Türkiye’de son günlerin gündem yaratan tartışmalarının başına Türk askerinin Gazze’ye gidip gitmeyeceği meselesi. Özellikle iktidara yakın kesim Mehmetçiğin Gazze’ye gitmesini savunuyor. Savaşın ortasına gönderilmek istenen Mehmetçiğin ise kendi sınırları içerisinde kalmasını savunanların sayısı hiç de az değil.
Bu tartışmalar yaşanırken Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ise adeta Türk askerini Gazze’ye göndermek isteyenler için söylenmiş gibi duruyor.
Atatürk bir asker olduğu halde mümkün olduğu kadar savaşın dışında kalmak isterken "Mutlaka şu ve bu sebepler için, milleti savaşa sürüklemek taraftan değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır. Gerçek kanaatim şudur: Milleti savaşa götürünce vicdanımda azap duymamalıyım, öldüreceğiz diyenlere karşı, ölmeyeceğiz diye savaşa girebiliriz. Lakin millet hayatı tehlikeye maruz kalmıyorsa savaş cinayettir" sözleri bu düşüncelerini adeta kanıtlıyor.
Bu sözler, dahi bir askerin savaşın ne zaman yapılabileceğini gösteren bir ölçüsü olarak yorumlanıyor. Millet hayatı tehlikeye girmedikçe, çıkarılan savaş savaş değil, cinayettir, öyleyse esas barıştır. Savaşın bir millet için ne demek olduğunu ve neler getirdiğini en acı ve açık biçimde gören, yaşayan Atatürk, büyük zaferin kazanılmasından sonra hep barışçı bir siyaset izlemiştir.
Yeniçağ