. Son olarak ABD’ye, maske, siperlik, N95 maske, tulum ve dezenfektanlardan oluşan malzemeleri yarın gönderiyoruz.
*Bu malzemeleri taşıyan askeri nakliye uçakları yarın Amerika’ya hareket edecek.
*Kriz sonrası yeniden yapılanacak dünyada, ülkemizin 2023 hedeflerinin ötesinde bir konuma ulaşabileceğine yürekten inanıyorum.
*Geçtiğimiz hafta Perşembe, Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri uyguladığımız sokağa çıkma kısıtlamasına gösterdiğiniz hassasiyet için sizlere şahsım ve heyetim adına teşekkür ediyorum. Kabinemiz gerçekten bu fedakarlığınızı unutmayacaktır.
123 MAYIS’TA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI
*İnsan hareketliliğini ne kadar azaltırsak, salgının yayılma zincirini o denli etkin kırabiliriz. Salgının kontrol altına alınmasında, insanların bir arada bulunduğu yerlerdeki faaliyetlere ara verilmesinin büyük katkısı olmuştur.
*Hafta sonu sokağa çıkma sınırlandırılmasının bayram sonuna kadar sürdürmeyi düşünüyoruz.
Üç gün süreyle bu hafta sonu sokağa çıkma sınırlandırması uygulayacağız.
*1 Mayıs gece 00.00’dan başlayıp 3 Mayıs gece 00.00’a kadar olan sınırlandırmaya vatandaşlarımızın uymasını istiyoruz. Cuma günü marketlerimiz yine 14.00’e kadar açık olacak.
CORONAYA KARŞI ALINAN EKONOMİK TEDBİRLER
*Bu anlayışla, önümüzdeki olumlu tablonun sürmesi halinde hayatı normale döndürmeye ilişkin plan hazırlıyoruz. Hangi alanda, hangi tarihte hangi adımların atılacağını gösteren programı yakında sizlerle paylaşacağız.
*Salgın nedeniyle adliyelerdeki dava, icra, şikâyet, itiraz, bildirim süreleriyle ilgili ertelemenin 30 Nisan’da dolan tarihini, 15 Haziran’a kadar uzatıyoruz.
*Çiftçilerimizin Mayıs ve Haziran aylarında vadesi gelecek Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflere olan kredi geri ödemelerini de faizsiz olarak 6 ay erteliyoruz.
*ArGe merkezlerinin evden çalışma sürelerini de 27 Mayıs’a kadar uzatıyoruz.
*Bilim insanlarının tavsiyeleri doğrultusunda planı harekete geçireceğiz. Tüm bakanlıklarımız kendi sorumluluk alanlarıyla ilgili hazırlıklarını sürdürüyor. Salgınla mücadele için aşama aşama hayata geçirdiğimiz planların olumsuz yönlerini engellemek için birçok paketi devreye soktuk.
*Verdiğimiz destekler 200 milyar lirayı buldu ve milletimizin yanında olduğunu gösterdik. 4 milyon vatandaşımıza 22 milyarlık bir kaynak ayırdık.
*120 bin firmamız, 108 milyar liraya yakın finansman desteği aldı. İstihdamı korumak için, maaşların asgari ücrete olan kadarki bölümünü karşıladık. 1 milyon 361 çalışanımıza ödemelerini yaptık.
*İşten çıkarmaları 3 ay süreyle kısıtlayarak istihdamı kontrol altına aldık. Ücretsiz izne çıkartılan veya sözleşmesi feshedilen çalışanlara 1177 lira gelir desteği sağlamaya başladık.
*Önce 2 milyon 100 bin haneye, ardından 2 milyon 300 bin haneye olmak üzere toplam 4 milyon 400 bin haneye nakit desteği verdik. Şimdi üçüncü bir destek paketini devreye aldık.
*Başvurular 4,5 milyonu buldu. Amacımız hiçbir vatandaşımızın salgınla mücadelede temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak duruma meydan vermemektir.
*Biz Bize Yeteriz Türkiyem kampanyasında toplanan paralar, bu destek programında kullanılmaktadır. Şimdiye kadar 1 milyar 850 milyon lira toplanmıştır.
*Ramazan’da zekatını verecek olan hayırseverlerimize çağrı yapmak istiyorum. Etrafındakilerden başlayarak ihtiyacı olanlara sahip çıkınız. Bu süreçte salgın sıkıntılarını paylaşmış olacağınıza inanıyorum.
CHP’YE ELEŞTİRİLER
*Biz yıllardır yatırım yapmaya çalıştıkça istemezükçü siyaset anlayışının ne kadar için boş olduğunu bir kez daha gördük. Bugün sağlıkta yeniliklerle girmeseydik hep birlikte perişan olurduk.
*Avrupa’daki cihaz sayısına tek başına sahip olmamış olsaydık, salgını bu denli soğukkanlılıkla karşılıyor olmazdık. Sağlık çalışanlarımız olmasaydı, diğer ülkelerdeki gibi benzer acı görüntülerle karşılaşırdık.
*Bu örnekleri enerjiden tarıma, eğitimden her alana çekmek mümkündür. Bu adımlara katkı vermek yerine takoz olmayı kendine misyon edinmiş bir muhalefete rağmen gerçekleştirdik. Birlik ve beraberlik yerine bölücülüğü, müsamaha yerine kin ve nefrete teşvik eden bu hastalıklı zihniyeti gördük.
*İletişim Başkanımızın görevi gereği istediği yerde ikamet etme hakkı var. Kendisi mütevazi bir yerde yaşamayı seçmiştir, evinin ve bahçesinin hemen yanında bulunan tüm mahallenin de bulunduğu alanı vakıflar genel müdürlüğünden kiralayarak bakımını üstlenmiştir.
*Bu CHP zihniyeti tarafından bir karalama, iftira kampanyasına dönüştürülmüştür. Bu çirkin saldırıdaki tutarsızlıklar, siyasi kokuşmuşluğun en bariz örneğidir.
*CHP Genel Başkanı çıkıyor, hiç utanmadan “Oradan çekiyormuş, fotoğraf çekmediği bir şey yok” diyerek bu acı gerçeği itiraf ediyor. Bu zat, vakıflar genel müdürlüğünün tamamen usüle uygun kirasına ilişkin yalan söylüyor.
*Yardım paketlerine AleviBektaşi vatandaşlarımızı İslam dışı gösterdiler. Bu durumu kınıyorum.
*Yalanlar silsilesi devam ediyor. Bir taraftan talimat vermedim diyor, ilçe başkanı da talimat gereği fotoğrafçı çektiğini söylüyor. Aynı şekilde Adana’daki cumhurbaşkanlığının böyle bir dev hastanenin yapmadığını bahsediyor.
*Adana’da hastane söz konusu değil ki, fuar merkezinin başkanı gelmiş, standların panellerin bölmesiyle ortaya hastane çıkarmasıyla, girişine de sahra hastanesi diye yazı asıyorlar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Adana’da zaten yatak kapasitesi itibarıyla doygun bir yer.
*Adana’nın biz sıkıntılarını çoktan gidermiş, yerine getirmiş bir haldeyiz. Sahra hastanesi gidin bakalım var mı orada. Biz ne aldanan ne aldatan olmadık.
İMAMOĞLU’NA YOL VE METRO ELEŞTİRİSİ
*Başakşehir Şehir Hastanesi’nin birinci etabını aştık, ikinci etabını da açıyoruz.
*2 bin 500’ü aşkın yatak kapasitesine sahip, dünyada sayılı modern hastanelerden birini açmış oluyoruz. Bütün alt yapı hazır, metro talimatını da verdim. Dolayısıyla Başakşehir Şehir Hastanesi’ne hem yol hem de metro gelmiş olacak.
*Bu yeni gelen, ne yolu ne de metroyu yapamam deyince, talimat verdik, yolunu da metrosunu da biz yapacağız.
ANKARA BAROSUNA SORUŞTURMA
*Bu zihniyetle iş bitmiyor, bu zihniyetin bir yansıması da Diyanet İşleri Başkanımızın İslama ve Kuran’a göre yaptığı sözlerine tepkide görülmekte. Diyanet, devletin bir kurumudur ve başkanımız bir açıklama yaptı.
*Bu açıklamasıyla, sadece inancıyla ve yürüttüğü görevi yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Elbette başkanımızın sözler, sadece kendini Müslüman olarak kişiler için bağlayıcıdır.
*Kendini bu sıfatta görmeyenler için bu sadece bir görüşten ibarettir. Ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığıdır.
*Başkanımız, herhangi bir konu dini noktada olduğunda gerek hutbelerde gerek kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkilidir. Kalkıp da bu Ankara Barosu’nun yetkisinde olan bir konu değildir.
*Herkes haddini bilecek. Ankara Barosu’nun açıklaması başta olmak üzere, üsluplar şahıs ve kurumu aşıp kasıtlı bir hal almıştır. Diyanet İşleri Başkanımıza yapılan saldırı, devlete saldırıdır.
*Faşizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoğulculuk ve inançlara saygı gibi şeylerin hala yerine oturmadığını gösteriyor. Halkçılık adına millet düşmanlığı, eşitlik adına sapkınlığı yücelten bu kişilerin adımları ifşa olmaktadır.
*Artık tünelin ucu Allah’ın izniyle göründü. İnanıyorum ki Ramazan Bayramını iki bayram olarak Rabbim bize nasip etsin.