AKP’nin tek başına iktidar olamadığı 7 Haziran seçimlerinin arkasından ülkenin en büyük katliamları yaşandı, Suruç ve Ankara başta olmak üzere birçok şehirde patlayan bombalarla yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
Erdoğan, 7 Haziran seçimleri öncesi, Mart ayında yaptığı bir konuşmada “400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” diyerek halkı tehdit etti.
Erdoğan, dönemin cumhurbaşkanı olarak yaptığı konuşmada “Derdimiz üzümü yemekti, bağcıyla işimiz yoktu. Milletçe üzümü yiyelim istedik ama karşı durdular. Yani 320 milletvekili olan o zaman bizim partimiz 3 kişiyle temsil ediliyor, 30 milletvekili olan o da 3 kişiyle temsil ediliyor. Şimdi ne diyoruz, 7 Haziran’da bir seçim var mı? Bu seçimde Türkiye’yi, yeni Türkiye hedeflerini, yeni anayasasına, başkanlık sistemine, çözüm sürecini güçlendirerek kavuşturmak için hazır mıyız? Kardeşlerim, 400 milletvekilini verin ve bu iş huzur içinde çözülsün” diyerek seçim sonrası döneme dair ilk tehdidinde bulundu.
1 Kasım seçimlerinde öncesi, Van mitinginde konuşan dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, “AK Parti iktidardan indirilirse buralarda terör çeteleri dolaşacak, beyaz toroslar dolaşacak. Biz buraları faili meçhullere bırakmayacağız” diyerek ikinci bir tehdit de bulundu.
7 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde, 5 Haziran 2015’te HDP’nin Diyarbakır mitingine yönelik düzenlenen bombalı saldırıda 5 kişi hayatını kaybetti, 400 kişi yaralandı. Bu saldırı, AKP’nin tek başına iktidar olamadığı 7 Haziran seçimleri sonrası başlattığı katliamlar döneminin habercisi niteliğindeydi.
20 Temmuz 2015’te, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde, Kobane’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada canlı bomba saldırısı gerçekleşti. Amara Kültür Merkezi’nde yapılan basın açıklaması sırasında terör örgütü IŞİD tarafından düzenlendiği öne sürülen bombalı saldırıda çoğu öğrenci 34 insan hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Suruç tanıkları, saldırı öncesi hiçbir önlem alınmadığını, canlı bombanın şehir içinde dolaştığını belirtti.
10 Ekim 2015’te, DİSK, TTB, TMMOB ve KESK’in düzenleği “Barış Mitingi”nde Ankara Garı’nda toplanan onbinlerce insanın arasında 2 canlı bomba saldırısı gerçekleşti. 103 kişi hayatını kaybetti, yüzlerce kişi yaralandı. Saldırı sonrası, tüm ihmallerine rağmen hiçbir kamu görevlisi ve devlet yetkilisi yargılanmazken, yalnızca Ankara İl Emniyet Müdürü görevden alındı.
Saldırı sonrası AKP kurmayları, “Oylarımız arttı” diyerek açıklama yaptı.
1 Kasım seçimlerinin hemen ardından da saldırılar devam etti.
10 Aralık 2016’da oynanan BeşiktaşBursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde meydana gelen bombalı saldırıda 39’u emniyet mensubu, 46 kişi hayatını kaybederken, 243 kişinin yaralandı. Saldırıyı TAK üstlendi.
13 Mart 2016’da Ankara’nın en işlek bölgelerinden birinde, Güvenpark’ta TAK’ın üstlendiği bombalı araç saldırısında 36 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı.
https://www.abcgazetesi.com/davutogluacikladavutoglununbahsettigidonemdeneleryasandisurucankara36592