Karar Gazetesi yazarı İbrahim Kahveci’nin sorularını yanıtlayan İBB Başkanı İmamoğlu, "Seçildiğimizde maaşları ödememiz gerekiyordu, İBB’nin kasasında para yoktu. Kamu bankası 700 milyon liralık kredi kullanım hakkı olan İBB’nin 1 milyonunu bile kullandırtmadı. Kamu bize kredi vermedi, duran şantiyelerin başlaması için yurt dışından kredi bulduk. Yılda 20 km raylı sistem hedefimiz var" ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, İstanbul’un raylı sistemi için alınan yabancı kredileri anlattı. Göreve geldiklerinde yaklaşık 12 metro inşaatının durduğunu ifade eden İmamoğlu, zararın her geçen gün arttığını söyledi. Bu yüzden hızlı finansman bularak metro hatlarına yöneldiklerini aktaran İmamoğlu, “Yurtiçinden bulamadığımız krediyi yurtdışından bulduk. 2017’den beri bekleyen şantiyelerin İstanbul’a maliyeti yaklaşık 11 milyar lira. Bu yüzden daha fazla bekleyemezdik” dedi.
İstanbul’un en önemli konusunun ulaşım olduğunu söyleyen İmamoğlu “Buna sorun demiyorum” diyerek, başlıca sorunun deprem konusunun olduğuna dikkat çekti. Göreve geldiklerinde yaklaşık 12 metro inşaatının durduğunu ifade eden İmamoğlu, zararın her geçen gün arttığını söylerken, bu nedenle hızlı finansman bularak metro hatlarına yöneldiklerini anlattı, "Kamu bize kredi vermedi yurtdışından duran şantiyelerin başlaması için kredi bulduk. Şantiyelerin durması ardından başlaması artısı ve eksisiyle maliyeti bizim detaylı hesaplamalarımıza göre yaklaşık 11 milyar lira” dedi.
İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:
Toplu ulaşımın merkezinde raylı sistemler var. Bu konuda yılardır çalışma yapılıyor fakat istenilen hızda değil. 2019 seçimlerinden sonra gördük ki ne yazık ki teslim aldığımız metro hatları durmuş vaziyette. Her yere metro diye 2017’de tanıtımı yapılan birçok metro hattı inşaatı çalışmıyor.
Mevlüt Uysal tarafından şantiyelere 'durun' talimatı verilmişti. Bütçeleri olmadığı için. Biz 2019’da teslim aldığımızda durmuş hatlar vardı. Bunun tamamını harekete geçirdik. Göreve geldiğimizde ihale edilmiş 6 proje 7 hat vardı. 29 Aralık 2017’de bir yazıyla durdurulmuş. Bu hatların toplam uzunluğu 78.2 kilometre idi. Bunun da dışında 2017’nin öncesinde ihale edilen ancak yine ödenek yetersizliğinden yarım kalmış veya başlamamış yaklaşık 103 kilometrelik metro hattı vardı. Metro inşaatlarının durmasının ve bir süre bekledikten sonra yeniden harekete geçmesinin ciddi bir problem.
Esas olan finansal sorun. Büyükşehir Belediyesinde şöyle bir talihsiz dönem oluşturdular. İhalesi yapılan bu işlerin büyük bir kısmının tam maliyetini karşılayacak finansman modeli oluşturulmadan ihalesi yapıldı. Yani siz eğer böyle külfetli bir projeyi kendi öz sermayenizden döndüremiyorsanız ki böyle bir şansınız yok büyükşehir belediyesinin bunun bir finansman modeline zorlamaya mecbursunuz. Ne yazık ki ucu açık bir şekilde yola çıkıldı. İhalesi yapılmış Mahmutbey – Esenyurt hattının projesi bile yok aslında. Uygulama projesi hazır değil ama ihalesi yapılmış. Hiç de başlanmamış zaten.
Bütün bunların reklamı yapıldı ama finansman modeli olgunlaşmadığı için de durmasına neden oldu. Bu durma pozisyonunu biz harekete geçirdik. Bir yandan da finansman arayışına geçtik. Tam o noktada 2019 yılında biz bazı hatlarımızla ilgili yurtdışı finansmanı için imzalarımızı attık. Hem Almanya kaynaklı hem de Fransa kaynaklı. Bunun dışında da aldığımız krediler oldu.
Çünkü hareketlendirmemiz gerekiyordu. Bu da yeterli değildi. Onun için bono tahvil tarafına başvurduk. Bunun 1 yılı aşkın bir hikayesi var. Kasımda sonuçlandı ama zaten 12 aylık bir mesele değil. Bu kararı geçen yılın EkimKasım aylarında verdik. Liyakat ve itibarlı bir İstanbul yönetimi ile yürüdüğünü anlattık. Bono meselesi böyle sonuçlandı.
İBB’nin metro hatlarının zamanında yapılmadı. Her şey zamanında olsaydı ne olurdu. Bunun maliyeti bize yansıdı. Ve İstanbullulara. Şantiyelerin durması ardından başlatması artısı ve eksisiyle maliyeti bizim detaylı hesaplamalarımıza göre 10.9 milyar lira. Göreve geldiğimizde 12 tane metro projesi vardı. Bunlardan sadece 2 tanesi işliyordu. 10’u durmuştu. Yüzde 0,1’den tutun da yüzde 60 kadar bu hatlar durmuştu. Bu projelerin birini bakanlık devraldı. BaşakşehirKayaşehir hattı. Geriye 11 tane proje kaldı. Bu projelerin bazıları euro bazıları da TL bazında idi.
580 milyon dolarlık bir tahvil ihracı için tören değil bilgilendirme toplantısının yapıldığına değinen Ekrem İmamoğlu “Bu tarihinde bir ilk. Bunla gurur duyulması gerekiyor. Bir kamu bankasından daha ucuza finans elde etme becerisini de gösterdik. Vakıfbank’tan daha başarılı bir finansal süreç yönettik. Bizde istedik bunu yurtiçinde çözmeyi. İller bankasından ya da kamunun bir başka kurumundan. Kaldı ki merkezi hükumetinde Türkiye çapında yapılan projelerin birçoğunda yurtdışı finansmanı var. Ama biz yurtiçi finansman isterdik” açıklamasını yaptı.
“Biz 23 Haziran’da seçildiğimizde geldikten sonra ilk birkaç gün içinde maaşları ödememiz gerekiyordu” diyen Ekrem İmamoğlu şöyle devam etti: “Koca İBB’nin kasasında para yoktu. Bu tür acil durumlarda kredibileteler oluyor. Bir bankada 700 milyon liralık kredi kullanım hakkı olan İBB’nin 1 milyonunu bile o kamu bankası kullandırtmadı. Kamu bankaları bu hesapları kapalı tuttular. Bize vermediler. Kamu bankalarından finanse edebileceğimiz limitler bize kapalı vermiyorlar. Hatta bizim gibi CHP belediyelerinin hiç birine bu imkanı sağlamıyorlar. Eğer yorum yapılacaksa böyle bir gerçek üzerinden yorum yapılmalı. Bende isterdim gidip Vakıfbank’tan bu projeler için borçlanmayı. Vakıfbank bize böyle bir finansman yapabilir mi o da başka bir şey için ama olmadı. Bir kamu bankasında bizim proje paramız olan 600 milyon liramız haciz para ettiler. Davası hâlâ sürüyor. İlişki kurmaktan uzak kamu kurum ve kuruluşları olduğu sürece biz mecburen geçmiş dönemden kalan yarım projeleri bitirmek zorunluluğumuz var. Bizim itibarımız yüksek ihtiyacımız ne varsa bulacağız.”
AlibeyköyEminönü metro projesini kendi bütçeleriyle yönetildiğini söyleyen Ekrem İmamoğlu “Bir borçlanmaya mevzu etmeden yönettik. Onun dışındakileri bu bütçeden ayrı tutuyoruz. 20162017 döneminde öyle ihaleler yapıldı ki buna 2018’i bile katabiliriz. Yaptıkları ihaleleri sadece kendimize konu etsek ödemesi 6 yıl sürer. Biz bunların bir kısmını durdurduk. Başlayanlara devam ettik. Üstünden o kadar zaman geçmesine rağmen daha çivi çakılmamış projeler var. Bir ilçede 20 proje var bir ilçede 0. Bizim yaptıklarımız 2024 yılında daha iyi anlaşılacak. İstanbul’un parası çok daha iyi değerlendirildi” dedi.
MahmutbeyMecidiyeköy metro hattını açtıklarını ifade eden Ekrem İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti: “EminönüAlibeyköy hattını açıyoruz. Ataköy İkitelli hattını gelecek yıl hizmete geçecek. DudullduBostancı hattını 2022’ye yetiştireceğiz. GöztepeAtaşehirÜmraniye hattımız var. 2024’ün martında çok iyi bir performans ortaya koyacağız. Geçmiş 25 yıllık performansın yıllık ortalaması 5 kilometre. Biz bunu 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. İncirliBeylikdüzü hattı da benim için büyük önem taşıyor. Projesi çok eski ama 20 yıllık. 2004 seçimlerinden beri her dönemde vaat ediliyor. Proje sürekli rafa kalkıyor. Biz 2021’de ihalesini yapmak istiyoruz. Hızray meselesi var. Normal metro hatlarından daha hızlı olacak. Boğaz kısımlarını delme tünel şeklinde geçeceğiz Avrasya’da olduğu gibi. Belediye olarak boğaz altından ilerleyeceğiz. 10 ila 14 metro arasında entegre olacak. İstanbullu batıdan doğuya metro hattıyla gidecek. Yaklaşık maliyeti 45 milyar dolar olacak. Günlük kapasitesi 750 ila 1 milyon yolcu hedefi olacak.”
Ekonomide hayal kurmanın zor olduğunu aktaran İmamoğlu, “Ayağınızı yorganınıza göre uzatmak zorundasınız. Şöyle bir talihsizlik yaşıyoruz. 2019’da 2020 bütçesi için öngörülen 4.3 milyarlık borçlanma rakamı vardı. Bunu ben öngörmedim ortak meclis öngördü. Oy birliğiyle bu bütçe onaylandı. Bunun yarısından fazlası daha önceki yılların borçlanmasıydı. Sadece kendi cari işlemlerimiz için değildi yani. Buna rağmen bize bu 4.3 milyar liralık borçlanmayı vermediler. Meclisin onayladığı borçlanmayı. Bunu Ak Parti ve MHP grup başkan vekilleri anlamak istemedi. İşi siyasi boyuta taşıdılar” dedi.
İmamoğlu “Yılda ortalama 20 kilometre raylı sistem hedefimiz var. Bunu sıfır yeni ihaleyle yapmayı amaçlıyoruz. Bunun dışında yeni planladığımız projelerimiz de var. Bunları da ihale edip hayata geçirdiğimiz zaman ciddi bir ağa ulaşacağız. Toplu taşımada raylı sistemin oranı yaklaşık yüzde 18 seviyesinde. Gelişmiş ülkelere bakıldığında bunlar yüzde 40’ın üzerinde. Sadece elimizdeki metroları bitirdiğimizde yüzde 35 seviyesine ulaşabiliyoruz. Raylı sistemleri durdurmak hem finansal hem de ekonomik bir kayıp” diye konuştu.
https://abcgazetesi.com/ekremimamoglusecildigimizdekasadamaaslariodeyecekparayoktu371553