2018 kur krizinin ardından gelir dağılımında ve bölüşümde başlayan bozulma, corona virüsü pandemisi ve 2021 kur krizi ile arttı. 2022 yılında da gelir adaletinde bozulma eğilimi sürdü.
Türkiye’deki bölüşüm ve gelir dağılımı şoku, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ve UBS’in istatistiklerine de yansıdı. Enflasyonun sert arttığı, ücretlerin ise aynı oranda artış göstermediği 2022 yılında gelir dağılımında yaşanan bozulma dikkat çekti.
TÜİK’in bağımsız Yıllık Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), 2022 verilerine göre emeğin milli gelirden aldığı payda gerçekleşen düşüş Bağımsız GSYH verilerine de yansıdı.
Emeğin büyümeden aldığı pay son 5 yılda olduğu gibi 2022'de azalmaya devam etti.
İşgücüne yapılan ödemelerin payı 2018 yılında yüzde 33,5 iken bu oran 2022 yılında yüzde 26,3 oldu. Böylece başkanlık rejiminden bu yana işgücü ödemeleri payı 7,2 puan geriledi. Emeğin milli gelirden aldığı pay 2021 yılında yüzde 30 olmuştu. Böylece bu oran bir yılda 3,7 puan gerilemiş oldu.
Öte yandan sermayenin milli gelirden aldığı pay olan ‘net işletme artığı/karma gelirin payı' ise 2021 yılında yüzde 52,3 iken 2022 yılında yüzde 53,7'e yükseldi. Bu pay 2018'de yüzde 19,5, 2019'da yüzde 47,4, 2020'de yüzde 49,3, 2021'de yüzde 50,3 olmuştu.
2018 kur krizinin ardından emeğin payı 2019’da tekrar yükselse de 2020’de corona virüsü pandemisi ile başlayan bölüşüm şoku 2021’de yaşanan kur krizi ile hızlandı. Bu eğilim 2022’de de sürdü.
Gelir adeletindeki bozulma TÜİK’in mayıs ayında yayımladığı 2022'ye ilişkin Gelir Dağılımı İstatistikleri’ne de yansıdı.
İstatistiklere göre en yüksek eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert gelirine sahip yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay bir önceki yıla göre 1,3 puan artarak yüzde 48'e çıktı.
En düşük gelire sahip yüzde 20'lik grubun aldığı pay 0,1 puan azalarak yüzde 6'ya geriledi.
Bir diğer değişle en zengin yüzde 20’nin toplam gelirden aldığı pay geçen yıl artarken en yoksul yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay azaldı.
Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütlerinden olan Gini katsayısı bir önceki yıla göre 0,014 puan artış ile 0,415 olarak tahmin edildi. Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliği, bire yaklaştıkça gelir dağılımında bozulmayı ifade ediyor.
UBS tarafından satın alınan Credit Suisse’in ağustos ayı içerisinde açıkladığı küresel servet raporunda da 2022 yılına ilişkin Türkiye’deki gelir adaletsizliği ile ilgili çarpıcı veriler yer aldı.
Buna göre, Türkiye'de nüfusun en zengin yüzde 1'inin toplam servetten aldığı pay yüzde 39,5 oldu. Bu oran, nüfusun yüzde 90'lık kesimi için sadece yüzde 30,2 olarak gerçekleşti.
Nüfusun en zengin yüzde 5'lik kesimi toplam servetten yüzde 59,2 pay alırken, nüfusun yüzde 95'lik kesiminin aldığı pay sadece yüzde 40,8 oldu.
Nüfusun en zengin yüzde 10'luk kesimi ise toplam servetin yüzde 69,8'ine sahip. Nüfusun en yoksul yüzde 80'inin servetten aldığı toplam pay da yüzde 18,7.
Nüfusun en yoksul yüzde 30'luk kesimi ise servetten aldığı pay ise ekside. Yani yetişkin nüfusun yüzde 30'unun servetini topladığınızda ortada servet değil yaklaşık 1 milyar dolarlık net borç oluyor.
100 bin dolar üstü servet sahibi kişi sayısı 1 milyon 256 bin. 52 bin 392 kişinin 15 milyon dolar arası serveti var. 510 milyon dolar arası servet sahibi kişi sayısı 4 bin 835. 2 bin 920 kişinin 1050 milyon dolar arası, 320 kişinin 50100 milyon dolar arası, 31 kişinin ise 500 milyon dolar üstü serveti bulunuyor.
Sözcü