Türkiye’den 4 gemi almak için görüşmeler yapan Suudi Arabistan, ABD’yi tercih etti. Lockheed Martin’le anlaşan Suudi hükümetinin kararı Tuzla’yı üzdü. 2 milyar dolarlık işten olan şirketler şimdi alt yüklenici firmalardan iş almak için görüşmeler yapıyor.
Suudi Arabistan son dönemde kadınlara verdiği haklar ve devrim niteliğinde dönüşümlerle dünya gündeminde. Kadınlara çarşaf zorunluluğunu kaldıran, otomobil kullanmalarına, konsere gidebilmelerine izin veren Suudi Arabistan, bölgede şimdi “ılımlı islam” merkezi olarak tanımlanmak için adımlar atıyor. Bu adımlarla ABD ile zaten iyi olan ilişkilerini daha da sıkılaştıran Suudi Arabistan, 2016’da gündeme getirdiği 2030 vizyonu doğrultusunda da ekonomide büyük projelerin peşinde. Bu değişimlerle de ABD’nin sonsuz desteğini alıyor. Bu desteğin karşılığı da yatırımlarda ABD’nin aslan payını alması tabii ki. İşte bu alanlardan biri savunma sanayii. Türkiye’nin de uzun zamandır bu projelere talip olduğunu biliyoruz. Bu projelerden biri de hatırlarsınız savaş gemileriydi. MİLGEM projesi ile üretilecek olan gemiler. MİLGEM, Türkiye’nin savunma sanayiinde millileştirme projelerinin en güçlülerinden biri. Türkiye bu proje kapsamında savaş gemileri inşa ediyor. Bu proje ile Türkiye ABD, İngiltere, Fransa gibi savaş gemisi üreten ülkeler arasına girmiş durumda.
HAYAL KIRIKLIĞI
Suudi Arabistan’ın 4 savaş gemisi almak için Türkiye ile imza aşamasına geldiği ancak ABD Başkanı Donald Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinden sonra 4 gemiyi almaktan vazgeçtiği haberi geçen yıl mayıs ayında bu köşede yer almıştı. Tuzla’da yaklaşık 2 milyar dolar civarında bir iş imkanı yaratacak bu gemilerle ilgili anlaşma bekleyen firmalara hayal kırıklığı yaşatan bu gelişmeye ilişkin ise Savunma Sanayi Müsteşarlığı olumsuz bir geri dönüş olmadığını ve gemilerin üretimi ile ilgili ters bir durum olmadığını açıklamıştı. Ancak aradan geçen bir yıllık süre içinde bu konuda artık net bir durum ortaya çıkmış. Öğrendiğime göre gemilerin üretimini ABD’nin dev savunma sanayi şirketi Locheed Martin üstlenmiş. Bugünlerde gemilerin alt yüklenicileri de bulunmuş. Türk firmaları ise şimdi Malezya, Pakistan, Katar’daki bu firmalarla üretimin bazı bölümlerini alabilmek için görüşmeler yapmaya başlamış. Uzun bir süredir iş bulmakta zorlanan tersaneler iş kaybına ve dolayısı ile istihdam kaybına yol açan bu gelişme nedeniyle üzgün. Bu kayıp tabii ki sadece firmaları değil ülke ekonomisi de etkiliyor. Tabii bu büyük savunma projeleri siyasetten bağımsız değil. Türkiye ile Suudi Arabistan ilişkileri nereye gidiyor? Bunu da yaşayarak göreceğiz!
‘HEPİMİZİN ODASI’ SLOGANIYLA DENİZCİLERİN BAŞKANI OLDU
Deniz Ticaret Odası (DTO) Türkiye’nin en önemli sektör kuruluşlarından biri. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’ne bağlı odaların seçim sürecinde bu odanın da yeni yönetimi belirlendi. 15 yıldır başkanlık yapan Metin Kalkavan, ciddi bir yarışın ardından görevi, seçime katılan 4 bin üyenin yüzde 56’sının oyunu alan Tamer Kıran’a devretti... Yeni yönetim kurulunda Şadan Kaptanoğlu, Salih Zeki Çakır, Recep Düzgit’in yanısıra, Koç Holding Turizm Gıda ve Perakende Grup Başkanı Tamer Haşimoğlu ile Demirören Grubu CFO’su Nejdet Hüddam gibi sektörün önde gelen temsilcileri de yer aldı. Tamer Kıran armatör Turgut Kıran’ın kurduğu Kıran Holding’in bir üyesi. Rizeli Kıran DTO’ya başkan olma nedenini bugüne kadar oluşturduğu birikimi sektörün faydasına sunmak olarak açıklıyor. DTO’da son 4 yılın rehavet dönemi olduğunu söyleyen Kıran, odanın borçlanarak kaynaklarını Piri Reis üniversitesi’ne aktarmasını ve şeffaf davranılmadığını söyleyerek yönetime geldi.
Sloganını ise “Hepimizin odası” olarak belirledi. Yönetime talip olan arkadaşlarıyla göreve başlayan Kıran, yeni yönetimin ilk ele alacağı konulardan birinin de eski gemi sorunu olacağını söylüyor...
BABASININ İZİNDE
Yeni yönetimde yer alan isimlerden biri de Şadan Kaptanoğlu oldu. Şadan hanım erkek egemen bir sektör olan denizcilikte son yıllarda sayıları hızla artan yeni kuşak kadın patronlardan biri. En önemlisi de DTO’nun uzun yıllar başkanı olan, son olarak da Meclis Başkanlığı yapan Cengiz Kaptanoğlu’nun kızı. Cengiz Bey, sektöre damga vuran isimlerden. Siyasetçi kimliğiyle de bilinen bir isim. Kaptanoğlu bugün babasının izinden yürüyor. Onun gibi sadece DTO değil uluslararası kuruluşların yönetiminde yer alıyor. Rahmi Koç’un kurucusu olduğu TURMEPA’nın başkanı. 2019’da ise dünya denizciliğinin de en büyük ve en etkili şirketlerinin üçte ikisini temsil eden Baltık ve Uluslararası Denizcilik Konseyi’nin (BIMCO) ilk kadın Yönetim Kurulu Başkanı olmaya hazırlanıyor. Kaptanoğlu’nu gelecek yıllarda Türkiye’de de denizcilerin başkanı görürsek şaşırmayalım!
YENİ MESLEKLER YOLDA!
Eczacıbaşı Holding Başkan Yardımcı Faruk Eczacıbaşı Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı. Kısa süre önce bir kitap yazdı. “Daha yeni başlıyor” başlıklı kitabında internet çağındaki değişimi anlatıyor. Eczacıbaşı, kitapta yer alan bilgileri üniversiteli gençlerle paylaşmaya karar verdi. Elazığ Fırat Üniversitedeki buluşmada henüz gelişmekte olan yapay zeka, blok zincirleri gibi konularını anlattı. Bu vesile ile Anadolu’da bir üniversitede neler oluyor sorusuna da yanıt bulduk. İlginç gelişmelerden haberdar olduk. Örneğin Türkiye’de yeni dönemin yeni mesleklerinden “Adli Bilişim Mühendisliği” bölümünün açıldığını ve bu yıl ilk mezunlarını vereceğini öğrendik. Üniversitenin diğer dallarına Türkiye’nin batısından öğrenci gelmezken bu bölüm için yüzde 40’ı kız öğrencilerden olmak üzere yoğun talep geldiğini anlatan bölüm başkanı İzzet Taşar, siber güvenliğin önem kazandığı bugünlerde mezunların iş sorununun olmayacağını da ekliyor. “İnsansız Araç Sistemleri Bölümü” de Türkiye’de bir ilk olacak. Ancak bu bölümü Ankara’ya anlatamadıklarından yakınıyor Taşar. Bu bölümün sadece savunma sanayiini ilgilendirmediğini söylüyor.
http://www.yurtgazetesi.com.tr/ekonomi/suudiarabistandanturkiyeye2milyardolarliksokh88803.html