2017 yılında CHP Balıkesir Karesi ve Altıeylül ilçe teşkilatlarının olağan genel kurul toplantılarında yapmış olduğu konuşmalardan dolayı CHP 25'inci ve 26'ıncı dönem milletvekili Mehmet Tüm hakkında "Cumhurbaşkanına hakaretten" dava açılmıştı. Geçtiğimiz yıl yapılan yargılamadan beraat eden Tüm'ün beraatine itiraz edildi. Tüm'ün, ikinci davasının son duruşması geçtiğimiz günlerde Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2'inci Ceza Dairesinde görüldü; eski milletvekili Tüm, "Cumhurbaşkanına hakaret etmek" suçundan "temyiz yolu açık olmak suretiyle" 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldı.
Konuyla ilgili bir basın açıklaması yapan Mehmet Tüm, şunları dile getirdi:
Değerli Basın Mensupları,
Maalesef ülkemizde gerçekleri dile getirdiğimiz için Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yargılanıyor ve ceza alıyoruz. Bugün verilen hapis cezası ile beni susturacağını sanan siyasi iktidar yanıldığını görecektir.
Susarak suça ortak olacağıma, konuşarak ceza almaya devam edeceğim.
Gerçekleri söylemek için bir bedel ödenecekse o bedeli bugün ben ödedim yarın da öderim. Çünkü korkmuyorum, boyun eğmiyorum, susmuyorum.
Değerli Basın Mensupları,Ülkemize yeniden adaleti, barışı, hoşgörüyü ve demokrasiyi getirmek için mücadele etmeye ve gerçekleri dilimiz döndüğünce söylemeye devam edeceğim. Hiç bir güç ve hiç bir ceza beni bundan alıkoyamaz.
Biz siyasetçilerin görevi ülke sorunlarını dile getirmek ve bu sorunları çözmek için görüş ve öneri sunmaktır.
Siyasi iktidarların hukuksuz icraatlarını eleştirmek bizlerin en doğal hakkıdır. Bu konularda görüş ve düşüncelerimi hem anayasamızın hem de uluslararası sözleşmelerin bize tanıdığı düşünce ve ifade özgürlüğü hakkına dayanarak belirttim. Bugün almış olduğum ceza bir kez daha gösterdi ki uluslararası sözleşmeler ve anayasal haklar siyasi iktidar tarafından yok sayılmakta, açıkça çiğnenmektedir.
Benjamin Franklin’in de ifade ettiği gibi, ‘’İfade özgürlüğü, özgür bir yönetimin temel direğidir. Bu destek çıkarıldığında özgür bir toplumun anayasası çözünür ve yıkıntılarından zorbalık yükselir’’ Bugün olan da tam budur.Siyasi iktidar bu tür ceza, yasak ve baskılarla bir korku imparatorluğu yaratarak toplumu sindirmeye ve susturmaya çalışıyor.
Ancak aleyhimize açılan soruşturma ve davalar düşünce ve görüşlerimizi özgürce ifade etmemizi engelleyemez. Bizi susturamaz. Çünkü biz gücümüzü yasaların yanında haklılığımızdan ve halkımızdan alıyoruz.Son olarak şunu ifade etmek isterim. Mahkeme tarafından cezalandırılmış olsam da doğruları dile getirdiğim için halkın vicdanında beraat ettiğime inancım tamdır.
Halkımızla birlik ve beraberlik içinde bu korku imparatorluğunu yıkacak, özgür bir ülkede barış ve kardeşlik türkülerini hep bir ağızdan söyleyeceğiz.