İki filmden oluşan ve Atatürk’ü Aras Bulut İynemli’nin canlandırdığı, “Atatürk 18811919” filminin ikincisi bugün vizyona girdi. Önceki gün yapılan basın toplantısına filmin yapımcıları Saner Ayar ve Hakan Karamahmutoğlu, yönetmen Mehmet Ada Öztekin ve Aras Bulut İynemli katıldı.
Toplantıda konuşan Saner Ayar, film için “Atatürk’e kim destek olmaz ki?” düşüncesiyle yola çıktıklarını ama sonrasında yanlarında kimseyi göremediğini söyledi.
“Paris, Berlin, Amsterdam, Brüksel’de gala yapmak için bütün salonları kiraladık. Avrupa’daki en büyük PR ajansıyla anlaştık, ödemelerini yaptık” diyen Sayar, “Terör örgütlerinin baskısıyla bütün salonlar ve PR ajansı ödemeleri geri gönderdi. Mehmet Ada Öztekin, bir gün bana şöyle söyledi: ‘Atatürk’le dünyanın savaşı bitmemiş” dedi.
ABD’de Sony Columbia Pictures stüdyolarında filmin dünya prömiyerini yaptıklarını belirten Ayar, “Prömiyerden iki hafta önce, Los Angeles’ta 600 kişilik bir grubun taşlı sopalı saldırısına uğradım ama filmin önüne geçmesin diye ortaya çıkarmadık. FBI hâlâ bunun soruşturmasını sürdürüyor” dedi.
“Yine söylüyorum, Atatürk’le ve Türklerle dünyanın savaşı bitmemiş” diyen Ayar, “Bu süreçte hiçbir kurum, kişi, holdingden destek almadık. Biz de istemedik. Nedense Atatürk’le birlikte olmak birçok insana zor ve ağır geldi” ifadelerini kullandı.
Toplantıda konuşan yönetmen Mehmet Ada Öztekin, bugüne kadar yapılan Atatürk filmlerinin, “Ben bir şey yapayım ama bana kızmasınlar” kaygısıyla yapıldığını hissettiğini belirterek “Ben bunun olmamasına gayret ettim. Bana kızarlar mı kızmazlar mı, beğenirler mi beğenmezler mi, şu sahnede ağlatsam mı ağlatmasam mı gibi dertleri, kaygıları bir kenara bırakarak yola çıkmaya çalıştık” dedi.
Aras Bulut İynemli de oyunculuk kariyerinde 14 yılı geride bırakmasına karşın Atatürk rolünü üstlenmesinden dolayı oyunculuğa ilk başladığı günkü gibi heyecanlı olduğunu söyledi.
Herkesin konuşacağını ve eleştirebileceğini bilerek bu projeye başladıklarına işaret eden İynemli, “Hepimiz için doğal bir süreç olmadı. Çok uzun ve çok büyük emekten, çabadan bahsediyorum. Atatürk’ün büyüklüğünü, fikirlerini alıp bir filme, bir hikâyeye indirgemek zaten başlı başına meşakkatli bir iş. Bu süreç benim için biraz korkutucuydu. Korkmamak, altında ezilmemek mümkün değildi. Ama bu korkuya yenik düşmek de bize yakışmazdı” dedi.
Cumhuriyet